CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, tutuklu vekillerin tahliye taleplerinin reddedilmesi ile ilgili bir açıklama yaptı. Ören, açıklamasında şunları ifade etti: "Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın tahliye taleplerinin görüşüleceği duruşma için CHP milletvekilleri ve Manisalı hemşehrilerimle birlikte Silivri'deydik. Ancak AKP yargısı, CHP milletvekillerinin tahliye taleplerini reddetti. Aslında verilen karara şaşırmadık. Çünkü yıllardır bağımsız yargı için mücadele verdik ve AKP'nin siyasal yargısına karşı çıktık. Silivri toplama kampında oluşturulan mahkemenin kararının hukuki değil siyasi bir karar olduğu konusunda tüm hukukçular birleşmektedir.
Üçüncü yargı paketi ile katliamcılar, katiller serbest bırakılırken kaleminden başka silahı olmayanların, halkın oylarıyla seçilmiş milletvekillerinin cezaevinde kalması tam bir hukuk skandalıdır. Uzun tutukluluk süresi artık bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılmaktadır. AKP ve onun bağımlı yargısı, Milletvekillerimizi, gazetecileri uydurma gerekçelerle açılmış, Ergenekon, Balyoz, Kafes davaları sanıklarını bu şekilde cezalandırmaktadır. Çünkü orada halkın yargıçları değil iktidarın yargıçları görev yapmaktadır.
Bu karar aslında halk iradesine, AKP ve güdümündeki yargı tarafından ipotek konmasıdır. 12 Mart ve 12 Eylül'ün sıkıyönetim mahkemelerinde bile yaşanmayan hukuksuzluklar, insan hakları ihlalleri 2012 yılında AKP iktidarında yaşanmaktadır. Bu durum AKP'nin ileri demokrasi anlayışının geldiği noktadır.

Ola ki özgürlük gelir...
Değerli dostum CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın Silivri cezaevinden tarafıma yeni yıl için gönderdiği kutlamada "Ola ki özgürlük gelir yeni yılı yüz yüze kutlarız" dediği beklentimizi her zaman diri tutarak, insan hakları, özgürlük ve hukuk mücadelemizi beraber vereceğiz.
Bu gün AKP ve siyasallaşmış yargıya alkış tutanlar unutmasınlar ki, hukuk herkese lazımdır. Günü geldiğinde onlar için de adaleti yine CHP olarak yine biz isteyeceğiz. Yargının bağımsızlığını, düşünce ve ifade özgürlüklerini, insan haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Halen 8 milletvekili cezaevindedir. Halkın iradesiyle seçilmiş milletvekillerinin yeri cezaevleri değil, parlamentodur. Herhangi bir ceza almamış, davaları devam eden Milletvekillerinin tutuklu olmaları adaletle, hukukun üstünlüğü ile ve insan hakları ile bağdaşmamaktadır. Milletvekilleri en kısa zamanda tahliye edilerek TBMM'indeki görevlerine başlamalıdır."