Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK Toplantısının gündemine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuştu.

Büyüme rakamlarına değinen Tezcan, "Bu iktidar rakamlarla oynama, rakam cambazlığı konusunda çok maharetli bir iktidar bunu biliyoruz. Önce hesaplama yöntemini değiştirdiler ve hormonlu büyüme ile tanıştırdılar Türkiye'yi. Hiç birimizin günlük yaşamında iyiye dönük etkileri olmayan ama rakamsal olarak büyüdüğümüzü gösteren rakamları gösterme konusunda maharetliler. En son 7.4 büyüme dendi. Bu nasıl bir büyüme? Dolar 4 liraya geldi. İşsizlik yüzde 11. Enflasyon yüzde 12. Çift haneli enflasyon ve işsizlik ile boğuşuyoruz. 6 milyon işsiz 16 milyon yoksulun olduğu bir Türkiye yarattılar. Benzin 6 liraya dayandı. Çiftçi, emekli, işsiz, yoksulluk büyümeden pay alamamış ama sözde büyüyoruz. Böyle bir tablo ile toplumu aldatmaya devam ediyorlar.  Her 5 gençten biri işsiz. 400 bin atanamamış öğretmen var. Dolar bazında yüzde 1.35 küçülmüşüz. 'Bu nasıl bir büyüme?' diye soruyoruz. Bu büyümenin kime ne faydası var? Bu gerçek bir büyüme mi? halüsinasyonlu bir büyüme rüya gördürtüyorlar millete.  Rakamları takla attırarak masa başında yaptıkları hesap oyunları ile büyüdüğünü ilan eden bir hükümet ile karşı karşıyayız. Büyüdüysek gelin bu büyümeyi bölüştürelim. Asgari ücret en az 2 bin lira olmalı bu büyümede.Bu büyüme Çiftlik Bank tarzı bir büyümedir. Yarattıkları tosuncuk düzeninden Çiftlik Bank'taki tosuncuklar nasıl hormonlu büyüdülerse, bunların büyümeleri böyle borç, yalan ile halüsinasyon ile milleti büyüdüğümüze ikna etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.


"TBMM'DE GELİN ŞU ÇİFTLİK BANKI ARAŞTIRALIM NEDİR NE DEĞİLDİR DEDİK. REDDETTİLER"

Tezcan, "Adaletli paylaşımdan, gelir düzeninden söz edemiyoruz. Ak Parti Genel Başkanı çıkıp 'her kötülüğün anası faizdir. Bunun sorumlusu da kamu bankalarıdır' diyor. Kamu bankalarının sorumlusu sensin. O zaman her kötülüğün anası sensin. Memleket senin iktidarından kurtulursa, bu sakıntılardan kurtulacak. Bu düzen tosuncuk düzenidir. Tosuncuk düzenin araştırılmasından korkuyorlar. Kendi tosuncuklarına da belki ulaşır diye korkuyorlar. Başka tosuncuklar da yaratmışlar hep yaratıyorlardı bir dönem gemi, holding sahibi oldular. Arkadaşlarımız, TBMM'de gelin şu Çiftlik Bankı araştıralım nedir ne değildir dedi. Reddettiler. Soruyoruz ortak mısınız? Niye reddediyorsunuz? TBMM dolandırıcının peşine gitmeyecekse kimi araştıracak? İlk değil bu? Deniz Feneri'ni, araştırttılar mı? Onu da araştırmasın dedi bu iktidar" ifadelerini kullandı.


"TÜRKİYE'DE ÇOK ÖNEMLİ BİR MİLLİ İTTİFAK OLUŞTU"

Tezcan, "Türkiye'de çok önemli bir milli ittifak oluştu. Şeker fabrikaları özelleşmesin diye. Parti bayrakları bir kenara koyup şeker fabrikalarının önünde bir vatan ittifakı oluşturdular. Millilik ve yerlilik arıyorsan burada. Bu milli ittifak, bu gayri milli iktidarı devirecek, koltuğundan edecek hiç şüphe duymuyoruz" dedi.


"TRAKYA'DA ŞEKER FABRİKALARININ 21 BİN 671 METRE KARE ARAZİSİNİ SATILIĞA ÇIKARIYORLAR"

Tezcan, "Trakya'da şeker fabrikalarının 21 bin 671 metre kare arazisini satılığa çıkarıyorlar. Bu milletin varlığı yazık değil mi? Bunları önleyeceğiz. Atatürk tişörtü ile TBMM'ye girmeyi fiilen yasaklamışlar. Yazı çıkarmamışlar. Polisin kusuru gibi geçiştirilmeye çalışılıyor. Peki, kadın oyunculara sansür niye? Ateş ile barut yan yana durmaz diye daha küçücük ilkokuldaki  çocuklarımızı ayırmaya kalkan sakat kafaya prim veren bu iktidarın anlayışı değil mi? Atatürk'ün adını ağzına almayan TBMM Başkanı orada oturduğu sürece Türkiye bu proje ile karşı karşıya demektir. Ak Parti Türkiye'nin bu anlamdaki  bütün çağdaş kazanımlarını yok etmeye dönük bir proje iktidarıdır. Bunu milli beraberlik içerisinde  yok etmek hepimizin görevi" açıklamasında bulundu.


"OHAL ŞARTLARINDA TÜRKİYE'Yİ SEÇİME GÖTÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR"

Tezcan, "OHAL bağımlısı gibi yönetmeye alıştılar. OHAL şartlarında Türkiye'yi seçime götürmeye çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar devrilecekler. OHAL darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmasını önlemek için kullanılıyor. Genel Başkanımız bu konu ile ilgili konuştuğunda Ak Parti Genel Başkanı rahatsız olmuş. Neden? Genel Başkanımız yalan mı söylemiş, tepesinde siz yok musunuz? Evet darbenin siyasi ayağı sissiniz. Bu şartları siz oluşturdunuz. Bunun önünü siz açtınız hesap vereceksiniz. Ne yaparsanız yapın bir tarafta darbeciler, çete bir tarafta da siz hesap vereceksiniz. Hesap vermekten kurtuluş yok" diye konuştu.


"TSK ÜNİFORMASI HAK EDİLİNCE GİYİLİR. CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI ŞIMARIKLIK MAKAMI DEĞİL"

Tezcan, "Son hafta ilginç bir şımarık ile karşı karşıyayız. Afrin Harekatı'nı ilk gününden itibaren sınır güvenliği için önemli ve destekliyoruz dedik. Son dönemdeki açıklamalara bakıyoruz görüyoruz ki;  bu harekat, bir sınır güvenliği harekatı mı, yoksa siyaset ve ticaret aracı haline mi getirilmiş? Anlamakta zorlanıyoruz. Erdoğan, çıkmış partisindeki metal yorgunluğun bu harekat ile kalktığını söylüyor. Bu sözden utanmak gerekir. Şehitlerimiz senin partindeki metal yorgunluğunu kaldırmak için mi yoksa bu vatan için mi can verdiler? Sen şehadeti bu kadar siyasi nezaketsizlik ile ayaklar altına nasıl alıyorsun? Danışmanı çıkmış, 'şehitlerimiz oldu ama oradaki imar, inşaat işlerini yapacağız diyor.'  Bir ihale şartnameleri eksik. Müteahhitlik mi yoksa vatan koruma peşinde miydiniz? Ayıp şehitlerin kanına ayıp. Bütün bunlar olmamış gibi dün de bir üniformalı AK Parti Genel Başkanı. TSK üniforması hak edilince giyilir. Asker üniforması hak edilince giyilir. Cumhurbaşkanlığı makamı şımarıklık makamı değil. Davul zurna çalarak gidip Afrin Harekatı'nda şımarık ve TSK'nın vakarına yakışmayan ciddiyetsiz tutumların yeri değildir orası. Şehitlerin kanının aktığı yerdir orası. Orası temsili askeri üniformalarla ile şov yapılacak yer değildir. Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan olmak üzere, herkese, bu tiyatro sahnesinin parçası olan Genel Kurmay Başkanı'na diyoruz ki; bir an önce TSK'nın vakar ve ciddiyetine uygun davranmaya yönelin Afrin Harekatı'nın başarısına gölge düşürmeyin" ifadelerini kullandı.


"YARIN SEÇİM OLACAKMIŞ GİBİ HAZIRLIKLARIMIZI SÜRDÜRÜYORUZ"

Erken seçim hazırlıkları havasına ilişkin bir soru üzerine Tezcan, "Yarın seçim olacakmış gibi hazırlıklarımızı sündürüyoruz" dedi.


"ÜLKEYİ YÖNELTENLERİN GÖREVİ, ÜLKEYİ YAŞANIR HALE GETİRMEKTİR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'İstanbul'da yaşamaktan usananlara' yönelik yaptığı açıklamaları değerlendirmesi istenen Tezcan, "Ülkeyi yöneltenlerin görevi, ülkeyi yaşanır hale getirmektir. Kendinden olmayanları sepetlemek de değildir. Bu bir Erdoğan klasiği önce ülkeyi yaşanmaz yapıp başkalarına bunun üzerinden saldırma, kutuplaştırma yöntemi" diye konuştu.


"DEMOKRASİYİ İSTEYENLERİN BULAŞACAĞI ZEMİNLER HER ALANDA KONUŞULUYOR"

CHP'nin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz'ın eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı, cumartesi günü Edirne Cezaevi'nde ziyaret etmesi ve bu bağlamda HDP ile olası ittifaka ilişkin bir soru üzerine Tezcan, "Şu anda ilan edilmiş bir ittifak var. Adına cumhur ittifakı dediler aslında cumhuru bölme, kutuplaştırma ittifakıdır. OHAL meyvelerini devşirme, yararlanma ittifakıdır. Buna karşı Türkiye'nin bütün demokrasi güçlerini bir araya getirecek siyasal çözümlere ihtiyacı var. Adı şu veya bu olabilir. Demokrasiyi isteyenlerin bulaşacağı zeminler her alanda konuşuluyor. Önümüzdeki günler de çok olumlu kısır tartışmalardan uzaklaştıracak güneş toplayacağımız günlerin ufku açılıyor. Görüş alışverişlerini izleyeceksiniz. Genel başkan yardımcımızın, ziyareti önemlidir. Genel Başkanımızın bilgisi dahilinde ziyaret etmiştir. Bir ittifak ziyareti görüşmesi değildir. Önemli ve ciddi bir ziyarettir. Hem siyasi hem de insani anlamda önemli bir ziyarettir" açıklamasında bulundu.


"GENÇLERİMİZİN DİLİ İLE; ÇATLASALAR DA PATLASALAR DA TÜRKİYE DEMOKRASİYE GEÇECEK"

AKM'nin yıkılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini değerlendirmesi istenen Tezcan, "O bir Erdoğan klasiği. Toplumu böleme, benden olmayan haindir siyaseti. 'Çatlayın patlayın' bir cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden birinin söyleyeceği söz değil. Boğaziçi Üniversiteleri ile ilgili de soğuk savaş dönemi bir dil ile saldırması aynı üslubun ve dilin parçasıdır. O dilin parçası olmayacağız. Gençlerimizin dili ile; Çatlasalar da patlasalar da Türkiye demokrasiye geçecek" dedi.