Son haftalarda Avrupa'da ve kuzey yarımkürede yer alan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de grip hasta sayılarında artış görüldüğünü belirten Yılmaz, salgınların daha çok ocak ayında başladığını ve nisan ayına dek sürdüğünün gözlendiğine dikkat çekti.

'Gergedan virüsü' ya da 'gergedan gribi' gibi çıkan söylentilere de dikkat çeken Yılmaz şöyle konuştu: Bu yıl gribe neden olan virüs farklı bir tür değil. 'Gergedan' diye tanımlanmış bir grip çeşidi yok. İnsanların kapalı alanlarda daha çok vakit geçirdikleri kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Grip, hasta olan kişilerin konuşma, öksürme ve hapşırma gibi davranışları ile saçılan ve virüs içeren damlacıkların, 1 metre ve daha yakın olan kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Daha nadir olarak virüs içeren damlacık ile kirlenmiş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin önce elleri ile dokunması ve sonrasında ellerini ağız, burun veya gözlerine götürmeleri ile de bulaşabilmektedir. Yaklaşık 12-72 saat arasındaki kuluçka süresi sonrasında kişide hastalığın belirtileri görülüyor.

Yatak istirahatı

Antibiyotiklerin grip virüsüne karşı etkili olmadığını da söyleyen Dr. Yılmaz, "Grip ilaçları hastalığın ilk 48 saatinde kullanılmaya başlanırsa etkili oluyor. Ana tedavi hastalığın belirtilerinin tedavisi şeklindedir ve mutlaka bu belirtileri azaltan ilaçlarla birlikte yatak istirahatı yapılmalıdır. Ayrıca gribe karşı en etkili yöntem ise aşıdır" diye konuştu.