Daha önce yasa teklifi olarak gündeme getirdiği ülkücülerle ilgili af düzenlemesinin, yürüttüğü yoğun kulis faaliyeti sayesinde 3. yargı paketine Ak Parti önergesiyle monte edilmesini sağlayan Ak Partili vekil Selçuk Özdağ, cezaevindeki ülkücüler Ünal Osmanağaoğlu, Muhsin Kehya ve Bünyamin Adanalı'nın tahliyelerinin ardından kendisine yöneltilen eleştirilere "Bir adaletsizlik söz konusuydu, ben görevimi yaptım. Bu bir af, imtiyaz, iltimas değildir" sözleriyle savunmuştu. Ceza adaletini sağlamak için bu konuda yoğun çaba harcadığını ifade eden Özdağ, sadece ülkücüler için değil sol görüşlüler için de haksızlıkların giderilmesi gerektiğini söyledi. Özdağ, üzerinde çalıştığı ve önümüzdeki yasa yılında gündeme gelebilecek çalışmasıyla ilgili şu bilgileri verdi: "Şu anda sol görüşlülerle ilgili de bir haksızlık var. Bu İnfaz Kanunu'ndaki çarpıklıktan kaynaklanıyor. Türkiye'de cezaevinde yatıp çıkıyorsunuz şartlı tahliyeyle. Çıktıktan sonra kamu haklarınızdan men olduğunuz için ticaret yapıyorsunuz. Eğer çekiniz karşılıksız çıkıyor ya da bir trafik suçu işliyorsunuz; 1 yıl hapis cezası alıyorsunuz, infazınız yanıyor. 30 yıldır böyle yatan adamlar var Tahir Canan gibi. Onlarla ilgili de çalışmam var."
"İnfaz Yasası değişikliğine yönelik. Adam siyasi suç işlemiş, yine siyasi bir suç işlerse infazı yanabilir. Ama siyasi suç işlemiş çıkmış, adam ticaretle uğraşıyor, çeki karşılıksız çıkmış niye tekrar 16-17 yıl cezaevinde yatsın? Bir de 1960,1971'in ve 1980'in Askeri Mahkeme kararlarını siyasi suçlular için yok hükmünde sayabilirsek, o zaman bunlar da çıkacak. Darbe dönemlerindeki yargılamalarla hesaplaşılmalı. Bu dönemler yeniden yargılanma talepleri oluşmalıdır. Bu yatanlarla ilgili borçlanarak emeklilik hakları sağlanmalıdır. Darbelerle böyle hesaplaşılır. Darbelerle senin katilin benim katilim, senin adamın benim adamım diye hesaplaşılmaz."