Meclis Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen Yüce Divan oylamasında Ak Parti'deki firelere dikkat çeken Vural, "Artık TBMM'de bulunan bu cüzi irade, milletin değerlerini ve hukukunu temsil etmekten uzaktır. Son Bakanlar Kurulu'nda saray baskısı olmasaydı, bire bir markaj olmasaydı AKP'den daha fazla ret çıkacağı muhakkaktı" ifadelerini kullandı.

"BAKARA SURESİYLE ALAY EDEN MİLLETVEKİLİNE YÜCE DİVAN YOLUNU GÖSTERMEMEKLE MUHAFAZAKAR DEĞERLERDEN UZAK OLDUĞUNU TESCİLLEMİŞTİR"

Yüce Divan oylamasında Ak Parti içerisinden evet oyu verenleri hatırlatan Vural, bunun parti değil; vicdan meselesi olduğunu belirterek "Bu zihniyete göre haram paracılara karşı çıkanlar hain, darbeci ya da tuzluk ilan edilmektedir. Kendi insanlarını hain olarak gören şizofrenik siyasetle karşı karşıyayız. Ayakkabı kutularını, para kasalarını gören gözler, duyan kulaklar vardır. Yakında aynaya bakacaklar 'hain sensin' diye kendilerini gösterecekler. Bir akrep nasıl kendini sokup zehirliyorsa, rüşvet ve yolsuzlukta boğulan AKP de kendi kendini bitirmektedir. Ayetle alay eden bu zihniyete karşı Yüce Divan'a göndermeme kararı verenler, milletin vicdani ve ahlaki değerlerini savunmaktan aciz olduklarını da ortaya koymuşlardır. 'Muhafazakarım' diyen insan, Bakara suresiyle 'makara' diye alay eden milletvekiline Yüce Divan yolunu göstermemekle, bu siyasi zihniyetin muhafazakar değerlerden nasıl uzak olduğunu tescillemiştir" diye konuştu.

"KOMİSYON ÜYELERİNİ SARAYA ÇAĞIRARAK, İKNA ODALARINA ALANLAR KİMLERDİ?"

MHP'li Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, 'Muhalefet blok olarak oy vermişse ya grup kararı vardır ya baskı' ifadelerine cevap vererek "Bizde grup kararı da yok, baskı da yok. Ne baskısı olacak? 'Ayakkabı kutularını, kasaları, milyon dolarları görmeyin' mi diyecekler? 22 Aralık'ta komisyonda yapılacak oylama sırasında telefonla arayıp baskı kuranlar kimlerdi? Komisyon üyelerini saraya çağırarak, ikna odalarına alanlar kimlerdi?" şeklinde konuştu.

"KOLSUZ BAŞBAKAN OLARAK 7 HAZİRAN'A KADAR BAŞBAKANLIK GÖREVİNİ USULEN YERİNE GETİRECEKTİR"

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Vural, Başbakan Davutoğlu'nun Ak Parti'deki fireler hakkındaki değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine "15'er kişilik gruplar halinde ikna odalarına alanlar onlar değil mi? Ne derse desin, komisyon raporu güvenoyu almamıştır, AKP'ye yakın 50'ye yakın milletvekili bunun rüşvet ve yolsuzluk olduğu yönünde oy kullanmıştır. Artık Davutoğlu'nun kendi kolunu kesmekten başka alternatifi kalmadı. Kolsuz Başbakan olarak 7 Haziran'a kadar Başbakanlık görevini usulen yerine getirecektir" açıklamasında bulundu.

"TÜRK MİLLETİNİN HUZURUNA ÇIKMAKTAN UTANMIŞLARDIR"

Eski bakanların konuşmamasını değerlendiren Vural, bu durumun Meclis'e hakaret olduğunu savunarak şunları kaydetti: "Türk milletinin huzuruna çıkmaktan utanmışlardır. Bu bile aslında bir mahkumiyettir. Bu, 'benim sözüm yok' diyenlerin vicdanı olmayan parmaklara teslimiyetidir"