Başbakan Binali Yıldırım, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nda (AFAD) araç teslim töreninde konuştu. Yıldırım, "Van depremi, AFAD'ın ondan sonraki istikametini, yapılanmasını belirleyen önemli bir felaketin başlangıcı olmuştur. Van depreminde hükümetimiz geçmiş dönemlerdeki acziyeti yaşamadı. 1999 Marmara depreminde Ankara 2 gün deprem bölgesi ile irtibat kuramadı. İletişimi ve ulaşım tamamen kesilmişti. Ama Van depreminde İstanbul'daydık deprem haberi gelir gelmez hemen ilgili bakanlar biz 4 saat sonra deprem bölgesinde Başbakan en az 5 tane bakan orada hazırdı. Bir saniye dahi iletişim kesilmedi. Kesildi mi kesildi tabi depremden yollar telefon hasar gördü ama yedeklemesi vardı. Daha önce oralara seyyar istasyonlar kurmuştuk. Anında bilgilendirme yapıldı. Yaşadığım bir olayı da anlatmak istiyorum; eskiden gelen bir alışkanlıkla muhabirler ilgi çeksin diye abartarak anlatıyor. 'Burada iletişim yok yollar kapalı' diyor. Ekranda da canlı yayın diye yazıyor. Canlı yayında bunları söylüyor. Uyardık dedik ki iletişim yoksa siz bu canlı yayını nasıl yapıyorsunuz? Sonra uyandılar. Yeniden bir Van Erciş inşa edildi. 1 yıl içerisinde 30 bin konut yaptık" diye konuştu.

Yıldırım, "AFAD bugün gücüne yeni bir güç katıyor 99 yeni aracı ülkenin çeşitli yerlerine gönderiyor. Bangladeş'e gittik Arakan Müslümanlarının çektiği çileyi gördük. Orada da AFAD'ı Kızılay'ı TİKA'yı Türkiye bayrağını, insanlığı gördük. Bir mazlum çaresiz bir insanın duası bazen çok büyük kabiliyetlerle yapamayacağınız işlere karşılık gelir. İnancımıza, geleneklerimize bağlı kalarak yardım etmeye devam edeceğiz" dedi.


"TÜRKİYE DEPREMLERLE YAŞAMAYA MECBUR OLAN BİR ÜLKE"

Yıldırım, "Türkiye depremlerle yaşamaya mecbur olan bir ülke. Doğudan batıya, kuzeyden güneye her yer deprem bölgesi. Yeni deprem haritası da çıktı, güncellendi. Bundan sonra eğer depremlerden büyük felaketler olursa bunu ne yapalım deme şansımız yok. Bundan sonraki yapılacak yapılarda bu bilincin yerleşmesi lazım. İlkokuldan başlayıp üniversiteye kadar vatandaşın böyle bir bilince ulaştırılması lazım. Aslında deprem öldürmez tedbirsizlik öldürür. Eğer tedbiriniz yoksa ne yapacağını bilmiyorsanız o zaman sıkıntı var demektir. Panik nerede olur eğer daha önce bu olayın senaryosunu çalışmamışsanız böyle bir şey başınıza geldiğinde ne yapacağınızı bu işin paydaşlarıyla provasını yapmadıysanız panik olur. Panik olunca da elinizde ne kadar imkan olursa olsun bir iş yapamazsınız" açıklamasında bulundu.


"TERÖR BAKIMINDAN DA BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞIYORUZ"

Türkiye'nin sınır güvenliğine ilişkin Yıldırım şöyle konuştu:  "Türkiye zor bir coğrafyada. Terör bakımından da büyük zorluklar yaşıyoruz. Yıllardır mücadelemiz devam ediyor. Ama son 2 senede teröre karşı savunma değil taarruz esaslı yaklaşımlarımızdan dolayı ülkenin her köşesinde devlet otoritesi tam anlamıyla sağlanmış durumda.


HUDUTLARIMIZ DIŞINDA YENİ TERÖR ALANLARI OLUŞUYOR

Bu yetmez hudutlarımız dışında yeni terör alanları oluşuyor. Bunlara karşı da gerekli tedbirleri almamız lazım. Elektronik takip sistemlerini artırıyoruz. Sınırlarımız ötesinden vaki saldırılara karşı gerekli karşılığı veriyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı'nın esası da budur.


TEHDİTLER, TACİZLER OLUYOR BUNLARA DA KARŞILIĞINI AYNI ŞEKİLDE VERECEĞİZ

Benzer şekilde güney sınırlarımızın herhangi bir yerinde bu ve buna benzer sınır güvenliğimizi tehdit eden, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine tehditler, tacizler oluyor. Bunlara da karşılığını aynı şekilde vereceğiz.


TÜRKİYE'NİN MİLLİ GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDEN HİÇBİR OLUŞUM ASLA MÜSAMAHA İLE KARŞILANMAYACAK

Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit eden hiçbir oluşum asla müsamaha ile karşılanmayacak. Bu bizim en doğal hakkımızdır. Uluslararası hukuktan da kendi hukukumuzdan da doğan bir hakkımızdır. Bizim amacımız, bölgede terör varlığını sona erdirmek, zaten yıllardan beri çok acı çeken bölge halkının yeni acılara tekrar maruz kalmasının önüne geçmek. İdlib'de rejim güneyden girdi bir sürü insan kuzeye doğru hareket ediyor. Afrin'de aynı şekilde. Sınırlarımıza yönelme var. Bunların tedbirlerini alacağız.


KİMSENİN DE BİZE NASİHATTE BULUNMASINA GEREK YOK

Bu konuda da hiçbir tereddüt yok. Kimsenin de bize nasihatte bulunmasına gerek yok. Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok. Sadece vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlamak gibi bir mecburiyetimiz var. Bölgenin istikrarını, güvenini sağlamak gibi bir sorumluluğumuz var."

Yarıyıl tatili mesajı da veren Yıldırm, seyahet edecek olan sürücülerin olumsuz hava koşullarını da dikkate alarak yolculuk yapmaları gerektiği uyarısında bulundu.