Çünkü rahim, yumurtalık gibi kadın vücudunda meydana gelen kanserlerin yüzde 30-40 kadarı genital organlarda görülüyor. Özellikle rahim ağzı kanserlerinin, kanser oluşmadan 10-15 yıl önce kanser öncesi bozukluklar görülüp tedavi edilebildiğini söyleyen Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cem İyibozkurt “Erken tanı çoğu jinekolojik kanserde hayat kurtarır’’ diyor.

Cinsel ilişki sırasında ağrı ve ilişki sonrası kanama:

Başlangıç rahim ağzı kanserinin ilk işaretidir. Rahim ağzı kanseri ilk HPV virüsüyle karşılaşılıp iltihap geliştikten 15-20 yıl sonra ortaya çıkar. Bu nedenle kanser olmadan önce öncül değişikliklerin saptanabildiği tek kanser türüdür. Birincil korunmada HPV aşıları, ikinci korunmada ise pap smear testi etkilidir. Birincil korunma tüm hastalıklarda en çok istenen korunmadır. HPV aşıları rahim ağzı kanserlerinin yüzde 70-80’inden sorumlu HPV 16 ve 18 tiplerine karşı yüzde 100 korur. Tercihen seksüel ilişki başlamadan 11-12 yaşındaki kızlara yapılmalıdır. 45 yaşa kadar seksüel aktif kadınlarda da aynı koruyucu etkiyi gösterir. Ancak diğer kanser yapabilen HPV tipleriyle aşıya rağmen kanser gelişebilir.  İkincil korumda kullanılan pap smear; rahim ağzından sürüntü alınarak cama yayılıp patolog tarafından değerlendirmedir. Unutulmamalıdır ki rahim ağzı kanserine dönüşebilecek problemler hiç belirti vermeyebilir bu nedenle takipleri aksatmayın.

Et suyu tarzında akıntı:

İlerlemiş rahim ağzı kanseri işaretidir. Rahim ağzı kanserleri kanser oluşmadan 10-15 yıl önce kanser öncesi bozukluklar görülüp tedavi edilebilir. Düzgün kontrole giden kadınlarda rahim ağzı kanseri bağlı ölümler 100%’e yakın azaltılabilir. İlerlemiş rahim ağzı kanserinde; kanamada artış, bacak ağrısı, idrardan veya dışkıdan kan gelmesi görülebilir. Bazen bu tip akıntılar rahim kanserlerinde de görülebilir.

Adet düzensizlikleri ve aşırı vajinal kanama:

 Adet dışı kanama hormon bozukluklarından olabileceği gibi rahim içi ağzı kanserinden de kaynaklanabileceğinden acil jinekolojik tetkik yapılması gerekir.

Menopozda vajinal kanama:

Menopozdaki bütün kadınlarda vajinal kanama görüldüğünde kanser olmadığını ispat eden tetkikler yapılmalıdır. Çünkü rahim ağzı kanserinin belirtisi olabilir. Özellikle menopoz dönemindeki kanamalara dikkatle yaklaşılmalıdır. Genelde bu dönemdeki kanamalar ileri değerlendirme ve doku örneklemesi gerektirir.

Karında şişlik ve kabızlık:


Yumurtalık kanserlerinin en önemli özelliği hastalığın ileri evrelerine kadar belirti vermemesidir. Zaman zaman yumurtalık kanserinin erken bulguları olabilir. Genel olarak baktığımızda yumurtalık kanserleri, karında şişlik ve ağrı, sindirim bozuklukları, idrar sorunları ve kilo kaybı gibi şikayetlere neden olurlar. Yumurtalık kitlelerinin kanserlerini % 75’i (4 hastadan 3’ü) hiç belirti vermeden ilerlemiş evrede teşhis edildiğinde; yılda bir kez jinekolojik muayene çok önemlidir. Hastalık karın içine yayılmaya başladıktan sonra karın boşluğunda su toplanmaya başlar ve bunun sonucunda karın şişmeye başlar. Hatta bazı kadınlar kendilerinin şişmanladıklarını düşünürler. Bu olaylar olurken hazımsızlık gibi sindirim zorlukları başlar, iştahsızlık oluşur ve hasta zayıflamaya başlar. Bazı hastalarda barsak tıkanıklıkları oluşur ve buna bağlı kusma ve büyük tuvalet yapamama gibi durumlarda görülebilir. Özetlemek gerekirse yumurtalık kanserleri erken dönemlerde şikayet oluşturmazlar ancak hastalık ilerledikçe şikayetler gelişmeye başlar.

Memede şekil bozuklukları, meme ucunda kanlı akıntı:

Meme kanserine karşı kadınların her ay kendi kendine meme muayenesi yapması önerilmekte. Memede kızarıklık, hassasiyet, çukurlaşma, dolgunluk hissi, ele gelen kitle, meme başından akıntı gibi belirtiler durumunda bir an önce doktorunuza başvurun.

Tedaviye cevap vermeyen dış genital organlarda kaşıntı:

Dış genital organların kanser öncesi lezyonlarının ya da kanserin belirtesi olabilir. Muhakkak biyopsi ile değerlendirilmelidir.

Kilo kaybı, pelvik ağrı ve kitle:


Bir kadındaki hormon düzensizliği rahmi kanserine sebep olabilir. Rahim kanserinde bilinen risk faktörleri erken yaşta başlayan adet, gecikmiş menopoz, infertilite (kısırlık) ve obezite (şişmanlık) gibi kadında östrojen miktarını artıran durumlardır.