MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe Mutabakatına ilişkin sözlerini bir pişmanlık ve özür dileme girişimi olarak nitelendirmek istediğini belirtti. Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun mutabakatla ilgili daha önce söyledikleri sözleri kürsüden dinleterek şöyle konuştu:

"AKP'nin keşmekeş ve kakofoni içinde olduğunu son gelişmeler ortaya kokuyor. AKP iktidarı kontrolü kaybetmiş. Dün var dediğine bugün yok diyor. Daha 1 yıl önce Dolmabahçe'de HDP ile AKP'nin terörist başının 10 maddesini okumuşlardı. Şimdi gerçekten AKP- PKK siyasi uzantıları arasındaki mutabakat hakkında Cumhurbaşkanı 'Ne mutabakatı' diyor. Geldiğimiz bu safha umarım Habur, Oslo, Dolmabahçe'nin kanlı sonuçları bir ders alınmış olmanın sonucunda yapılmış olmasını umut ediyoruz. Devleti yönetenler bundan ders almış olsunlar ve Sayın Cumhurbaşkanının 'Ne Dolmabahçe'si, ne mutabakatı' konusu devleti yönetenlerin aklı olsun istiyoruz. Mutabakatta yer alan aktörler 'hepiniz oradaydınız' diyor. Başbakan mutabakattaki maddeler yeni anayasada yer alacak diyor. Cumhurbaşkanı ne mutabakatı diyor. Bu sözleri acı bir ibret tablosundan sonra aynı zamanda örtülü bir özür dileme girişimi pişmanlık olarak nitelendirmek istiyorum."

Oktay Vural, Ahmet Davutoğlu'na "Dolmabahçe var mıdır, yok mudur? Arkasında mısın değil misin? Bunu açıklayacaksınız. 2 Mart'ta Dolmabahçe ile ilgili sözlerinizin arkasında mısınız? Mutabakata abes hiçbir şey olmadığını düşünüyor musunuz? Yeni anayasa Dolmabahçe'de okunan maddeler yer alacak mı?" diye sordu.

'MİLLETİ KUTUPLAŞTIRMAK DOĞRU DEĞİLDİR'

Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın 'Laiklik' açıklamasının kişisel görüşü olamayacağını kaydeden İsmail Kahraman, şöyle konuştu:

"Laiklik- dindarlık ekseninde bir tartışma yoktur olmamalıdır. Numan Kurtulmuş diyor ki tesadüfen söylediğini zannetmiyorum. Başbakan ayaküstü cevaplamam diyor. Bu konuda net bir tavır yok. Herkes birbirinden şüphe edecek noktada. Bu konularda çok dikkatli olmak lazım. Unutmayalım ki laiklik din ve vicdan hürriyetinin garantisidir. Bu milletin diniyle mezhebiyle kimsenin problemi olmamalıdır. Dinle ilgili her kavram milletin kalbindedir, inancındadır. Bu konular bu noktada bir eksene tartışma yaratmak yeni bir algı operasyonun hazırlıklarıdır. Bu anayasa milletin anayasası olur. Millet manevi değerlerini sahiplenmesini bilir. Bu anayasada aziz milletimizin zaten yüzde 99'u Müslümandır anayasada yazıyor yazmasa. Elhamdülillah Müslümanız. Kim nasıl inancını ifade ediyorsa onlar insanların kendi arasındaki meselenin değil Allah'la insan arasındaki mesele. Kimse kimsenin dinini sorgulama hakkına haiz değil. Milleti kutuplaştırmak doğru değildir."