Simge Özden - Hacamat tedavisi Sağlık Bakanlığı'nın 2014 yılında yayımladığı 'Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Yönetmeliği'yle yasallaştı. 5 bin yıl öncesine dayanan hacamat tedavisi ile günümüzde insanlar şifa bulmak amacıyla haccamlara gidip tedavi oluyor. İzmir'de ise bu işi yapan yaklaşık 67 mekan bulunuyor. Tedavilerin yarısı kliniklerde yarısı ise evlerde yapılıyor. İzmir Tabip Odası Başkanı Fehmi Çiçek, uygulamanın tıp dünyasında bir geçerliliği olmadığını ve enfeksiyon kapma riskinin yüksek olduğunu belirterek, 'Bu kadar bulaşıcı hastalık varken, böyle bir uygulamayı insan nasıl talep edebilir?' dedi. İzmir Haccamlar Birliği Başkan Yardımcısı Hasan Tatalak, 'İzmir'de 67 haccam var. Hacamat yapanların 30'a yakını kliniklerde diğer yarısı da evlerde yapıyor. Hacamat yaptırmak için bize ulaşan talep şu an çok iyi. Biz aynı zamanda hacamat eğitimi de veriyoruz. Eğitimden daha çok hacamat yaptırmak isteyen bir talep var. Hacamatın faydaları saymakla bitmez. 100'ün üzerinde hastalığa iyi geldiğini belirtebilirim. Mesela baş ağrısı ve sinüzit, tembellik, uyku fazlalığı, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı, prostat ve cinsel zayıflık, sırt ağrısı, bel ağrısı, diz ağrısı, yanlarda uyuşukluk, hormon bozukluğu, yumurtalık hastalıkları ve benzer birçok kadın hastalığına iyi geldiğini söyleyebilirim' dedi. Tatalak, hacamatı kupası 10 TL'den yaptıklarını da sözlerine ekledi. 

Kabul edilebilir bir tedavi yöntemi değil

İzmir Tabip Odası Başkanı Fehmi Çiçek ise hacamatın tıp dünyası tarafından kabul edilecek bir yanının olmadığını belirterek, 'Vakti zamanında geçerli olan, özellikle yüksek tansiyonun tedavisinde yapılan bir uygulamaydı. Bunu tıbbi bir uygulama olarak göremeyiz. Tarihimizde kalmış folklorik bir uygulama. Hala bugün uygulanan klinikler var denince bunun tıbbi bir yer olmaması gerekiyor. Biliyorsunuz usül olarak kan akıtmaya dayalı bir uygulama. Bu kadar bulaşıcı hastalık varken nerelerde hacamat yapılıyor bilmiyorum ama tamamen tarihe gömüldüğünü düşünüyordum. Tabip Odasının kabul edebileceği bir tedavi yöntemi değil. Geleneksel tıp uygulamalarımızda bitkisel tedaviler var. Bunlarla ilgileniyorum ama hacamat bunların içinde yok. Doğrudan doğruya enfeksiyonların bulaşmaması ve başka komplikasyonarın da gelişmemesi için tarihi yerinde bırakmamız gereken bir şey. Kimseye yapmasını tavsiye etmem' dedi.

Halk araştırmıyor

Halkın bu konuları çok fazla araştırmadığını söyleyen Çiçek, 'Bir şey komşular arasında konuşuluyorsa adeta moda gibi yayılıyor. Bence herkesin bireysel sorumluluğu olmalı ve bu uygulamalar karşısında kendi aklı ve bilgisi doğrultusunda hareket etmeli. Geleneksel tıp uygulamalarının bir kısmını kullanabilirim diye düşünüyorum ama hacamat için böyle bir şey diyemem, tamamlayıcı tıp unsurları arasında sayamam. İnsanların enfeksiyon kapma riski çok fazla. İçinde yaşadığımız çağ yepyeni enfeksiyonların gündeme geldiği ve enfeksiyonların çok daha öldürücü olduğu bir çağ. Manikür ve pedikürde bile bir takım asgari şeyler aranıyor. Böyle bir uygulamaya bir insan nasıl talepkar olur bunu anlayamıyorum' dedi. 

Kupa uygulaması' olarak da anılıyor

Hacamat, 2014'teki yönetmelikte 'kupa uygulaması' olarak anılıyor. Serfikası bulunan tabipler, diş tabibi ve tabip gözetiminde sertifikalı sağlık meslek mensubu tarafından uygulanabileceği belirtilen hacamatın yapılacağı merkezlerde; muayene masası, tansiyon aleti, steteskop, laringoskop, ambu cihazı, airway, endokrakeap tüp, seyyar oksijen tüpü, oksijen maskesi, enjektör, kanül, seyyar lamba, mobil aspiratör ve aspirasyon sondasının bulunması zorunlu tutulmuş. Yönetmelikte ayrıca, kupa uygulamasının tedaviyi destekleyici yöntem olarak kullanıldığı belirtiliyor ve hastalığı ortadan kaldıracağı veya tek başına tedavi edeceği gibi beyanlarda bulunulamayacağı uyarısı yapılıyor.
Yönetmeliğe göre hacamat şu hallerde uygulanıyor:
Organik bir rahatsızlığı tanımlamayan hastalarda immün sistemi güçlendirme,
Fibromiyalji sendromu,
Romatizmal hastalıklara ait kronik ağrı, eklem hareket kısıtlığı, sabah tutukluluğu, yorgunluk gibi sendromlar,
Kas-iskelet sistemi mekanik ağrıları,
Diz ağrısı (osteoartrit vb.),
Migren ve gerilim tipi baş ağrısı gibi organik olmayan baş ağrıları,
Organik olmayan uyku bozuklukları,
Sindirim sistemi hastalıklarına ait bulantı, kabızlık gibi durumlar.