Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut günde atılan 10 bin adımın en başta kalp olmak üzere tüm vücuda azımsanmayacak kadar olumlu faydalarını sıraladı, önemli önerilerde bulundu.

Kalp krizi riskini düşürüyor

Günlük 10 bin adımın en büyük faydalarından biri kolesterol dengesini düzenlemesi. Özellikle trigliserid olarak adlandırılan kandaki yağ seviyesi de sadece adım atarak düşürülebiliyor. Damarları koruyan ve HDL denilen koruyucu kolesterolü yükseltmenin de en geçerli yolu yine düzenli yürüyüş yapmaktan geçiyor.

Diyabeti geciktiriyor

Günde düzenli olarak atılan 10 bin adım insülin direncini kırıp diyabetin gelişme riskini azaltabiliyor. İnsülin direncinin kırılması sonucu kan şekeri düzene giriyor ve özellikle ailesel diyabet hastalığı olan kişilerde diyabetin ortaya çıkmasını geciktiriyor. Diyabet hastalığı olanlarda da düzenli yürüyüş ilaç ve insülin ihtiyacını azaltabiliyor.
 
Kanserden koruyor

Günde 10 bin adım atmak aynı zamanda kansere yakalanma riskini de azaltıyor. Örneğin bağırsak hareketlerinin düzenlenip hızlanması sayesinde bağırsak kanseri riski azalırken, kilo verme ve östrojen hormon seviyesindeki düzenlemeyle de rahim ve meme kanseri riskinde düşüş oluyor. Ayrıca yürüyüş sayesinde vücudun bağışıklık sisteminin güçlenmesi bu riskin azalmasında etkili oluyor.

Kilo verdiriyor

Obezite çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biri. Kilo vermenin temel mekanizması ise kalori yakmaktan geçiyor. Diyet ile kısıtlanan kalorilerin yanına 10 bin adım eklediğinde günlük ortalama olarak 500 kalori daha fazla yakılıyor. Bu sayede kilo vermek oldukça kolaylaşıyor.

Depresyona iyi geliyor

Günde 10 bin adımla beyinden salgılanan endorfin ve seratonin gibi maddeler stresi azaltıyor. Depresyonda kullanılan ilaçların çoğunluğu beyindeki bu maddelerin seviyesini arttırarak etki gösteriyor. İlaç kullanmaksızın günde atılan 10 bin adımla depresyon belirtilerinde belirgin azalma olurken, dikkat ile konsantrasyon yeteneği de artıyor.

Alzheimer riskini düşürüyor

Yapılan çalışmalara göre, günlük düzenli adım atan kişilerde felç riskinde de azalma oluyor. Bunların yanı sıra beyin sağlığının güçlenmesine bağlı olarak erken bunama ve Alzheimer gibi hastalıkların gelişme riski de azalıyor. Buna neden olarak düzenli spor ile beyindeki algılama işlevinin güçlendiği ve yaşlanmaya bağlı gelişen sinir hücreleri arasındaki bağlantı kaybının azaldığı gösterilmiş.

Uykuya dalmayı kolaylaştırıyor

Kaliteli uyku vücudun en önemli detoks yöntemi olarak nitelendiriliyor. Ancak çağımızın getirdiği esnek olmayan çalışma koşulları, yoğun stres ve gürültü kirliliği gibi sorunlar baş edilmesi oldukça zor olan uykusuzluk problemini de beraberinde getiriyor. Uykusuzluk yaşandığında çözümü hemen ilaçta aramamak gerekiyor. Çünkü yapılan çalışmalarda günlük 10 bin adım atmanın uykuya dalmayı kolaylaştırdığı ve uyku kalitesini arttırarak daha derin uyunmasını sağladığı gösterilmiş. Uyku öncesi yapılacak yürüyüşler ise vücudun enerji seviyesini arttıracağı için uykuya dalışta gecikmelere yol açabiliyor. Bu nedenle yürüyüşlerin uyku öncesi yapılması ise önerilmiyor.

Osteoporozdan koruyor

Günlük olarak atılan 10 bin adım kas ile eklemlerin güçlenmesini sağlıyor. Aynı şekilde kemik yapısını da güçlendirip kemiklerde kalınlaşmayı sağlıyor. Bu sayede osteoporozun önlenmesinde yararlı oluyor.

Bağışıklık sistemini güçlendiriyor

Doç. Dr. Karabulut yürüyüşün sağladığı önemli faydalarından birinin de bağışıklık sistemini güçlendirmesi olduğunu söylüyor. Hızlanan metabolizma ve kan akımıyla birlikte bağışıklıktan sorumlu hücreler bütün vücuda dağılarak iltihabi olayları baskılıyor. Güçlü bir bağışıklık sistemi vücudun virüs ve bakterilerle daha kolay savaşmasını sağlıyor. Böylelikle birçok hastalığa yakalanma riski azalıyor ve vücuttaki kronik gezici ağrılar hafifliyor.