Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Berna Aksoy, yaptığı yazılı açıklamada, vücutta kaşıntının pek çok nedene bağlı olarak gelişebileceğine anlatarak, deri, karaciğer, böbrek, tiroid ve diğer endokrinolojik hastalıklar, lenfoma, bağırsak parazitleri, ilaçlar ve psikolojik stresin vücutta kaşıntıya neden olabileceğine işaret etti.

En çok kaşıntı yapan hastalıkları, "egzamalar", "ürtiker (kurdeşen)", "cilt kuruluğu", "mantar" ve "uyuz" şeklinde sıralayan Aksoy, şu bilgileri paylaştı:

"Kaşıntılı bir hastada öncelikle kaşıntıya neden olan deri hastalığı ya da sistemik hastalık tespit edilmeye çalışılır. Kaşıntıya neden olan bir deri hastalığı tespit edilebilirse, buna yönelik tedaviler verilir. Sistemik nedene bağlı kaşıntı varsa deri üzerine sürülen ve ağızdan alınan ilaçlar verilmektedir. Kaşıntı var ise tanısal yaklaşım ve tedavi açısından dermatoloğa başvurulmalıdır. Çünkü bazen altta yatan çok ciddi hastalıklar olabilmektedir. Vücutta kronik nedensiz kaşıntılar uzun sürede yaralar ve deri değişikliklerine neden olabilmektedir. Tanısal deri bulguları olmaksızın kronik kaşıntı farklı sistemik hastalıkların yanı sıra altta yatan lenfoma gibi ciddi kanserlere de bağlı olabilir."

Doç. Dr. Aksoy, stresin de tanısal deri bulguları olmaksızın kaşıntıya neden olabildiğini aktararak, tüm egzamaların stresle artığını anlattı.