Memorial Şişli Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Necla Songür, astım ve spor ilişkisi hakkında bilgi verdi. Astım hastalığının kontrol edilmemesi durumunda yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebildiğini belirten Songür, hastalığın genel olarak ataklar halinde kendini gösterdiğini, alerjenler, ilaçlar ve soğuk gibi pek çok faktörün tetikleyici olabileceğinin altını çizdi.

Songür, spor yapmanın astım hastaları üzerinde tetikleyici etkisinin de olabileceğinin unutulmaması gerektiğini söyledi. Egzersize bağlı nefes sıkışması veya öksürük oluşabileceğini belirten Songür şu uyarılarda bulundu: “Hastalar hareket der durumdayken genellikle rahattır ancak bazen astım atakları gelişebilir. Egzersize bağlı astım atakları yaşayan hastaların özellikle soğuk ve kuru havalarda şikâyetleri artmaktadır. Belirtiler kişiden kişiye değişmekle Hırıltılı solunum, öksürme, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, yorgunluk şeklinde kendini gösterebilir.

Spor yaparken bu durumlarla karşılaşan astım hastaları, tüm spor etkinliği hemen keserek panik yapmadan sakin kalmaya çalışılmalıdır. Duman, toz, soğuk gibi tetikleyicilerden uzaklaşılmalıdır. Doktorun tavsiye ettiği bronş açıcı ilaç varsa uygun dozda kullanılmalıdır. Şikâyetler devam ediyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.”

KONDİSYONU İYİ OLAN SPORCULARDA ASTIM ATAKLARI AZALABİLİYOR

Bilinenin aksine astım hastalarının spor faaliyetlerinden hiçbir şekilde uzak kalmaması gerektiğini söyleyen Songür, ilaçlarını düzenli kullanmak kaydıyla fiziksek kondisyonun artırılmasının önemine işaret ederek şunları söyledi: “Eğer kişi, astım ilaçlarını düzenli kullanıyorsa ve astım hastalığı kontrol altında ise spor yapması iyileşmesine katkıda bulunur, kapasitesini artırır ve astım kontrolü kolaylaşır. Fiziksel kondisyonu iyi olan sporcularda astım ataklarının ciddi bir şekilde azaldığı yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bu nedenle astım hastalarının fiziksel fonksiyon kapasitelerini geliştirecek spor faaliyetlerinde bulunmaları önerilmektedir.”

Hastalığın şiddet derecesinin yapılan spor dalı ile doğrudan bağlantılı olduğu uyarısında da bulunan Songür, “Spor türü seçiminde astımlı hastanın astımının şiddeti, kontrol altında olup olmaması, tedavi altında akciğer kapasitesi ve hastanın tercihi önemli rol oynamaktadır. Genellikle çocuk ya da erişkin yaşta önerilen spor aktivitesi yüzme olmakla birlikte, önlemler uygun şekilde alınırsa ve tıbbi tedavi ile kontrol sağlanırsa hastaların açık hava sporlarını yapmalarında da bir sakınca yoktur. Ancak astım hastaları yüksek risk içerdiği için; dalgıçlık, basketbol, bisiklet, uzun mesafe koşusu, futbol, kayak, buz hokeyi ve buz pateni gibi spor dallarından uzak durmalıdır.” ifadesini kullandı.

Songür, astımın tedavisinin önemsenmesi ve düzenli takibinin yapılmasının ileri ki dönem açısından zaruret olduğunu belirterek, ihmal edilen astım vakalarında KOAH gibi hava yolu rahatsızlıklarının oluşabileceğini kaydetti.