Yaz aylarının yüzünü göstermesiyle otellerden tatil köylerine, yazlıklardan lüks sitlere ve su parklarına yüzme havuzları dolmaya başladı. Türkiye'nin neredeyse en fazla yüzme havuzunun bulunduğu Antalya'nın da bağlı olduğu Kimya Mühendisleri Odası Denizli Şube 2'nci başkanı Celal Güzelyürek, yönetmeliğe uygun dezenfekte edilmeyen yüzme havuzunun ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini söyledi. Güzelyürek, bu sorunların genellikle yüzme havuzu sularının mikrobiyolojik olarak kirlenmesi ve bununla mücadele için bilgisizce kullanılan kimyasal maddelerden kaynaklandığını dile getirdi.

SORUN ÇİFT TARAFLI

Her sezon yüzme havuzu sularındaki kimyasal ve mikrobiyolojik kirlenmeler nedeniyle çeşitli sağlık sorunlarının yaşandığını kaydeden Güzelyürek, "Sorun yetkililer ve ilgililer tarafından yeteri kadar tartışıldığı için gerekli önlemlerin alınmış olduğunu düşünüyoruz" dedi. Hem sağlıksız havuzların hem de yanlış kullanılan kimyasalların zehirlenmelere neden olacağını anlatan Güzelyürek, Antalya'da 2013 yılında kent merkezinde bir otelde havuz suyu kimyasallarının neden olduğu kazada birçok kişinin klor gazı zehirlenmesine maruz kaldığını, son olarak Manavgat'ta, henüz turizm sezonu başında klorla asidin teması sonucu oluşan zehirli gaz nedeniyle turist ve otel personeli 41 kişinin hastaneye kaldırıldığını hatırlattı.

ANTALYA KRİTİK BÖLGE


Bütün bu olumsuzlukların nedeni olarak yetkililerin ve havuz suyu operatörlerinin yeterli bilgiye sahip olmamasını gösteren Güzelyürek, şunları söyledi:

"Kısaca sorun, sektörün bu konuda eğitilmiş nitelikli eleman bulamamasıyla ilgili. Aslında havuz suyu operatörlüğü eğitimleri yapılmakla birlikte çok yetersiz kalmakta ve ayrıca eğitimlerle ilgili ciddi sorunlar bulunmaktadır. Bu sorunların giderilmesi için Sağlık Bakanlığı'nın havuz sularıyla ilgili yönetmeliğinde ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın havuz suyu operatörlerinin eğitimleriyle ilgili sisteminde gerekli değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Aksi halde Antalya'da 2018 yılı için 18 milyon turist hedefini gerçekleştirme şansı azalacaktır. Türkiye'nin sahip olduğu 5 yıldızlı otel sayısının yüzde 51'i Antalya'da bulunmakta olup, havuz suları ve kimyasallarına bağlı sorunların da çoğunluğu buradaki tatil köylerinde ve otellerde yaşanmaktadır."

ARTIK İHMAL NOKTASINA TAŞINDI

Oda olarak her yıl turizm sektörünün yetkililerini konu hakkında uyarmalarına rağmen artık sorunun kazadan çıkarak ihmal boyutuna taşındığını savunan Güzelyürek, bu tür kazaları önlemek için havuz suyu operatörlerinin yetkili uzmanlar tarafından eğitilip sertifikalandırılması gerektiğinin altını çizdi. Güzelyürek, havuz suyunun temizlenmesinde hava sıcaklığından havuzun büyüklüğüne, kaç saat kullanıldığından günlük kullanan insan sayısına kadar birçok faktörün değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, bunun için eğitimin üzerinde önemle durduklarını aktardı.

ELEMAN SAYISI YETERSİZ


Ayrıca otellerin ve tatil köylerinin havuz sularının İl Sağlık Müdürlüğü'nce denetlenmesi gereğini vurgulayan Güzelyürek, "Fakat eldeki eleman sayısı, sahip oldukları donanım Antalya için 5 aylık bir dönemi kotarmaya yetmeyecekti. Bunun için en az 500- 600 kişilik ekip lazım" dedi.

'HAVUZLU SİTELERDE GEREKEN HASSASİYET GÖSTERİLMİYOR'


Son dönemde lüks konut arzına bağlı olarak artık konut sitelerde de yüzme havuzunun bir standart haline geldiğini ve yaz aylarıyla birlikte bu havuzların da kullanılmaya başladığını aktaran Güzelyürek şunları kaydetti:

"Orada problem var. Bu tip siteler, Sağlık Bakanlığı'nın konuyla ilgili genelgesi haricinde tutuluyor. Fakat belediyelerin denetleme yetkisi var. Belediyenin kendi laboratuvarı var. Numune alıp bildiriyor. Sorun havuz suyunun temizlenmesine ilişkin işin, piyasada klasik bir mal satışı gibi, pazarlık sonucu yaptırılması. Site yönetimi havuz kimyasalı satan yerlerden teklif alıyor, en ucuzuna işi veriyor. Gereken hassasiyet gösterilmiyor."