Uygunsuz antibiyotik kullanımının uzun yıllardır yaşandığını ancak son yıllarda sonuçlarının fark edilmeye başlandığını söyleyen Borsa, şöyle konuştu:

"Antibiyotikler uzun yıllardır gereğinden fazla kullanılıyor, son yıllarda ise bunun sonuçlarını görmeye başladık. Antibiyotikler, bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları tedavi etmek amacıyla kullanılır. Bizim antibiyotik kullanarak yapmaya çalıştığımız şey bakterileri öldürmek yada üremelerini durdurmak. Bu bahsettiğimiz bakteriler de canlı organizmalar ve siz bunları öldürmeye çalıştığınızda doğal olarak ölmemek için direniyorlar. Antibiyotikleri her uygunsuz kullandığımızda, yani yanlış dozda veya zamanda kullandığımızda, bakterileri öldüremediğimiz gibi onları antibiyotiklere direnç kazanmaya eğitiyoruz. yıllar boyunca bunu yaptık ve şu anda ciddi sonuçlarını görüyoruz. Artık bazı bakterilerin neden olduğu enfeksiyon hastalıkları antibiyotik direnç sorunu nedeniyle tedavi edilemez duruma geliyor. Bu çok ciddi bir problem ve birçok sebebi var. En başında antibiyotiklerin uzun yıllardır reçetesiz olarak kullanımı geliyor. Bazen reçeteli bile olsa antibiyotiklerin doğru tanı koyulmadan verilmesi uygunsuz kullanıma neden olabiliyor. Grip, soğuk algınlığı gibi birçok enfeksiyonun nedeni aslında virüsler. Fakat virüs mü bakteri mi ayrı mı yapılmadan hastalara doktor tarafından antibiyotik verildiğinde yada hastanın kendisi reçetesiz olarak antibiyotik aldığında, gerek insan vücudunda gerekse doğada antibiyotiklere maruz kalan bakteri sayısı artıyor ve bu da bahsettiğim dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bunun ise çok ciddi sonuçları var. Bu bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar nedeniyle artan ölüm oranları ve artan çok ciddi bir maliyet var."

"LABORATUVAR TESTLERİYLE ARTIK YÜZDE 90 ORANINDA ÖĞRENİYORUZ"

Uygunsuz antibiyotik kullanımının önüne geçmek için hekimlere ve hastalara düşen görevlere de değinen Borsa, şöyle devam etti: "Öncelikle hekimlerimizin ihtiyaç olmayan durumlarda hastalarına antibiyotik yazmamaları gerekiyor. Bu çok zor bir şey değil. Hasta antibiyotik alacak mı almayacak mı? Bunu laboratuvar testleriyle artık yüzde 90 oranında hızlı şekilde cevaplayabiliyoruz.

"ANTİBİYOTİK KULLANIM POLİTİKAMIZIN OLMASI GEREKİYOR"

Hastalara düşen en önemli görevin de hastalanınca doktora danışmadan antibiyotik kullanmamak olduğunu belirten Borsa, şöyle devam etti:

 "İkinci olarak ise antibiyotiği verilen sürede ve dozda kullanmak. Uygun olmayan dozlarda kullandığımız yada tedaviyi tamamlamadığımız her antibiyotik, dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Antibiyotiği alıyoruz, biraz kendimizi iyi hissetmeye başlıyor, doktorumuzun önerisi doğrultusunda tedaviyi 7 gün yada 10 güne tamamlamamız gerekirken 3 gün sonra bırakıyoruz. Bu da vücudumuzda antibiyotiğe dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına ve yayılmasına neden oluyor. Tüm bunların yanında bir de Türkiye'de iyi işleyen bir antibiyotik kullanım politikasının olmaması var. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen, uygulanan ve düzenli olarak denetimi yapılan bir antibiyotik kullanım politikamızın olması gerekmekte diye düşünüyorum."


HAYVANLARDA ANTİBİYOTİK KULLANIMI

Halk arasında bilinçsiz antibiyotik kullanımından kaynaklanan sağlık sorunlarının yanı sıra hayvancılıkta yaygınlaşan antibiyotik kullanımına da dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Borsa, "Tüm dünyada antibiyotiklerin yüzde 70'inden fazlası hayvanlar için kullanılıyor. Bu antibiyotiklerin birçoğu insanlarda kullanılan antibiyotiklerle ortak. Yani bizim antibiyotiğe dirençli dediğimiz bakterilerin birçoğu aslında hayvanlarda gelişiyor. Bir şekilde hayvansal gıdalarla yada hayvan dışkılarının doğaya karışmasıyla insanları buluyorlar ve hastalıklara neden oluyorlar. Başka bir konu ise hayvancılıkta kullanıldığından bahsettiğimiz bu yüzde 70 antibiyotiğin çoğunun tedavi amacıyla değil önlem amacıyla kullanılıyor olması. Hayvancılıkta gereksiz antibiyotik kullanımının mutlaka engellenmesi ve veteriner kontrolünde yapılması gerekiyor" diye konuştu.