Medical Park Bahçelievler Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ümit Aykan, yaptığı yazılı açıklamada, glokomun özellikle ileri yaş hastalığı olarak bilindiğini, tedavi edilmediği takdirde ise körlüğe kadar uzanan sonuçları olduğunu aktardı.

Akraba evliliği yapan ailelerin bebeklerinde daha sık görülen hastalıkta erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Aykan, yenidoğan bebeklerin davranışlarının iyi gözlenmesini istedi. Bebeklerde, gözlerin olduğundan daha büyük olması, sürekli yaşarması, ışıktan rahatsız olma ve gözleri ışıktan sakınma gibi durumlarda vakit kaybedilmeden hekime başvurulması gerektiğini kaydeden Aykan, gözyaşı salgısında artış ve yaşarmanın, hastalığa işaret edebileceğini belirtti.

Glokom adı altında toplanan tüm hastalıklarda ortak bulgunun, görme alanında kayıp ve körlük gelişimi olduğu bilgisini veren Aykan, "Genellikle 40 yaş üzerinde daha sıklıkla görülen glokom hastalığı, yenidoğan ve 2  yaş altı çocuk yaş grubunda da görülebiliyor. Bunlara 'konjenital glokom' adı verilir. Bebeklerde glokomun görülme sıklığı çok nadirdir. Yaklaşık 10 bin canlı doğumdan birinde konjenital glokom izlenmektedir. Hastalığın ortaya çıkmasında akraba evlilikleri ve genetik faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir" ifadelerini kullandı.

"Tedavi için tek seçenek; cerrahi yöntem"

Aykan, hastalık nedeniyle yitirilen görme fonksiyonunu geri kazanmanın mümkün olmadığına dikkati çekerek, bu nedenle tanı konulduğu andan itibaren tedavinin amacının, geriye kalan görme potansiyelini korumaya yönelik olduğunu anlattı.

Akraba evliliği yapan çiftlere bebeklerini en erken dönemde göz hekimine kontrole götürmelerini öneren Aykan, "Özellikle ailede glokom hastalığı varsa ya da yakınları arasında glokomlu bebek mevcutsa bu konuda daha titiz davranılmalıdır. Ülkemizde yapılan çalışmalarda konjenital glokomla ilişkili bazı genler tanımlanmıştır. Bu nedenle doğum öncesi genetik tanı yöntemlerinden de yararlanmak mümkündür" değerlendirmesinde bulundu.

Hastalığın tedavisinde tek seçeneğin cerrahi yöntemler olduğunu aktaran Aykan, ameliyat sonrası göz içi basıncının düşürülmesi durumunda hastalığın kontrol altında tutulabileceğini kaydetti.

Prof. Dr. Aykan, hastaların teşhisin ardından yaşam boyu kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, mevcut görme fonksiyonunu riske sokacak her türlü travma ya da girişimden kaçınılması ve bu amaçla koruyucu gözlüklerden yararlanılması önerisinde bulundu.