Nilgün Taze-Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi'nde yapılan toplantıda İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı'nın 'Ateist ve komünistlere defol git buradan deyin, defterlerini dürün. Okullarınızda böyle yapanlar varsa, odanıza çekin kollarınızı sıvayın, baktınız olmadı önce siz sonra ben ifadesini alacağım. Yıllardır İzmir'de imam hatiplerin açılması için mücadele ettim, keşke 10 yıl önce bu adım atılsaydı, ben bunları Allah rızası için yapıyorum. 15 yıl sonra bunların meyvelerini alacağız' açıklamalarına CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu ve CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin'den cevap geldi.


'Belge olmasa da Müdür'ün pratiği kanıttır'

Görüşlerine başvurduğumuz CHP Milletvekili Mustafa Moroğlu, ellerinde bir ses kaydı olmamasına ve ispatlayamamalarına rağmen bu sözlerin sadece bir duyumdan ibaret olmadığını ve böyle bir açıklamanın yapılıp yapılmamasının da önemli olmadığını söyleyerek, 480 müdürün görevden alınmasının fiili bir açıklama olduğunu belirtti. Moroğlu, 'Elimizde bir ses kaydı yok, ispatlayamıyoruz; ancak böyle bir konuşma yapılmış. Bir toplantı yapılmış ve bu sözler söylenmiş. Bu sözler söylenmemiş olsa da iş pratiğe döküldü. Milli Eğitim Müdürü ve iktidar, kendi kafalarına göre, şeriatçı öğrenci yetiştirmeyeceğine inandıkları müdürleri görevden alıyor. Görevlerinden alınan 480 müdürün tamamı müdürlük yapamayacak halde miydi? Bu müdürlerin Milli Eğitim Müdürü'nün anlayışına uygun müdürler olmadıkları için görevden alındıkları aşikardır. Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Müdürlüğü yapmıyor. AKP iktidarının Milli Eğitim'den görevli militanı gibi davranıyor. Tüm bu zihniyete öğrenci, öğretmen ve velilerimizle gereken tepkiyi göstereceğiz. Kamuoyu oluşturmada bir milletvekili olarak soru önergesi hazırlayarak görevimi yaptım. Kendisi 'Ben bu tür bir konuşma yapmadım' dese de uygulamada zaten yaptığını görüyoruz. Bu yüzden böyle bir konuşma yapıp yapmamış olması da önemli değil. Kendine göre ateist, komünist ya da dini eğitim almamış dediği öğretmenlerden aslında çağdaş, Atatürkçü, yurdunu seven, aydınlığa inanmış öğretmenleri kastettiği bellidir. Burada kamuoyu oluşturmak konusunda İzmirlilere büyük bir görev düşüyor. Hazırladığım soru önergesine cevap bekliyoruz' dedi.


'İzmirli tepkisini yakında gösterir'

İzmir Milli Eğitim Müdürü'nün böyle bir açıklama yapıp yapmadığını bilmediğini ancak böyle bir açıklama yaptıysa oldukça talihsiz bir açıklama olduğunu söyleyen CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, 'Sanırım 1-1.5 yıl önce Diyanet İşleri Başkanı'nın İzmir'i ziyaret ettiğinde İzmir'in ilim ve irfanının eksik olduğunu söylemesinden cesaret almış olacak ki böyle bir açıklama yapmış. AKP dini siyasete alet etme, kutuplaştırma, ayrıştırmayı toplumun her kesiminde yapıyordu ancak bunu okullara kadar indirmeye başladı. Bu ülke için oldukça tehlikeli bir durum. Böyle bir açıklama yaptıysa bunu kabul etmemiz mümkün değil, şiddetle kınıyorum. Cumhuriyet Halk Partili biri olarak söylüyorum, Müslümanlığın en rahat yaşandığı yer İzmir'dir. Ramazan ve dini vecibeler en rahat, hiçbir baskı olmadan burada yaşanır. İzmir aşırı tutucu olmaması ve hoşgörüsüyle bilinen bir yerdir. Özellikle Milli Eğitim Müdürü'nün bu işlere bulaşması, eğitim sistemi yerlerde sürünürken, sınavlarda haksızlıklar yapılırken, bir derslikte bile 50-60 öğrenci varken ne kadar doğrudur tartışılır.

İzmir'de 480'e yakın okul müdürünün değiştirilmesi aslında böyle bir konuşma yapmamış olsa bile fiili bir kanıttır. Cumhuriyetçi, Atatürkçü, laik ne kadar Atatürkçü varsa hepsi  görevden alındı. İzmir bir zamanlar aydın insanlar yetiştirmekte birinciydi. Aydın müdürlerimizin değiştirilmesiyle birlikte maalesef daha tutucu ve baskıcı bir görüş getirilmeye çalışılıyor. Bu konu parlamento gündemine de taşınmalıdır. AKP'nin baskı ve kadrolaşmasıyla olay bu boyutlara kadar geldi maalesef. 15 yıl sonra meyvelerin alınacağına dair konuşmasından da amaçlarının Cumhuriyete karşı nesiller yetiştirmek olduğunu anlıyoruz. İmam hatiplere biz karşı değiliz. İmam hatipler 15 yıl sonra ülkeyi yönetmek için kurulmaz, bir meslek icraatı için kurulurlar. Camilere imam, vaiz yetiştirsin diye kurulurlar. 15 yıl sonra ülkeyi yönetsinler diye değil. Bu açıklaması da Milli Eğitim Müdürü'nün ne kadar çarpık bir zihniyete sahip olduğunun göstergesidir. İzmir böyle şeyleri çok gördü ve böyle şeyleri kabul etmez, atar. Yakın zamanda İzmirli tepkisini gösterecektir' dedi.


Mustafa Moroğlu'nun soru önergesi

-İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı'nın 20.08.2014 tarihinde Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi'nde imam hatip ortaokulu ve liselerinin müdürleri ile yaptığı bu toplantı bilginiz dahilinde mi gerçekleştirilmiştir? Bu toplantıya kimler katılmıştır? Katılımcılar bu toplantıya resmi bir yazı ile mi yoksa telefon edilerek mi çağırılmıştır?
-İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı'nın eğitimcilere ve İzmirlilere yönelik kullandığı yakışıksız, çağdışı, aşağılayıcı ve bölücü dili tasvip ediyor musunuz?
- Bu konu ile ilgili olarak gereken soruşturmayı yapacak mısınız? Yürütülecek soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yapılması için İzmir İl Milli Eğitim Müdürü'nü açığa alacak mısınız?