Türkiye'de ilk derin beyin uyarımı (Parkinson İçin Uyanık Beyin Ameliyatı) ve ilk vagal sinir uyarımı (Epilepsi-Sara hastalığı İçin) operasyonlarını gerçekleştiren Dokuz Eylül Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagü Kaptan, beyin pili ameliyatı, parkinson hastalarının yeni umudu olduğunu ve bütün masrafların da devlet tarafından karşılandığını belirtti. Ameliyatın özel hastanelerde yapılmasını bakanlığın yasaklandığını dile getiren Kaptan, Parkinson hastalığına yapılan cerrahi müdahalelerde yüzde 70'in üzerinde başarı sağlandığına dikkat çekti.

Hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyen Parkinson için önemli bir alternatif olan beyin pili ameliyatıyla hasta şikayetlerinde yüzde 70'e varan azalmalar görülebildiğine dikkat çeken Dokuz Eylül Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagü Kaptan, 'Parkinson hastalığının tedavisinde son 50 yılda büyük gelişmeler kaydedildi. Parkinson hastalığı titreme ve hareketlerde özellikle yürümede yavaşlama ile karşımıza çıkıyor. Titremenin birçok nedeni olsa da en sık nedenlerden biri Parkinson'da görülüyor. Yaşam kalitesindeki azalmalar ve de ilaçtan fayda görmeme durumu; cerrahi seçenekleri düşünmeye zorladı. Parkinson hastalarındaki hareket yavaşlığı, duruş bozukluğu ve titremeler yaşam kalitesini ciddi anlamda bozuyor. Su dahi içemeyecek durumda olan hastalara uyguladığımız beyin pili ameliyatıyla onların yaşam kalitelerini artırma noktasıda önemli ölçüde başarı sağlıyoruz' diye konuştu.

Ameliyatta hasta uyanık tutuluyor

Hastanın, cerrahi tedaviye uygun olup olmadığı nörologlar ve beyin cerrahlarının da aralarında bulunduğu uzman ekipler tarafından belirlenerek ameliyata hazırlandığını söyleyen Kaptan, sözlerini şöyle sürdürdü: Ameliyat öncesinde hastanın ilaçları kesiliyor ve ameliyat sabahı beyin haritalaması için kullanılan bir başlık (frame) hastaya lokal anesteziyle takılıyor. Hastanın MR görüntüleri alındıktan sonra son hesaplamalar yapılarak hasta ameliyata hazır hale getiriliyor. Bu hesaplamaların milimetrik yapılması gerekiyor. Hasta uyanıkken beyine açılan küçük bir delikten genellikle 2 ayrı noktadan  7-8 santimetre derine inen ve ömür boyu kalacak elektrotları sorunlu bölgelere yerleştiriyoruz. Kafatasının içinde ancak beynin dış kısmında olan elektrotun göğüs kafesinde bir bağlantısı bulunuyor. Aynı anda göğüse özel bir pil yerleştiriyoruz ve cilt altında geçirilen uzatma bağlantılarıyla elektrotları pile bağlıyoruz. Daha sonra bilgisayar aracılığıyla hastaya iyi gelecek parametreleri ayarlıyoruz. Bu pil aslında enerji kaynağı.

Hasta seçimi çok önemli

Beyne gidiyor ve beyindeki olumsuz harekete yola açan hücreleri disipline edebiliyor. Yani beyin içindeki hücrelerin boşalımını engellemiş oluyor. Dolayısıyla hastanın istemediği, beyin kökenli olduğunu bildiğimiz bu hastalığa bağlı şikayetleri de azalıyor.  Neredeyse gün boyu süren incelemeler ve ardından bu ameliyat sonucunda hastanın titremeleri ve şikayetlerinde yüzde 70'e varan azalmalar gözlemliyoruz. Bu da hastanın yaşam kalitesini oldukça arttıran bir gelişmedir.

Bu ameliyatı gerçekleştirirken oldukça  titiz çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Kaptan, 'İleri teknoloji gerektiren bu ameliyatı yaparken hem klinik olarak, hem cerrahi olarak, hem de nöroradyoloji olarak ince eleyip sık dokuyoruz. Her şeyden önemlisi bu ameliyatı yaparken hasta seçimi çok önemli. Her parkinson hastası beyin pili hastası olmayabiliyor. Eğer hastalık ilaca karşı dirençli hale geldiyse, eğer hastanın yaşı genç ve altında başka bir nörolojik beyin hastalığı yoksa, bir kolunu kullanamayacak kadar titreme varsa, hareketlerinde ciddi yavaşlamalar var ise bir konsey eşliğinde ameliyata karar veriliyor ve gerekli girişimlere başlıyoruz. Ayrıca kişinin istemi dışında vücudunda kasılma ve pozisyon bozukluğu yani 'Distoni' rahatsızlığı olan hastalara da beyin pili ameliyatını yapıyoruz ve oldukça başarılı sonuçlar kaydettik' dedi. 


Tüm giderleri devlet karşılıyor

Bu ameliyatları yaparken branşlar arasındaki iletişim, ameliyat ekibi ve çalıştığınız kurumun kurumsal kimliğinin büyük önem arzettiğini söyleyen Kaptan, sözlerini şöyle tamamladı: Parkinson hastalığının tedavisi devlet tarafından ekstra bir ücret alınmadan karşılanıyor. Zaten özel hastanelerde de yasaklandı. İzmir'de de Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde bu ameliyatı gerçekleştiriyoruz. Parkinson rahatsızlığı olan hastalarımızın bu sorunlarından hiçbir ücret ödemeden neredeyse eski sağlığına kavuşabileceğini belirtmek isterim.