4207 sayılı kanunun amacı; “kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirleri almak ve herkesin temiz hava soluyabilmesinin sağlanması  yönünde düzenlemeler yapmaktır.”

3 Ocak 2008 yılında yeniden düzenlenerek yayınlanan kanun 19 Temmuz 2009 tarihinde özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde yürürlüğe girmiştir. Bu yıl kanunun yürürlüğe girmesinin üçüncü yılını doldurmuş bulunmaktayız. 

Kapalı alanlarda temiz hava solunması ve bu alanların tütün mamulleri dumanından arındırılması bir koruyucu sağlık hizmeti olması nedeniyle müdürlüğümüzün görev alanında yer almaktadır. Aynı nedenlerle bu kanuna en çok Sağlık Bakanlığı sahip çıkmaktadır.  Pasif sigara içimi (kendisi tütün mamulleri kullanmadığı halde bulunduğu ortam nedeniyle bu dumanı solumak zorunda kalmak) nedeniyle her yıl ülkemizde yaklaşık 17 milyon insan hayatını kaybetmektedir. Sigara içmiyor olsanız bile dumanlı bir ortamda içilen sigaranın dörtte birini içmiş kadar etkilenirsiniz. Bu özel hukuk kişisine ait işletmelerde en çok hizmet veren kişiler için büyük risktir. Tütün mamulleri tüketiyor olsun veya olmasın, ekmek parasını kazanmak için çalışan hiçbir insan çalışma ortamında kanserojen etkenlere maruz kalmamalıdır.  4207 sayılı kanunun uygulanması bu nedenle bir koruyucu sağlık hizmetidir.

Kapalı alanların dumansız hale gelmesi gençlerin tütün mamulleri kullanımının engellenmesi açısından da çok önemlidir. Gençler ülkemizin geleceğini oluşturacağı için onlara sağlıklı yaşam alanları ve sağlıklı bir gelecek sunmak en önemli görevimiz olmalıdır, 4207 sayılı kanunun uygulanması bu nedenle bir koruyucu sağlık hizmetidir.

İlimizde kanuna uyum en üst düzeyde olup 2009 yılı genellikle işletmelerin kanun hakkında bilgilendirilmesi ve uyarılması ile geçmiştir. 2010 yılında denetlenen kurumların % 3 üne cezai işlem uygulanırken bu oran 2011 yılında % 1,5 e düşmüştür.
2008 yılında % 31,2 (Küresel yetişkin tütün araştırması) olan tütün mamulleri kullanma oranları kanunun yürürlüğe girmesi ve bırakma hizmetlerinin yaygınlaştırılmasıyla 2010 yılında % 27,1(Türkiye yetişkin tütün araştırması) olarak tespit edilmiştir. Bu her yıl tütün mamulleri kullanımı nedeniyle hayatını kaybeden 100 000 insan sayısını düşürme kararlılığımızın göstergesidir.
         
İlimizde 2008 yılında İzmir’de 9 sigara bırakma polikliniği ile hizmet vermekteyken bugün 20 sigara bırakma polikliniği ile hizmet vermekteyiz. 2011 yılında 14 060 hasta sigara bırakma polikliniklerine başvurmuştur. İkametinize en yakın sigara bırakma polikliniğinin adres ve telefon bilgilerine İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü internet sayfasından ulaşabilirsiniz.
Ramazan ayının başlayacağı şu günlerde sigara kullanımını azaltan bağımlılar için aslında tam sigara bırakma zamanıdır.

RAMAZAN SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN İYİ BİR FIRSAT OLABİLİR


Sigarayı bırakmak isteyen insanın en önemli sorunu,  yaşantısının bütün rutinlerinden bağımsız bir “sıfırıncı gün” yakalayamamasıdır. Bütün diğer günlük yaşam telaşlarından arındırılmış, henüz yaşanmamış bir gün kadar umut verici, saf,  berrak, temiz bir sayfa gibi bir gün gerekir çoğu zaman sigarayı bırakmak için.  Örneğin iki ya da üç haftalık sigara bırakma kampları olsa… Sigarayı hatırlatan her türlü uyarıcının uzağında, (örneğin çay, kahve) yemyeşil bir ormanın içinde, su kenarında güzel yürüyüş alanları olan, müzik odaları, dans terapileri,  kitap okuma saatleri, resim odaları, fotoğraf gezintileri ve tiyatro çalışmaları olan bir kamp. “Sigarayı bıraktım,” dediğimizde yerine koyabileceğimiz şeylerle bolca doldurabileceğimiz bir dinlenme ve uğraşı alanı… İnsanın sigaranın karanlığı ile tıkadığı ışıltısı ortaya çıktığında bu ışıltısını yaşamda var edebileceği yöntemleri bulmak zorundayız…  Sigara içen insanı, “değişmeyen bir duruma değişmeyen bir tepki veren insan”a benzetirsek, Ramazan ayı ile birlikte bir değişiklik söz konusudur. Ve bu umut vericidir.

Sigara içen birçok kişinin genel olarak bildiği bir şey vardır. Aç karnına sigara sağlığı daha da çok olumsuz etkiler.  Vücut oruç boyunca kendini yenilemiş, sigaranın olumsuz etkilerinden arınmıştır. İftardan sonra içilen ilk sigara baş dönmesi, taşikardi ve baygınlık hissine neden olur. Sigara nikotinden arınmış, temizlenmiş, sigarayı bırakmaya adapte olmuş vücuda birdenbire ağır bir etki yapar ve ilk kez sigara içenlerin yaşadıklarına benzer bir şekilde, vücut bu ilk yakılan sigarayı “yabancı madde” olarak algılar. Oruç tutan sigara bağımlıları, Ramazan’da vücudun sigarayı yabancı madde gibi algılaması imkânının; oruçla birlikte oluşan “bir tür sigara içmeme boşluğunun kıymetini bilmelidirler. 
Ramazan ayı ile birlikte oruç tutan sigara tiryakileri için  “dumansız hava sahası” mekânsız bir alanda, deyim yerindeyse, ruhsal ve fiziksel alanın birleştiği bir alanda oluşmuş gibidir. Bu “boş alan” sigarayı bırakmak için iyi bir fırsattır çünkü hep aynı şekilde devam eden yaşantının içinde çoğu zaman aynı kötü alışkanlıklar da devam eder. Ramazan ayı, oruç tutanlar için bu rutinliği kesintiye uğratır. Ramazan, oruç tutanlar için,  hem psikolojik bağımlılığın yatışması için, (orucun yaşattığı nefsine hâkimiyet, irade) hem de fizyolojik bağımlılığın (nikotin alınmaması) yatışması için çift taraflı etki eden otuz adet sigara bırakma tableti gibi düşünülebilir. 

Ramazanda oruç tutan sigara bağımlıları, oruçla birlikte, topluca katılım motivasyonunun da etkisiyle,  bir dayanışma içine girebilirler. Sigarayı bırakmak için bu bir aylık süreci iyi bir fırsat olarak görmeli ve bir miktar dinlenme fırsatı bulmuş olan zavallı akciğerlerine bu dinlenmeyi çok görmemelidirler.  İftardan sonra da sigara içememeyi devam ettirmelidirler.

Ramazan ayı boyunca oruç tutan sigara içicileri 16 saat gibi uzunca bir süre sigara içmemeyi, sigarayı bırakmak konusunda bir avantaj olarak düşünebilirler.  Sigara tiryakisi bir kişi Ramazan dışındaki zamanlarda bu kadar uzun süre sigara içmemeyi başaramamış olabilir. Ancak Ramazan ayının sunduğu böylesi bir kolaylık, sigaradan tamamen kurtulmak için çok iyi bir başlangıç demektir.  Deyim yerindeyse Ramazan ayında yiyeceklere ve suya konulan ambargo,  iftar vaktinin gelmesi ile sanki sigaranın da orucu açılıyormuş gibi sigara için bozulmamalıdır.