Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, AK Parti Genel Merkezi'nden çıkarken, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Katar kriziyle ilgili açıklamalarda bulunan Kalın, Türk askerinin üsteki varlığının amacının, Katar dahil bölgenin güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi. Kalın, "Bizim bu tür girişimlerimiz daha önce de oldu. NATO kapsamında yurt dışında askerlerimiz var. Bölgede başka ülkelerin de askeri üsleri var. Bizim buradaki bütün amacımız, bütün bölgenin güvenliğini sağlamak. Özellikle terörizmle mücadelede iş birliğini daha da artırmak. Bu yöndeki çabalarımız da devam edecek. Katar'la birkaç gün içerisinde 13 maddeyle ilgili cevaplarını Kuveyt üzerinden iletecekler. Biz de o süreci takip edeceğiz. Burada özellikle Katar vatandaşlarının günlük hayatını etkileyecek düzeyde yaptırımların uygulanmasını biz doğru bulmuyoruz. O yüzden de Türkiye olarak gerekli desteği verdik, özellikle gıda noktasında orada insanların bir yokluk içinde olmaması için. Biz, bu konuyu da farklı aktörlerle görüşmeye devam edeceğiz" diye konuştu.


"GAYRETLERİMİZİN DEVAM ETMESİ GEREKTİĞİ KONUSUNDA HEMFİKİRİZ"

Katar kriziyle ilgili çözüme yakın olunup olunmadığı sorulan İbrahim Kalın, "Netice alınabileceğine dair bazı emareler var. Gerek Sayın Cumhurbaşkanı'mızın dün Sayın Trump'la yaptığı görüşmeden edindiğimiz genel intiba bu gerekse Avrupa liderlerinin yaptığı açıklamalar, Körfez'de Kuveyt Emiri'nin girişimleri. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde olumlu bir yönde adım atılması için gayretlerimizin devam etmesi gerektiği konusunda biz de hemfikiriz" diye yanıt verdi.


"ALMANYA'NIN NEGATİF TAVIR SERGİLEMESİNİ ANLAMAKTA ZORLANIYORUZ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'ya yapacağı ziyaretle ilgili tartışmalar sorulan Kalın, şunları söyledi:

"Sayın Cumhurbaşkanı'mız G20 Zirvesi'ne katılmak üzere, çok taraflı bir toplantıya gidiyor. Geçmişte de bizim orada yaşayan vatandaşlarımızla Sayın Cumhurbaşkanı'mızın birçok görüşmeleri oldu. O buluşmalarda her zaman Sayın Cumhurbaşkanı'mız pozitif mesajlar verdi. Bu toplantılarda hiçbir taşkınlık, kanun dışı bir iş olmamıştır. Yasa dışı örgütlerin paçavraları sergilenmemiştir. Almanya gibi bir ülke, orada PKK terör örgütü başta olmak üzere farklı terör örgütlerinin toplantı yapmasına izin verirken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın orada vatandaşlarımızla buluşmasına dönük negatif bir tavır sergilemesini biz anlamakta zorlanıyoruz. Geçmişte bunun örnekleri oldu. Zaman zaman bize Sayın Cumhurbaşkanı'mızın mesajlarıyla ilgili değerlendirmeleri oldu. Her zaman Sayın Cumhurbaşkanı'mız, oradaki vatandaşlarımıza asimile olmadan entegre olmaları gerektiğini söyledi. Bundan daha doğal ne olabilir?"


"ALMAN MAKAMLARININ HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANMASI KABUL EDİLEMEZ"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle devam etti: "Şimdi PKK terör örgütü ve benzeri başka örgütlere doğrudan ya da dolaylı olarak imkan sağlayan, mekan sağlayan birtakım makamların Sayın Cumhurbaşkanı'mızın böyle bir toplantı ihtimaliyle ilgili yaptığı değerlendirmeleri biz kabul edilemez buluyoruz. Bunlar tamamen iç siyaset malzemesi. Dün Alman Dışişleri Bakanı'nın da bir açıklaması oldu. PKK terör örgütünün burada propaganda yapmasına izin verirken, Alman makamlarının hiçbir şey olmamış gibi davranması kabul edilemez. Bir öz eleştiri yaptı. Biz, bu öz eleştiriyi önemsiyoruz. Umarız Alman makamları ve yetkililer de Türkiye ve Almanya arasında olan yüzlerce yıllık dostluk ve müttefiklik ilişkisinin ana çerçevesini ve önemini dikkate alarak bundan sonraki değerlendirmelerini yaparlar"


"TÜRKİYE GEREKLİ CEVABI MİSLİYLE ANINDA VERİR"

Türkiye'nin YPG'ye yönelik Afrin'de attığı adımları daha ileriye taşımasının söz konusu olup olmadığı sorulan Kalın, "Biz kendi ulusal güvenliğimizi ve sınırlarımızı koruma noktasında gerekli bütün tedbirleri alırız. Bugüne kadar aldığımız gibi. Türkiye'ye yönelik Suriye'den veya bir başka ülkeden gelebilecek herhangi bir tehdit, DEAŞ'tan olabilir, PKK'dan olabilir, YPG'den olabilir, hangi terör örgütünden olursa olsun Türkiye bunlara gerekli cevabı misliyle anında verir" dedi.


"AMACIMIZ ÇATIŞMALARIN DURDURULMASI"

Astana ve Cenevre süreçleriyle ilgili de açıklamalarda bulunan İbrahim Kalın, "Astana süreciyle ilgili olarak 4-5 Temmuz tarihlerinde, Astana toplantılarının üçüncüsü yapılacak. Orada çatışmasızlık bölgesinin mekanizmalarıyla ilgili konular, detaylı şekilde teknik düzeyde müzakere edilecek. Dün de Sayın Cumhurbaşkanı'mızın Putin'le yaptığı görüşmenin ana odak noktası da buydu. Bir de Cenevre süreci var. Cenevre toplantıları temmuz ayı içerisinde devam edecek. Bütün amacımız oradaki çatışmaların durdurulması, siyasi geçiş sürecinin sağlanması ve insani yardımların ivedilikle ulaştırılması" diye konuştu.


"YPG'NİN İÇİNDE OLDUĞU HİÇBİR OPERASYONDA YER ALMAYIZ"

Türkiye'nin Rakka operasyonu konusundaki tavrında bir değişiklik olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları söyledi:

"ABD'nin Rakka operasyonu bağlamında ya da DEAŞ terörüyle mücadele bağlamında YPG'ye verdiği desteği kabul etmemiz mümkün değil. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da açık bir şekilde ifade etti. PYD/YPG'nin içinde olduğu hiçbir harekat ve operasyonda biz yer almayız. Bu pozisyonumuzda en ufak değişiklik söz konusu değil. Bu, Rakka operasyonu devam ederken de böyle Rakka operasyonu bittikten sonra da böyledir. Bu tür destekler, PKK terör örgütüne verilmiş bir destektir. Terörle mücadelede çifte standart uygulanması kabul edilemez. Gözetip, kolladığınız o terör örgütleri yarın gelir sizi de vururlar. Türkiye gibi NATO müttefiki ve terörle mücadelede en ön safta yer alan bir ülke olarak bizim böyle bir çifte standardı kabul etmemiz mümkün değil"


"GEREKLİ TEDBİRLER HER ZAMAN ALINIR"

İbrahim Kalın, ayrıca bölgede yeni bir operasyon yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine "Sınır güvenliği anlamında gerekli tedbirler her zaman alınır" dedi.