AK Partili Hamza Dağ'ın İzmir'de CHP listelerinde terör örgütü ile bağlantılı 27 meclis üyesi olduğu yönündeki açıklamalarına cevap veren Tunç Soyer, açıklamasında Hamza Dağ'ı soru yağmuruna tutarak; bu durumun İzmir'e ve Türkiye'ye yakışmadığını dile getirdi.

Soyer, "Kadifekale'de bir pankart vardı gözümün önünden hiç gitmiyor. 'Biz Kürdüz, terörist değiliz' yazmışlar el yazısı ile. Gençler yazmışlar, küçücük ama ben orada gözüm takıldı onu gördüm. Yani ben anlamıyorum 17 senedir iktidarsınız bütün yetki bütün güç sizde istediğiniz her türlü yasal düzenlemeyi yapmışsınız. Emniyet, savcılık hepsi sizin elinizde. Kardeşim varsa bir suç varsa bir hata yapın gereğini neden yapmıyorsunuz? Yoksa niye konuşuyorsunuz? Eğer YSK bir mahsur görmüyorsa sen bunun üzerinden hâlâ niye siyaset yapmaya çalışıyorsun? Bunlar akıl alır değil, gerçekten. Bu insanlara bu muameleyi yapmak gerçekten haksızlık. Siyasetin gerçekten bu kadar çirkinleşmesi, sığlaşması çok üzücü. Yani Oslo'da, Dolmabahçe'de kim kimle görüştü? Yani bu kadar mı hafıza kaybımız var zannediliyor? Neler yaptılar? Bilmiyor muyuz? Biliyoruz yaşadık hepsini ama bunun üzerinden siyaset yapmıyoruz. 27 tane adam tespit etmiş, neye göre tespit ettin? Kim bunlar, nedir günahları, suçları? Varsa niye gereğini yapmıyorsunuz kardeşim? Yani bunlar gerçekten İzmir'e de Türkiye'ye de yakışmıyor" ifadelerini kullandı.

Kadifekale gerçekten çok güzel

3. cemre buluşmasını Kadifekale'de gerçekleştiren Tunç Soyer, "Zaten bizim programı bırakıp herkes bize ya ne iyi ettin, Kadifekale'de yaptın ne kadar güzelmiş biz hiç gelmemiştik. Görmemiştik demişti. İnsanlar gerçekten takdir ettiler. Kadifekale gerçekten çok güzel. İnsan gerçekten çok üzülüyor. Mezbelelik bakımsız, gerçekten çok üzücüydü. Ama yani İzmir'in kalesi orası. Biz oraya çok özen göstereceğiz ve derleyip toparlayacağız inşallah" şeklinde konuştu.

Bazıları için kolay olabilir ama

Zeybekci'nin vaat ettiği indirimli su faturası vaadini de değerlendiren Soyer, "Oradaki yasal mecburiyetleri tam olarak değerlendirmek lazım. Oradaki yasal mecburiyetler içerisinde ne kadar yasal bir esneme bırakılıyor bize onları görmek lazım. Bu yakınmaları çokça aldım bende. Hem su bedelinin yüksekliğinden hem de katı atık bedellerinin yüksekliğinden dolayısıyla özellikle bölgesel arklılıklarında göztilmesi gerektiğine dair birtespit var ona da katılıyorum. Yani Gümüşpala'daki bir vatandaşımızla Güzelyalı'daki vatandaşımız aynı bedellere tabi tutulması çok adil olmayabilir. Bütün bunları şu anda karar ifade etmek için erken buluyorum. Bunları değerlendirip hem yasal esneme oranını hem de sünpansüyon oranlarını belirleyerek bir değerlendirme suyu da indireceğim, katı atığı da kaldıracağım yok öyle birşey. Bazıları için kolay olabilir bunları söylemek ama bizim bulunduğumuz noktada hiç kolay değil."