Başbakan Binali Yıldırım, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Yıldırım, Avrupa Parlamentosu'nun Cumhuriye Gazetesi'ne yönelik operasyona dair "İfade özgürlüğüne ilişkin kırmızı çizginin bir kez daha geçilmesi anlamına geliyor" açıklamasına tepki gösterdi. Biz senin kırmızı çizgine bakmayız şeklinde konuşan Yıldırım, "Bize kırmızıyı millet çizer" yanıtını verdi. Anayasa değişikliği ile ilgili de konuşan Yıldırım, değişikliğin sonuna geldiklerini, MHP'nin desteğinin önemli olduğunu vurguladı.

Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Gereken desteği bulamıyoruz. Ana muhalefet partisi lideri Yenikapı ruhumdan ayrılmak için bin bir bahanenin peşine takıldı. Bu birlik ruhundan ayrılmak için büyük bir gayret içerisinde. AK Parti olarak, 'Bu Yenikapı ruhunu gözümüz gibi koruyacağız' dedik. Bu konuda o günkü duruşunu bugünde aynen devam ettiren MHP’ye teşekkür ederim. Millet menfaatini ön plana alan sayın Bahçeliye teşekkür ediyorum.

Bugün gündemimizde anayasa değişikliği var. Bu değişiklik sadece bizim meselemiz değil. 14 yıldan beri darbe anayasası değişsin diye bize oy veriyorlar.  AK Parti söylediklerini yapan, yapamayacaklarını söylemeyen bir partidir. Şimdi artık millete verdiğimiz sözü yerine getirme zamanıdır. Anayasa değişikliğini referanduma götürecek sayımız yok. 330 ve üstü olacak ki referanduma gitsin. Biz partilerden şunu istiyoruz. Biz anayasa değişikliği teklifimiz var, siz de getirin, vatandaşa gidelim. Vatandaş hangisini onaylarsa başımızın gözümüzün üzerinde yeri var. CHP, temelden karşı, onlar aynen Çarşı gibi, her şeye karşı.  CHP, AK Parti ne söylerse, tersini söylüyor.

Anayasa değişikliğinde sona geldik. İnşallah Meclis'e de getireceğzi. Biz hazırlıklarımızı tamamladık. En azından 330’a erişmek ve üzerine çıkmak için MHP’nin desteği önem arz etmektedir. MHP’nin hassasiyetini dikkate alarak bir hazırlık içinde çalışmalarımızı tamamladık. Bundan sonra Meclis’in bileceği iştir. Meclis önümüzü açarsa meydanlara bu teklifi götürmeye imkan sağlarsa bu teklifle anayasa ve sistem konusundaki bu anlamsız tartışmalara noktayı koyacağız.  

Ben 'başkanlık gelmezse bölünme riski var' dedim. Bunu dile doladılar. Başbakan 'bölünme ile tehdit ediyor' diye. 7 Haziran ve sonrası manzarı ne çabuk unuttunuz.

AP'YE "KIRMIZI ÇİZGİ" TEPKİSİ

Bir gazetenin yöneticilerine ve vakfına yönelik ithamlar var. Bir şikayet var ağustos ayından beri soruşturma var. Bu gazeteye gözaltılar yapıldı. Hemen koro halinde başladılar, 'basın özgürlüğü elden gidiyor' diye. Basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkacağız. Bizim Avrupalı dostlarımızla anlaşamadığımız konu terörle mücadelede attığımız adımlardır. Hemen önümüze basın özgürlüğü getiriyorlar. AP'de bir kişi basın özgürlüğünde gözaltılar kırmızı çizgimizdir diyor. Kardeşim senin çizgine bakmayız.  Senin çizginin üzerine bir çizgi de biz çizeriz. Bize kırmızı çizgiyi millet çizer.  Bırakın bu işleri. Türkiye tehditlerle hizaya getirilecek ülke değildir. Avrupa Parlamentosu terör örgütünün reklamının yaparken kırmızı çizginiz neredeydi.  Basın özgürlüğünü sizden öğrenecek değiliz.