Kalp krizi deyince aklımıza ilk olarak göğüs ağrısı gelir. Ama birçok insan özellikle şeker hastaları ve kadınlar göğüs ağrısı olmadan da kriz geçirebilirler. Kiminde yorgunluk, mide bulantısı gibi şikâyetler olur, kalp krizinden şüphe edilmezse atlanabilir. Kiminde ise hiçbir şikayet olmaz. 'Sessiz infarktüs' denen bu durum ağrılısı kadar tehlikelidir.  Prof. Dr. Atila Bitigen, kalp krizi ve sonrasında yapılacaklarla ilgili merak edilenleri anlattı.

Bu belirtileri dikkate alın!

Damarlardaki kolesterol plaklarının çatlaması ile kan pıhtısı oluşarak kalbi besleyen damarların tıkanması kalp krizine yol açar. Bu hayati durumun nerede başımıza geleceği bilinmez, evde işte yatakta veya çalışırken olabilir. Kalp krizinin en fazla görülen belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:     
* Göğüste bir ağrı ya da rahatsızlık,    
* Nefes alamama, boğulma hissi,    
* Panik ve ölüm korkusunun eşlik ettiği soğuk terleme,    
* Mide ağrısı, hazımsızlık şeklinde belirti verebilir ya da göğüs ağrısına eşlik eden bulantı eşlik edebilir,    
* Ani yorgunluk hissi, daha çok yaşlı hastalarda şuur kaybı görülebilir.            

Doktordan utanmayın!

Hastaların çoğu, krizi atlattıktan sonra 'Nasıl beslenmeliyim?' ve 'Cinsel hayatıma nasıl devam edebilirim?' sorularını yöneltiyor. Ağır kalp krizi geçirmiş, efor kapasitesi kısıtlı, yatakta uyurken bile nefes darlığı çeken hastalara cinsel aktivite önermiyoruz. Hasta hafif bir kalp krizi geçirmiş ve efor kapasitesi iyiyse, stent takıldıktan 7 gün sonra cinsel ilişkiye izin veriyoruz. Fakat gece hayatı, çapkınlık gibi kalbi aşırı zorlayan heyecanları ise kesinlikle yasaklıyoruz. Cinsel performans arttırıcı ilaçları da ilk 6 ay kullandırmıyoruz. Hastalarımız için mahrem olan bu konuları doktorlarıyla açık konuşmasını ve uyarılarına kulak vermesini öneriyoruz.      
Yanlış beslenme alışkanlıkları, kalp ve damar hastalıklarının en önemli tetikleyicilerinden biridir. Bu nedenle yaşam tarzınıza özen göstermeniz gerekir:
- Yediğiniz tüm besinlerin yağ miktarını dikkate alın,
- Yemeklerinizi zeytinyağı ile pişirin,
- Süt ve süt ürünlerinin az yağlı veya yağsız olanlarını tercih edin,  
- Beslenmenizde balığa daha çok yer verin, (Haftada en az 2)
- Kırmızı eti sınırlı tüketin.
- Kuruyemişten zengin beslenin,
- Şekerden kaçının, tuzu azaltın,
- Sigaradan kesinlikle uzak durun,
- Kavga veya tartışmaya girmeyin.