Altınbaş Üniversitesi Çocuk Koruma ve Bakım Hizmetleri Programı Öğretim Görevlisi Barış Tuncer, çocukları adına her türlü sorunu çözmeye çalışan, çocuklarının önündeki  tüm zorlukları ortadan kaldıran, çocuğun tek başına bir şey yapmasına izin vermeyen anne ve babaların “kar küreyici ebeveynler" olduklarını söyledi. "Kar küreyici ebeveynlik çocuğun bütün isteklerini karşılayan, sınırların ve kuralların olmadığı, çocuğu aşırı derecede  koruyucu anne baba tutumudur" diyen Tuncer, "Sağlıklı bir anne baba tutumu olmadığı için çocuğun kişilik gelişimine çok büyük ölçüde zarar veriyor. Çocuğun bağımsızlık, girişimcilik duygusunu ve ergenlik dönemine geldiğinde kimlik duygusunu kazanmasını ve sorunlarla sağlıklı baş etme yöntemlerini öğrenmesini  engelliyor" ifadelerini kullandı.

ÇALIŞAN EBEVEYNLERDE DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR

Kadınların iş hayatında daha fazla yer almasıyla birlikte özellikle çocuklarıyla yeterince vakit geçirmeyen ve bundan dolayı suçluluk duyan ebeveynlerde bu davranışların gözlemlendiğini belirten Tuncer, "Çocuğum hiç mutsuz ve başarısız olmasın,  hayal kırıklığı yaşamasın, hiç zorluk çekmesin diyorsanız, çocuk adına sorunları kendiniz çözmeye çalışıyor ve çocuğun hayatın zorluklarıyla mücadele etmesine izin vermiyor önündeki bütün güçlükleri ortadan kaldırmaya çalışıyorsanız büyük ihtimalle kar küreyici ebeveynsiniz. Özellikle çalışan ebeveynler, çocuklarıyla daha az vakit geçirmelerinden kaynaklanan suçluluk, pişmanlık duyguları ve vicdan azabından kaynaklı olarak bu tutumları sergiliyorlar.”  dedi.

"DEPRESYON VE İNTİHARA YOL AÇABİLİR"

Barış Tuncer, kar küreyici ebeveynliğin çocuğun kişilik gelişimine çok büyük ölçüde zarar verdiğini ve çocukta zihinsel sağlık krizlerine yol açabildiğini söyledi. Tuncer, "Çocuk bağımsızlığını, girişimcilik duygusunu ve ergenlik dönemine geldiğinde kimlik duygusunu kazanamayacak. Sorunlarla baş etme yöntemlerini öğrenemeyecek. Hayal kırıklığı, düş kırıklığı, mutsuzluk, korku, kaygı, tedirgin olma, başarısızlık,engellenme bunların hepsi hayatın bir parçasıdır. Bunları herkes yaşıyor. Önemli olan bunlarlasağlıklı baş etme yöntemlerini öğrenmemiz ve uygulamamız. Bu tür ebeveynler çocuklarına bu duygularla sağlıklı  baş etme yöntemlerini öğretmiyorlar, sorunlarla karşı karşıya kalmasını dahi istemiyorlar. Sorunlarla baş etme yöntemleri öğretmediğimiz takdirde ilerleyen yıllarda depresyon, kaygı, madde ve alkol kötüye kullanımı, hatta intihar gibi istenmeyen ruh sağlığı problemleri ortaya çıkabilir. Günümüzdeki madde ve alkol kötüye kullanımı artıyor, ergenlerde korku, kaygı ve depresyon artıyor ve bunun önemli bir  sebebi sağlıksız ebeveyn tutumlarıdır" ifadelerini kullandı.

"DEMOKRATİK ANNE-BABA TUTUMU SERGİLEYİN"

Sağlıklı olan ve olması gerekenin demokratik anne baba tutumu olduğunun altını çizen Tuncer, "Demokratik anne baba tutumunda kurallar açık ve nettir. Kuralın nedeni açıklanır ve kural ihlal edildiği zaman uygulanacak yaptırım bellidir. Bu tür anne babalar cezayı pek sık kullanmazlar. Ödüllendirme ve pekiştirmeyi daha çok kullanırlar. Çocuklarına sorumluluk verirler ve onlara karşı destekleyici hoşgörülü, güven verici,sevecen, tutarlı, iletişime açık bir tutum sergilerler. Bunun sonucunda çocuk bağımsız, özerk, girişimci, karşılaştıkları sorunlarla tek başına başa çıkabilen, kendi seçimlerini yapabilen,sağlıklı  bir kişilik yapısına sahip bir  insan olur," dedi.

X KUŞAĞI AİLELERİN TUTUMU OLARAK BİLİNİYOR

Kar küreyici ebeveynliğin daha çok X kuşağı ebeveynlerin tutumu olarak bilindiğini söyleyen Tuncer, " Ebeveynler 'zamanında biz zorluklar yaşadık, çocuğumuz yaşamasın' diye düşünüyorlar ancak bu tutum sonrasında çocuklar hayatın gerçekleriyle yüzleştiklerinde çok büyük bir şok yasıyorlar. Böyle insanların hangi mesleği seçeceğine, kiminle evleneceğine bile anne babaları karar veriyor. Genellikle kendilerine yakın bir ev alıp orada yaşamalarını sağlıyorlar ve hayatlarına sürekli olarak müdahale ediyorlar. Bu kişiler iş hayatında da  arkadaşlarıyla yaşadığı sorunlarla yüzleşebilen, bunları yapıcı ve başarılı bir şekilde çözeme kavuşturan bir tutum sergileyemiyorlar." diye konuştu.

"TEK BAŞINA YAPABİLECEĞİ ŞEYLERDE ÇOCUĞA MÜDAHALE ETMEYİN"

Çocuğa verilecek sorumluluklarının çocuğun yaş ve gelişim düzeyine göre belirlenmesi gerektiğini dile getiren Tuncer, "2-4 yaş arası çocuğun bağımsızlık dönemidir. Çocuk bu dönemde bağımsızlığını kazanmak ister. Bu dönemde çocuğun tek başına yapabileceği şeyleri  çocuğun güvenliğini sağlayarak yapmasına izin vermek gerekir. Çocuk için çok kötü ve olumsuz sonuçlara yol açmayacaksa ebeveyn gözetiminde hata yapmasına dahi izin verilmelidir. En iyi öğrenme yaparak ve yaşayarak ogrenmedir" diye konuştu.

"ÇOCUĞUNUN ÖDEVİNİ EBEVEYNLER ÖĞRENMESİN"

Okul çağında çocukları olan ebeveynlerin en sık yaptığı hatalardan birinin de öğrenci velilerinin  çocuk adına  sorumluluk alması olduğunu ifade eden Tuncer, "Veliler arası haberleşme elbette olumlu bir gelişme ancak çocuğun not almadığı ödevini  velisinin çocuğun arkadaşlarından veya  diğer  velilerden öğrenmesi doğru bir davranış biçimi değildir. Bunun daha da kötüsü anne babanın çocuğun ödevini yapması oluyor. Eğer çocuğunuz ödevini not almadıysa bunu anne babanın onun adına yapması doğru değil. Çocuk ödevini yazmanın, not almanın sorumluluğunu üstlenmeli. Çocuğunuzu ödev yaparken destekleyebilir, yardımcı olabilirsiniz ancak onun adına sorumluluk alıp ödev yapmak kesinlikle yanlış" dedi.