Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mersin'de düzenlediği seçim mitinginde, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçilirse AK Saray'ı gençler için bilim merkezi yapma sözüne ilişkin konuştu. Erdoğan, "Çıkmış, sarayı yıkacakmış. O senin genel başkanın da (Kemal Kılıçdaroğlu) aynı şeyleri soyledi, sonra kuzu kuzu saraya geldi. Sen saraya gelme fırsatını da bulamayacaksın" dedi.

Tarsus Devlet Hastanesi'nin temel atma töreninde konuşan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

600 yataklı Tarsus Devlet Hastanesi'nin temelini bugün atıyoruz. Başkaları palavra atar, biz iş yaparız. Tarsus'a bir üniversite sözü vermiştik. Önümüzdeki yıldan itibaren üniversitemize yatırımları yapacağız. Tarsus eğitim ve bilimde de sınıf atlayacak. Tarsus Bilim Üniversitesi'nin ciddi katkıları olacağına inanıyorum. Üniversite şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Biz boşuna yaparsa AK Parti yapar demiyoruz.

Tek seferde 4 katrilyon liralık yatırımı Tarsus ve Mersin'e kazandırmış oluyoruz. Bizzat bu projeyi kendim takip ediyorum. Tarsus Kazanlı Turizm Bölgesinde yaptığımız yatırım bölge turizmi açısından inşallah bir kırılma noktası olacaktır.
Buradan soruyorum Türkiye'yi irade, erdem ve cesaretle şahlandırmaya var mıyız? 24 Haziran'da Cumhurbaşkanlığı'nda şahsımı, Meclis'te AK Parti'yi desteklemeye hazır mıyız?

Biz son 16 yıldır hiç kimseyi ötekileştirmeden, hiç kimseyi dışlamadan, şehirlerimiz, ilçelerimiz arasında ayrım yapmadan çalışıyoruz.

Davos'ta IMF Başkanı ile bir görüşmemiz oldu. Taksidinizi alıyorsanız mesele bitti, Türkiye'yi yönetemezsiniz dedim. 5 milyar euro borç istediler, verin dedim. Baktılar çılgın Türkler çıldırdı, vazgeçtiler. Bunlar bizi sürekli emir alan, vur başına ne dersen dinlesin, yok. Bunlar hep meyve veren ağacı taşladılar. İçeriden dışarıdan sömürdüler. Hep çelmelere maruz kaldık. Milletimizin çizdiği istikametten ayrılmadık. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolda sizlerin emanetini yere düşürmedik.

Çıkmış bu Bay İnce, çok da ince değil ya… Geometrik olarak söylüyorum. Sarayı yıkacakmış. Ya senin genel başkanın da aynı şeyleri söylüyordu, kuzu kuzu saraya geldi. Sen saraya gelme fırsatını da bulamayacaksın. Oraya gelmek ancak milletin ferasetiyle olur. Bu akşam o sarayda 2500 muhtarımıza iftar vereceğim. Burası kralların değil, milletin temsilcisi muhtar kardeşlerimin yeridir.
İkide bir tutturmuş, ben çiftçiyim. Kafasına bir kasket takmış, benim milletimi aldatacağını zannediyor. Bırak sen o kasketi filan. Senin gönlün ne konuşuyor, sen onu söyle. Benim milletim şekle bakmıyor, icraate bakıyor. Ne olacak, 3-5 kuruş ver, al bir kasket. 24 Haziran'dan sonra ülkeyi tanımaları için yeteri kadar zamanı olacak.

Araştırma-geliştirmeden bahsediyor ama Türkiye'de 77 tane teknokent, 900 tane Ar-Ge merkezi olduğunu dahi bilmiyor. Onlar Türkiye'yi hala kendi bıraktıkları yerde zannediyorlar. Doğru dürüst milletin içine çıkmadıkları, vatandaşın kapısını çalmadıkları, kendi kısır dünyalarına hapsoldukları için Türkiye'nin 16 yılda nereden nereye geldiğini fark etmemişler.