Grup toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Defalarca Sayın Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundum. Gelin Türkiye’nin ihtiyacı olan adımları beraber atalım. Şimdi rejimi değiştirecekler diyor. Rejim tartışması 1923’te bitti. Cumhuriyeti tartışan kimse yok. Olsa da önüne ilk çıkan AK Parti olur, bunu da bil. Biz rejimi değil anayasayı değiştirmek istiyoruz. Hükümet değişikliği ile sınırlı anayasa değişikliği konusunu meclise getirmeye karar verdik. Nihai kararı da her zaman olduğu gibi millet verecek" dedi.

İşte Başbakan Yıldırım’ın sözlerinden satır başları:

33 yıl önce bugün KKTC kuruldu. Bütün KKTC’li kardeşlerimizi kutluyorum. Türkiye her zaman Kıbrıs’ın yanındadır.Kıbrıs’ın gelişimine katlı sağlamaya yönelik her türlü hassasiyeti sürdüreceğiz.

Kıbrıs’ta müzakereler devam ediyor. Kıbrıs’taki adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu görüşmelerden umarız hayırlı bir sonuç çıkar.

Kıbrıslı kardeşlerimizin haklarını geri ye götürecek hiçbir çözüm asla ve asla kabul edilemez. Ümit ederiz ki bu görüşmeler iki tarafı da memnun edecek bir sonuca bağlanır.

Ankaralılara bir müjdemiz daha var. Önümüzdeki yıldan itibaren yaklaşık 10 km'lik Keçiören metrosu hizmete girecek.

Asgari ücret artışından doğan sigorta priminin işveren payını biz üstlenmiştik. Bu uygulamayı 2017 yılında da devam ettireceğiz. KOBİ’lerin güçlendirilmesi için kredi garanti fonunu da kullanarak 17 milyar liralık kredi imkanı getiriyoruz.

TERÖRLE MÜCADELE

Terörle mücadelede kararlılığımız devam ediyor. Kar demeden, kış demeden, soğuk demeden bu şer odaklarına göz açtırmayacağız. Terör bitene kadar hem içeride hem dışarıda mücadeleyi sürdüreceğiz.

Suriye’de ÖSO birliklerimizle El Bab’a 2 km’ye kadar yaklaştı. Ayrıca PKK PYD YPG’ye karşı da operasyonlarımız sürüyor.

ABD SEÇİMLERİ

ABD’de seçim yapıldı, Cumhuriyetçi aday Sayın Trump yeni başkan seçildi. Hayırlı uğurlu olsun, kendisini telefonla arayıp tebrik ettim. ABD halkı kendi geleceği ile ilgili kararı vermiştir. Bu değişimi bütün ülkelerin iyi okuması değişimleri, iyi analiz etmelidir. Sandıktan çıkan sonucu sokak şiddetleriyle yok saymaya çalışmak kabul edilemez bir tutumdur.

AB İLE İLİŞKİLER

Türkiye hakkında bugünlerde AB çevrelerinde bir takım olumsuz beyanlar birbiri ardında devam ediyor. Bunlar bilgiye dayanmayan, objektiflikten uzak yaklaşımlardır.

PKK’ya, FETÖ’ye kucak açanlar, terörist başının posterlerini duvarlarında asanlar Türkiye’ye ayar vermeye çalışamazlar.

AB önce şu teröristlerin ağzından konuşmayı bıraksın. Önce terör grupları ve onların siyasi uzantılarına destek olmaktan vazgeçsin. Tercihini yapsın Türkiye ile mi yürüyecek yoksa Türkiye’nin düşmanlarıyla mı?

Bu ülke ne Avrupa ne de başka bir yerden talimat almaz. Talimat alacağımız tek kaynağımız aziz milletimizdir. 15 Temmuz’da milletimiz hiçbir gücün devlet üzerinde vesayet kuramayacağını bütün dünyaya göstermiştir.

Şimdi AB tutturmuş “terör yasasını değiştirin” diyor. Terörle bu mücadele sürerken nedir bu? Terör örgütlerinin telkiniyle bunu bize söylüyorlar. AB’nin son açıkladığı rapor bizi hem üzmüş hem de rahatsız etmiştir.

Son ilerleme rapor maksadını aşan ifadelerle doludur. Türkiye olarak bunu asla kabul etmiyoruz. PKK propagandasına ses etmeyenler Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye çalışmaya devam ediyorlar. Bazı milletvekillerinin yargı kararıyla ifade vermeye getirilip bir kısmı hakkında tutuklama kararı verilmesi tamamen hukukun ve yargının işidir.

Haklarında teröre destek vermek terör propagandası yapmak gibi ağır iddialar vardır. Bunlar yargının önünde ya aklanacaklar ya da yaptıklarının hesabını vereceklerdir. Başka bir üçüncü yol yok. Türkiye’de hukukun nasıl işleyeceğine Ab büyükelçileri kara veremez. Milletimiz Ab büyükelçilerinin HDP grubunda verdikleri o trajikomik fotoğrafı asla unutmaz.


'ŞEHİDİMİZİN KANI YERDE KALMADI'

Terör örgütü alçakça Mardin Derik kaymakamımız Muhammet Fatih Safitürk’ü şehit etti. Şehidimizin kanı yerde kalmamıştır, katil zanlıları yakalanmıştır, şimdi hesabını veriyorlar. Belediyeler halka hizmet yerleridir. Belediye kaynaklarının terör örgütlerine peşkeş çekilmesi belediyecilik değildir.

'REJİM TARTIŞMASI 1923'TE BİTTİ'

Biz siyasetin belirli bir düzeyde olmasını bekliyoruz. Türkiye’nin yapay gerilimlerle bir yere gidemeyeceği aşikardır. Bunu ne yazık ki CHP öteden beri anlamıyor ya da anlamamazlıktan geliyor. Defalarca Sayın Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundum. Gelin Türkiye’nin ihtiyacı olan adımları beraber atalım.
Asıl iddialar nasıl ispat olacak. Şimdi rejimi değiştirecekler diyor. Rejim tartışması 1923’te bitti. Cumhuriyeti tartışan kimse yok. Olsa da önünde ilk çıkan AK Parti olur bunu da bil. Biz rejimi değil anayasayı değiştirmek istiyoruz. Bırakın da millet buna karar versin. Milletin kararına engel olayın ipotek koymayın olmak isteseniz de yapamazsınız.

Millete karşı olunmaz millete tabi olunur Sayın Kılıçdaroğlu. Anayasa değişikliği konusunda önemli bir aşamaya geldik. Ana muhalefet partisi başkanlık sistemine karşı olduğunu belirtti ve kenara çekildi. MHP her ne kadar parlamenter sistemden yana olduğunu belirtse de şu anda ki durumun sürdürülebilir olmadığı konusunda bizimle mutabık olduğunu ifade etti.

'HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ İLE SINIRLI ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ'

Bunun üzerine çalışmaları biraz daha ilerlettik. Hükümet değişikliği ile sınırlı anayasa değişikliği konusunu meclise getirmeye karar verdik. Nihai kararı da her zaman olduğu gibi millet verecek. CHP Genel başkanı diyor ki kapımız açık. Biz de kapıyı hiç kapatmadık. Hala vaktin var tren kalkmadan binebilirsin.

İnşallah MHP ile birlikte değişiklikleri meclisimizin takdirine sunacağız. Anayasa milletin anayasası olacaktır. Milletimiz bizim onlar için nasıl bir aşkla çalıştığımızı iyi bilir. 79 milyonun hukukunu nasıl gözetmeye çalıştığımızı iyi bilir. Bizim için öteki yok biz varız.