Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bir otelde düzenlenen "Akılcı Antibiyotik Kullanımı Lansman Toplantısı"nda konuştu. Türkiye'deki antibiyotik kullanımı ile ilgili açıklamalar yapan Akdağ, ülkemizde genellikle gereksiz antibiyotik kullanımı olduğunu belirtti.

Gereksiz kullanılan antibiyotikler nedeniyle bakterilerin direnç gösterdiğini belirten Akdağ, bu konuda da OECD ülkeleri arasında birinci olduğumuzu söyledi.

Hastanın kendi kafasına göre değil de doktora danışarak antibiyotik kullanması gerektiğini vurgulayan Akdağ, bu ilaçların ağrı kesici, ateş düşürücü olmadığını bazı mikropların tedavisinde kullanıldığını açıkladı.

Gereksiz kullanılan antibiyotiklerin yan etkilerine de değinen Akdağ, bunların alerji yapabileceğini, karaciğerde ve böbreklerde sorunlar yaratabileceğini de söyledi. Akdağ, antibiyotiklerin sinüzit, kulak iltihabı ve de zatürre gibi hastalıkların oluşumuna da engel olmadığını vurguladı.

5 DAKİKADA TEST YAPILACAK

Antibiyotik kullanımına dair önlemlerden de bahseden Bakan Akdağ, bir testten bahsetti. Doktorların 5 dakika içerisinde yapacakları test ile beto mikrobunu tespit edebileceklerini belirten Akdağ, test sonucunda beta çıkarsa antibiyotik kullanmanın gerektiğini ancak yoksa kullanıma gerek olmadığını söyledi.

Konuyla ilgili bilgilendirme açısında kamu spotları gibi çalışmalar yapacaklarını belirten Akdağ, hekimlerin eğitileceğini belirtti. Bir ceza yaptırımı düşünmediklerini belirten Akdağ, başlangıç için böyle bir tavır almayı düşünmediklerini vurguladı.

Akıllı ilaç kullanımını topluma yerleştirmek zorunda olduklarını da belirten Akdağ şöyle devam etti: "Yerleştirmek zorundayız. Aksi takdirde mikroplarla mücadele edemez hale geliriz. Bundan 70-80 yıl önce basit bir zatürre insanların kolayca ölümüne yol açıyordu, çünkü antibiyotik yoktu. Şimdi dünya, tabii ki bu arada Türkiye de yeni bir antibiyotiksizlik çağına doğru sürükleniyor. Evet çok antibiyotik var elimizde ama o antibiyotiklerin etki edemediği yeni mikroorganizmalar ortaya çıktı. Biz nasıl ki mikroplarla mücadele ediyorsak, mikroplar da kendilerini korumak için antibiyotiklerle mücadele ediyorlar, genetikleri değişiyor. Dolayısıyla ihtiyaç olduğunda hayat kurtarıcı ilaçlar, ihtiyaç olmadığı zamansa toplumsal açıdan özellikle gelecekte çok zor durumda bırakacak bir durumla karşı karşıyayız. Bu bir süreç tabii. Bu mücadeleyi yoğun biçimde sürdürmeye devam edeceğiz."