Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başladı şöyle:

Sağlıktaki dönüşümü öyle sıradan bir iş olarak görmeyelim. Vatandaşlarım şunu bilsin ki Türkiye'de AK Parti birçok hizmete imza attı 14 yılda. Ama bu hizmetlerden iki tanesi hep zirvede oldu; biri sağlık, biri ulaşım. Ulaşım ve sağlık hizmetleri iktidarımızın yüzünü güldüren hizmetler olarak devam ediyor. Olmayan işe 'Sağlık olsun' derken demek ki eskiden işlerimizin olmadığı sağlık kurumlarından geri dönüyorduk. Sağlık olsun demekle olmuyor. Gereğini yapacaksınız, vatandaş sağlık hizmetini alacak. İnsanca muamele görecek. Bütün bunlar var çok şükür.

Biz istiyoruz ki son kerteye gelmeden sağlığımızın kıymetini bilelim. Birinci, ikinci, üçüncü kademe sağlık hizmetleri var. Aile hekimleri var. Sağlıkla ilgili sorunlar büyümesin ve ikinci, üçüncü kademe sağlık merkezlerinde birikim olmasın. Sağlık aynen kalp atışları gibi takip edilsin. Koruyucu sağlık hizmetlerini tedavi amaçlı sağlık hizmetlerine göre çok daha fazla önemsememiz gerekiyor.

'BİZİM İÇİN KIYMETİ HARBİYESİ YOK'

AB bir karar aldı. Milletvekilleri AP'de toplantılar. Bu kararın bizim için kıymeti harbiyesi yoktur. Kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar. İstedikleri kadar karar alsınlar. Aziz milletimizin kararlar karşısında boynumuz kıldan incedir. Onun dışındaki kararların bizim için önemi yoktur.

GÜVEN DUYGUSUNU DAHA DA ZEDELEDİ

Milletimizin AB'ye zaten azalmakta olan güven duygusunu daha da zedelemiştir. Birlik, bu kararını siyasi basiretten, iyi niyetten uzak bir şekilde almıştır. Öncelikle AB, Türkiye ile mi yoksa Avrupa'da kol gezen terör örgütleriyle mi iş birliği içinde olacak, bunun kararını vermelidir. Türk milleti bunu beklemektedir.

TÜRKİYE BU MÜLTECİLERE SAHİP ÇIKMAZSA O ZAMAN AVRUPA'NIN HALİNİ BİR SİZ GÖRÜN BAKALIM

Unutulmamalıdır ki Suriye ve Irak'ta yaşanan insanlık trajedisinden memleketlerini, yurtlarını, canlarını kurtarmak için terk eden milyonlarca vatandaşa, mülteciye kucak açan ülke, onları bağrına basan ülke Türkiye'dir. Türkiye bu mültecilere sahip çıkmazsa o zaman Avrupa'nın halini siz bir görün bakalım. Macaristan'a, Avusturya'ya 3-5 tane mülteci gitti, milletin gözü önünde tekmelediniz, yerden yere vurdunuz. İnsanlık Türkiye'de, insanlığın ölmediği ülke Türkiye'dir.


ÜMİT EDİYORUM Kİ BU KARAR AB LİDERLER ZİRVESİ'NDE HİÇBİR ŞEKİLDE DİKKATE ALINMAYACAK

53 senedir bu yollarda yürüyoruz. Ne için yürüyoruz? Daha güzel bir dünya için, daha güvenli bir Avrupa için. Bütün bu gayretler ortadayken kalkıp Türkiye'ye ayar vermeye çalışmak, en hafifinden vizyonsuzluktur. Ben öyle ümit ediyorum ki bu karar (AP'nin kararı) Avrupa Birliği Liderler Zirvesinde hiçbir şekilde dikkate alınmayacak ve yarım asrı geçen Avrupa Birliği-Türkiye yolculuğunun zarar görmesine rıza göstermeyecek Avrupa'da vizyon sahibi hala liderler olduğunu düşünüyorum.

DALGALANMA YAŞIYORUZ

(Ekonomide) Bir dalgalanma yaşıyoruz. Dolayısıyla bunu sadece Türkiye'ye mahsus ve kalıcı bir dalgalanma olarak görmek büyük hatadır. Bunu açıklıkla ifade etmek istiyorum. Temeli sağlam bir ekonomiye sahip olduğumuzu bütün vatandaşlarımızın bilmesini istiyorum. 'Dünyada bu dalgalanma var, Türkiye'de de var' diye bir şey yapmayacak değiliz. Piyasaların, yatırımcılarımızın, iş adamlarımızın ufak da olsa tedirginliklerini gidermek bizim görevimiz. Hemen tedbirleri aldık.

CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİYLE İLGİLİ SINIRLI DEĞİŞİKLİĞİ DE YAPIP YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ

Vatandaşlarımız hiç endişeye kapılmasın, Türkiye'de ekonomi ile ilgili bu dalgalanma bütün dünyada var olan bir durumdur ve geçici bir durumdur. İnşallah 2017'den itibaren yatırımlara, üretime, istihdama daha fazla kaynak ayıracağız. Olağanüstü halin şartları da ortadan kalkmış olacak. Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili sınırlı değişikliğimizi de yapıp yolumuza devam edeceğiz. Seçim meçim yok. 2019'a kadar vatandaş seçimini yaptı. Biz de vatandaşımızın hizmetinde olmaya gece-gündüz devam edeceğiz.

ÇAKILACAKSINIZ, ORADA DA DERSİNİZİ ALACAKSINIZ

15 Temmuz'da silahlarla, tanklarla yapmaya çalıştıkları ve başaramadıkları alçakça girişimi şimdi Türkiye'nin ekonomisini akılları sıra bozmaya çalışarak başaracaklarını zannediyorlar. Orada da çakılacaksınız, orada da dersinizi alacaksınız. Buradan açıkça söylüyorum.