Central Hospital’dan Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Ümit Hardal, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Genelde aşırı terleyen ve kulaklarını karıştırmayı alışkanlık haline getiren insanlarda kulak mantarının sık göründüğüne dikkat çeken Hardal, ''Kulak mantarı, dar kanalda genişleyen yangılı dokunun yeterince yer bulamaması nedeniyle son derece ciddi bir ağrı ve kaşıntı ile kendini gösteren bir hastalıktır. Bu hastalık ısı, nem ve tozlu havanın olduğu subtropikal ve tropikal bölgelerde yaşayan kişilerde daha fazla görülmekle birlikte, tüm dünyada yaygın olan bir enfeksiyondur. Genellikle aşırı terleyen ve kulaklarını karıştırmayı alışkanlık haline getiren insanlarda daha sıkça görülür.''dedi.

KULAKLARI KARIŞTIRMAK HASTALIĞI İLERLETİR

Kulakları karıştırmanın hastalığı ilerlettiğini belirten Hardal, ''Kulak mantarı tek veya her iki kulakta da görülebilir. Hastalık kendini kaşıntı, kötü kokulu akıntı, şiddetli ağrı, çınlama ve işitme kaybı olarak gösterir. Bazı durumlarda kulak kepçesinde ve boyundaki lenf bezlerinde şişmeler de meydana gelebilir. Ağrının oluşması mantarın derinlere kadar indiğini gösterir. Özellikle kulakları karıştırmak, hastalığın kulağın derinliklerine kadar ilerlemesine yol açabilir. Bu sebeple kulağa asla müdahale edilmemelidir.''ifadelerini kullandı.

TEDAVİ EDİLMEZSE İŞİTME KAYBINA SEBEP OLABİLİR

Hastalığın tedavi edilmediği takdirde işitme kaybına yol açabileceğini belirten Ümit Hardal, ''Kulak mantarı zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde kulak zarında delinmeye ve işitme kaybına yol açabilir. Kulak mantarı ayrıca çevre kemik dokulara da yayılabilir. Bu nedenle kulak mantarını düşündürecek belirtiler görüldüğünde mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır. ''şeklinde konuştu.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ZAYIF OLANLAR RİSK ALTINDA

Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin risk altında olduğunu vurgulayan Hardal, ''Kulak mantarı herkeste görülebilen bir rahatsızlık değildir. Kulak mantarının oluşabilmesi için bazı koşulların gerçekleşmesi gerekir. Hastalığın ortaya çıkmasına neden olan en büyük faktörlerden biri nemdir. Rutubetli, nem oranı yüksek ve sıcak iklime sahip bölgelerde yaşayan kişilerde kulak mantarı görülme oranı daha fazladır. Ayrıca yüzücülerde uzun süreli suyla temasa bağlı kulak mantarı sıkça görülür. Kulak mantarı bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha kolay gelişir. Hamileler, şeker hastaları, lösemi ve lenfoma hastaları, kemoterapi gören hastalar ve kortizonlu ilaç kullanan hastalar risk grubundadır. Kulak temizleme çubuğunu sık kullanmak ve başörtüsü de mantar oluşumunu arttıran diğer etkenlerdir. İşitme cihazı kullanan bazı hastalarda da kulak mantarı görülebilir. İşitme cihazı kulak içindeki deriyi travmaya uğratabileceğinden mantar oluşabilir.''diye konuştu.

Opr. Dr. Ümit Hardal, kulak mantarından korunmak için şu tavsiyelerde bulundu: "Kulak içerisine yabancı cisim veya parmakla müdahale edilmemelidir. Kulak temizliğine özen gösterilmelidir. Pamuklu çubuklar asla kullanılmamalıdır. Dış kulak bir bezle silinerek temizlenmelidir. Banyo, deniz veya havuz sonrası kulaklar nemli bırakılmamalı, iyice kurulanmalıdır. Aşırı nemli, rutubetli ve sıcak yerlerden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. İşitme cihazı kullanılıyorsa iyi dezenfekte edilmelidir. Mantar oluşumunu tetikleyen acı biber, domates, kızartma ve çikolata gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Kalabalık havuzlara girmekten kaçınılmalıdır. Kulak damlaları açıldıktan sonra, sadece 15 gün kullanılmalıdır. Kulak kaşındıktan sonra suyla temas ettirilmemelidir.''