Kanser ve mavi bebek sendromuna yol açan, toprak ve sudaki nitrat kirliliğini izlemek üzere 20 tane mobil laboratuvar hizmete girdi. Mobil laboratuvarlar için düzenlenen törene katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gündeme ilişkin soruları cevapladı. Eker, sütte kanser riski olmadığını bir kez daha yineleyerek, "Bir soru sorulduğunu da o sorula mutlak cevap verilmesi gerekiyor. O mutlak şu, yani bulunabiliyor, ama bunun oranı önemli. Toplum sağlığını tehdit edecek veya bütün sütlerin tamamı ile ilgili birşey yok Türkiye'de, biz bunu da açıklıyoruz.." diye konuştu.

Kimsenin üretilen gıda maddeleri ile ilgili haksız bir itham ortaya atmaya hakkı olmadığını ifade eden Eker, bu tür şeylerin Türkiye'ye zarar vereceğini kaydetti. Siyasal olarak birilerinin kendilerine karşı olabileceğini belirten Eker, "Birileri benim karşımda olabilir, beni tenkit edebilirsiniz, hükümetimi tenkit edebilirsiniz, bakanlığımı tenkit edebilirsiniz şahsımı tenkit edebilirsiniz, ama tarım bakanına zarar vereceğim diye onu tenkit edeceğim diye Türk çiftçisine zarar vermek insafsızlıktır. Türk sanayicisine, Türk gıda üreticisine zarar vermek bir muameleyi reva görmek insafsızlık ve haksızlıktır." dedi. Eker şöyle devam etti:

"Ama ısrarla bir şekilde bu yanlış bir şekilde yanlış bir mecraya doğru götürülüyor, hiçbir şekilde endişe edilecek birşey yoktur. Türkiye'de süt de diğer ürünler de denetleniyor. Kimsenin endişe etmesine gerek yok. Sanayide işlenen sütler çeşitli tekniklerle pastorize ediliyor, mikropsuz hale getiriliyor. Dolayısıyla gönül rahatlığı ile tüketiciler açısından hiçbir sorun olmadığını söylüyoruz."

Denetimlerde zaman zaman gıda güvenliğine aykırı sonuçlar çıkabildiğine işaret eden Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, "Bizim söylediğimiz bu, verdiğimiz cevap da bu. Bu dünyanın her yerinde çıkabilir. Dün de söyledim, bin de bir rastlanabilecek bir şeyi kalkıp da yaygın bir şey gibi ifade etmek yanlış. Dünyanın her yerinde belli oranlarda yanlış yapanlar olabiliyor. Önemli olan bunlarla mücadele etmek bunları cezalandırmak. Bunların olmaması için gerekli tedbirleri hayata geçirmek biz şu anda bunları hayata geçiriyor. Biz Türkiye'de tarladan sofraya çatala kadar bütün denetim zincirini kontrol altında tutucağız, denetim altında tutacağız. Sistemi kurduk. Bu sistem artık daha hızlı bir şekilde hayata geçiyor." şeklinde konuştu.