Anne veya babasında ruhsal bir hastalık olan çocukların büyüme devreleri zor geçiyor. Bu çocuklar ergenlik döneminde ise depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara maruz kalabiliyor.

Akdeniz Üniversitesi Antalya Sağlık Yüksekokulu Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği Bölümü'nden Prof. Dr. Kadriye Buldukoğlu, Kerime Bademli, Dudu Karakaya, Gülşah Göral ve İlkay Keser tarafından ebeveyni hasta olan çocuklar üzerinde bir araştırma yapıldı. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar Dergisi'nde de yer alan çalışmaya göre ebeveyninde ruhsal rahatsızlıklar bulunan çocukların çocukluk dönemlerinin oldukça zor ve sıkıntılı geçtiği, ergenlik döneminde depresyon tanısı aldıkları, ruhsal hastalık belirtileri gösterdikleri, davranışsal problemler ve sosyal izolasyon yaşadıkları ortaya çıktı. Anne-babasının diğer çocukların ebeveyninden farklı olduğunu ve tamamen farklı bir insana dönüştüğünü hissettikleri, kendilerini evde güvende hissetmedikleri, arkadaşlarından uzak kaldıkları, çok az dışarı çıktıkları ve yaşadıklarını birileri ile tartışmak istedikleri belirlendi. Çocuklar yaşadıkları olumsuz duygularla baş edebilmek için sağlık uzmanlarından kendilerini de dikkate almalarını, ebeveyninin hastalığını yönetebilmek için hastalık ve semptomlar hakkında daha fazla bilgi edinmek de istiyor.

Genelde çocuklardan gizleniyor

Ruhsal hastalığa sahip ebeveynler genellikle çocukları etkilenmesin diye hastalık belirtilerini gizlemeye çalışıyor ya da hastalıklarının çocukları üzerindeki etkisini önemsemiyor.

Ancak her iki durumda da çocuklar yaşanan değişimleri fark ediyor. Çocuklar öncelikle ebeveynin hastalığının tam olarak ne olduğunu, tedavi şekillerini, hastalığın geçiş özelliğini ve kendilerinde de hastalık oluşma riskini öğrenmeye çalışıyor. Bu bilgileri de arkadaş, diğer aile üyeleri ya da kütüphaneden ediniyor.

Ebeveynin hasta olmasıyla birlikte çocukların sorumlulukları da artıyor. Çocuklar, kardeşlerinin bakımını üstleniyor, onları disipline ediyor, ev işlerini yapıyor, hasta olan ve olmayan ebeveynine duygusal destek veriyor, hasta olan ebeveynini aşırı derecede koruma eğilimine giriyor, ev ekonomisini yönetiyor. Tüm bu sorumlulukların üstesinden gelmeye çalışırken endişe, kaygı, üzüntü gibi duyguları da bir arada yaşıyorlar. Sağlıklı ebeveynin de hastalanacağı, ebeveynin iyileşemeyeceği ve öleceği düşüncesi, ne olacağını bilememe, ebeveynin eve zarar vereceği, okuldan geldiklerinde neyle karşılaşacaklarını bilememe gibi endişeler taşıyorlar. Ebeveyn gibi hasta olmaktan da korkuyorlar. Ayrıca ebeveynde ruhsal hastalık çocuklarda izolasyon, akademik başarıda düşme, ebeveynin hastalığını başkaları ile konuşamama, sağlıklı ebeveyni olan arkadaşlarına öfkelenme, sıkıntılarını kimseye anlatamama, içe atmaya neden oluyor.

Bilgi verme, çocukları da koruyor

Yapılan çalışmada çocukların sağlık uzmanlarından kendilerini dikkate almalarını ebeveyninin hastalığını yönetebilmek için hastalık ve semptomlar hakkında daha fazla bilgi edinmek, belirtileri tanımak, belirti kontrolü için ne yapabileceklerini, gerektiğinde kendilerini nasıl koruyacaklarını öğrenmeyi istedikleri de ortaya çıktı. Ruhsal hastalık tanısı konulduğu andan itibaren sağlık çalışanlarının birincil ilgi odağı ebeveyn oluyor ve çocuğun anne-babasına ne olduğunu anlama gereksinimi göz ardı ediliyor. Sağlık uzmanları ebeveynin hastalığı hakkında çocukla konuşma yolunu seçmeli, bu konuşma bir süre sonra bilgi paylaşımına dayalı bir diyaloğa dönüşüyor. Bu yaklaşım çocuğun benlik saygısını yükseltiyor, kendisinde ruhsal sorun ve psikiyatrik hastalık gelişme olasılığını azaltıyor.

Üzüntüyle, yaşadıklarını yazıya dökerek baş ediyorlar

Çocuklar, ebeveyninin ruhsal rahatsızlığı karşısında yaşadıkları sıkıntı, üzüntü ve endişeyle baş edebilmek için birtakım yöntemler uyguluyor. Olumlu düşünme, yaşadıklarını yazıya dökme, güvendikleri kişilerle yaşadıklarını paylaşma, benzer problemi olan çocuklarla görüşme, ebeveyne mektup yazma, sağlıklı ebeveynle konuşma gibi iletişim yollarını tercih ediyorlar.