Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne
Ağlama

Nevzat Çelik'in bir idam mahkumu gencin annesine yazdığı mektubu içeren şiirini, Ahmet Kaya şarkı haline getirdiğinde milyonlar bu şiir ve şarkının bir parçası haline gelmişti. Hatta PKK sempatizanı diye itham edilen Ahmet Kaya'nın şarkısı asker ocaklarında en çok söylenen, oğlu askerde olanlar için radyodan en çok talep edilen şarkı haline gelmişti. Bugüne kadar bu şarkıyı, o ya da bu sebeple dinlemediyseniz mutlaka dinlemenizi öneririm. Ve şarkı sözlerinden çok daha fazlası olan şiiri de mutlaka okumanızı.
Bundan sadece 3 yazı öncesinde; Bornova Anadolu Lisesi'nden bir kardeşimi, hayatta bana öğrettikleri ve düşünce miraslarıyla bir üstadımı; Serkan Saygan'ı yitirdiğimizi sizlerle paylaşmıştım. Daha henüz 40 gün bile dolmamışken; sevgili annesi Fatma annemiz; bu hayata daha fazla tutunamadı. Bıraktı kollarını ve sonsuzluğa yitti. Bütün hayalim, dileğim ve dualarım bu sonsuzlukta oğluyla kucaklaşabilmesidir.

Günlerdir içim acıyor, canım yanıyor. Gündelik hayatın oyalamaca ve kandırmacaları ile günlerimi yaşarken bu acıyı taşımaya gayret ediyorum. Hep bir şeyler öğrendiğim Serkan'dan ve öğretmen annesinden bir şeyler öğrenmek ve anlamak için beynimi zorluyorum. Oysa Serkan'dan öğrendiklerimizi ve onun yarım kalmışlıklarını tamamlamaya gayret ederek bizler de birer evlat olmaya gayret edecektik Fatma Anneye. Gurur duyacaktı, yıllar geçse de evladının hâlâ kardeşlerince yaşatılmaya gayret edildiğini gördüğünde. Bayramlarda elini öpecektik, Serkan'ın projeleri gerçek olduğunda en başta o alkışlayacaktı başarıları. Ama hayat akıp gidiyor ve bazen biz yetişemiyoruz. Hayat ertelemeye gelmiyor. Sarılacaksak bugün sarılmalıyız, el öpeceksek yarına bırakmamalıyız.
Bu yazı belki sonsuzluğa bir mektup, belki geride kalanlar için çaresizlik haykırışıdır. Ama bir evladı yitirmenin ne olduğunu hiçbirimizin ne olduğunu asla anlayamayacağı bir yaşam diliyorum hepimize.

Uçurumlar ki sende büyür
Dağdır ki sende göçer
Ben yaprak derim çiçek derim
Çam diplerinde açmış kanatlarını kozalak derim
Gül yanaklı çocuğa benzer
Yine de
Oğlunu yitirmek kim bilir
Ne garip şey anne