Türkiye’nin totaliter bir rejime doğru gittiğini ve iktidarın, 'Benim partimden olmayan benden değildir' anlayışında olduğunu ifade eden Tezcan, “Bu anlayış Türkiye’yi çatışmaya götürür. Ne yazık ki ülkeyi yöneten hükümetin başındaki anlayışlar, Türkiye’yi çatışmaya götüren bir zihniyetten siyasal sonuç çıkarma peşindedirler” dedi.

CHP Aydın İl Başkanlığı’nı ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, hükümetin seçim sonrası yolsuzluk ve rüşvetten kurtulduğu yönünde bir anlayışta olduğunu söyledi. Tezcan, “Önümüzde bir Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Türkiye son yıllarda çok keskin ve çatışmacı bir siyaset üslubuna teslim oldu. Bunun yegane sorumlusu ne yazık ki iktidar partisi AKP’dir. Bu gün iktidarı ellerinde bulunduranlar Türk toplumunu çatışma kültürü içerisinde konsalide ederek, belirli kamplara ayırarak iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Uzun süreden beri totaliter bir devlet yapılanmasıyla karşı karşıyayız. Bu yapı doğal olarak kendi iç mecrasına uygun bir şekilde hukuku ve yargıyı yok sayarak ilerliyor” dedi.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİNE DEĞİNDİ

Seçilecek Cumhurbaşkanı’nın toplumun her kesimini kucaklayan bir insan olması gerektiğini de belirten Tezcan, “Cumhurbaşkanlığı seçimine giderken bütün anlayışların üzerine çıkacak, toplumdaki siyasal kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, çatışma dil ve üslubunu ortadan kaldıracak, milletin her kesimini kucaklayabilecek bir Cumhurbaşkanına Türkiye’nin ihtiyacı vardır. Böyle bir Cumhurbaşkanını millet olarak çıkaracağız. Türk milleti ilk defa Cumhurbaşkanını doğrudan seçecek. Bu yeni uygulamayı ne kadar doğru, ne kadar sağlıklı ne kadar kucaklayıcı gerçekleştirebilirsek o kadar Türk demokrasisinin bundan sonrasına dönük sağlıklı işlemesinin önünü açmış oluruz” diye konuştu.

“YOLSUZLUK SANDIKTA AKLANMAMIŞTIR”

Yolsuzlukların üzerinin örtülmeye çalışıldığına dikkat çeken Tezcan, “Yolsuzluklar Türkiye’nin sadece seçime endekslenmiş bir sorunu değildir. Milyarlarca dolar yolsuzluk bugün hala ortada duruyor. Yolsuzluk sandıkla aklanmamıştır, aklanmaz da. Türkiye bir muz cumhuriyeti, kabile devleti değildir. Türkiye modern çağdaş, dünya ile eklemlenmiş ve gerçekten dünya ile rekabet edebilecek insanların yaşadığı büyük bir ülkedir. Türkiye’de hiçbir iktidarın, hiçbir kimsenin hukuku yok saymaya hakkı yoktur. Hiç kimsenin toplumu kışkırtarak birbiriyle çatışma içerisine sokarak geleceği belirsiz bir maceraya meçhule sürüklemeye hakkı yoktur. Hiç kimsenin Türk halkını korkutarak yıldırarak susturma gücü yetmez” diye konuştu.