Kübra Topal- Kalp yetersizliğinin görülme oranları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde giderek artıyor. Prof. Sema Güneri, 'Kalp yetersizliğinin önümüzdeki 15-20 yıl içinde toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı tahmin ediliyor' dedi.

Her yıl mayıs ayının ikinci haftasında birçok ülkede 'Kalp Yetersizliği Günü' etkinlikleri düzenleniyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Profesör Doktor Sema Güneri, 'Bugünün amacı kalp yetersizliğinin toplumdaki farkındalığını arttırmak, korunma, erken tanı, belirtiler, uygun tedavi ve yaşam biçimi değişikliklerini vurgulayarak toplumun kalp yetersizliği konusunda bilinçlenmesini sağlamak. Çünkü kalp yetersizliğinin önümüzdeki 15-20 yıl içinde toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı tahmin ediliyor' dedi.

Kalp yetersizliğinin görülme oranları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde giderek artıyor. Önümüzdeki 15-20 yıl içinde toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı tahmin ediliyor ve hayat boyu tedavi gereksinimi, sık hastaneye yatma ihtiyacı, komplike ve pahalı cihaz tedavisi uygulamaları nedeniyle aynı zamanda sağlık ekonomisi üzerine yüksek maliyetler getirecek. Kalp yetmezliğinin, kalp hastalıkları içinde çok önemli bir bölümü oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Sema Güneri, 'Kalp yetmezliği demek, kalbin performansının, fonksiyonlarının yeterli olmaması demek. Bu nedenle değişik organlara yeterince kan pompalanamaması, akciğer gibi organlarda kanın göllenmesi ve ödem yapması anlamına geliyor. Kalp yetmezliği yıllar içinde artıyor. Örneğin Türkiye'de beklenen yaşam süresi artıyor, bu kalp yetmezliği ihtimalini de arttıyor. 80 yaşın üzerindeki kişilerin yaklaşık % 25,30'unda kalp yetmezliği var' dedi.


Akciğer hastalığı ile karıştırılmamalı


Bu kadar önemli bir klinik tablonun nedenlerinden bahseden Güneri, 'Yüksek tansiyon (hipertansiyon), kalp krizi (miyokard infarktüsü) geçirmiş kişilerde eğer kalp kasında harabiyet fazlaysa, kalp fonksiyonunu yapamıyor ve bu nedenle pompa yetmezliği oluyor. Hastalar da kalp yetmezliği bulgularıyla karşımıza geliyor. Bunun dışında kalp kapak ve kalp kası hastalıklarında da kalp yetmezliği görülüyor' dedi. Kalp yetmezliğinin hastalar üzerindeki belirtilerine değinen Güneri, 'En belli başlı belirtisi nefes darlığı. Hastalar günlük işlerini yaparken nefes darlığı hissederler, kimi zaman bu hastaların bacaklarında şişlik yani ödem oluşabilir. Belirtiler akciğer hastalığında da görüldüğü için akciğer hastalığı ile kalp yetmezliği zaman zaman karıştırılmakta ama hastanın temelinde yüksek tansiyon, geçirilmiş bir kalp krizi, kalp kası hastalığı gibi bir öykü varsa, burada nefes darlığının ön planda olmasından dolayı kalp yetmezliği akla gelmeli' şeklinde ifade etti.


Hastalığın önüne geçilebilir


'Hasta ilerleyen safhalarda sadece hareket değil, istirahatte, hatta yatarken bile nefes darlığı içine girebilir' diyen Güneri, 'Böyle bulguları olan hastaların bir kalp doktoruna gitmesi gerekir. Gerekli incelemeler, elektro kardiyografi, eko kardiyografi, akciğer kalp filmi ve diğer gerekli tetkikler yapıldıktan sonra hastaların ilaçları düzenlenir. Ama burada hastanın da önemli ev ödevi var, hasta kiloluysa ya da obezse mutlaka ideal kiloya düşmeli. Mesela 1,70 boyundaki bir kişi yaklaşık 70 kilo olmalı eğer 90 kiloysa yavaş yavaş bu kiloları atması gerekli. Onun dışında hasta çok az tuz tüketmeli yani tencere yemeklerinde mümkün olduğunca tuz kullanılmamalı ve doktorların verdiği ilaçları dikkatle, düzgün bir şekilde kullanmalı. Doktor kontrolleri aksatılmamalı. Eğer kişi kilo verirse, tuzu az yerse, hastalık bulguları tamamen gerileyebilir ama aksi olduğu takdirde her geçen gün belirtiler artış gösterir ve hastalarda ölüm kaçınılmaz olur' şeklinde konuştu.

Kalp yetmezliğinin önüne geçilebilir diyen Güneri, 'Eğer yüksek tansiyonu olan bir kişi ilaçlarını düzgün alırsa ve kan basıncı, tansiyonu kontrol altında tutulursa, sigara içmez, kilo ve yağlarına dikkat ederse kalp krizi geçirme ihtimali azalır dolayısıyla kalp krizinin yaratabileceği kalp yetmezliği ihtimali de azalır. Daha çok yaşlılarda görülen bu hastalık nadir de olsa gençlerde de görülür. Kapak hastalığı, kalp kası hastalığı varsa veya doğumsal kalp hastalığı yani kalpte delik olan genç hastalar da risk altında' dedi.