Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Çakmak yaptığı açıklamada, diş eti çekilmesi hastalığının Türkiye'de çok yaygın olmasına rağmen hastalarda belirgin bir şikayete yol açmaması nedeniyle göz ardı edildiğini söyledi.

Diş eti çekilmesinin, çene kemiğindeki erimeyle görülen bir hastalık olduğunu belirten Çakmak, şöyle devam etti:

"Hastalar genelde basit olarak gördüğü için gelmiyor. Bu hastalığın çeşitli sebepleri var. Diş eti çekilmesi genellikle düzenli dişlerini fırçalamayan, ağız bakımını yaptırmayan ve diş hekimi kontrolüne gitmeyen hastalarda sıklıkla görülür. Bu önlemleri almayanların dişlerinde diş taşları oluşmaya başlar. Bunları yapmayan hastalarda bir süre sonra tartarlar birikmeye başlıyor. Bu tartarlar diş etine fiziksel ve mekanik baskıda bulunuyor. Diş tartarlarının içi temiz değil. Tamamen mikro organizma dolu olduğu için diş etine zararlı etkenleri bulunmaktadır."

"Diş taşı çürük olmayan dişleri kaybettirir"

Çakmak, insanların diş eti hastalıklarının yanı sıra diş taşı oluşumunu da gözardı ettiğini ifade etti.

Toplumda diş eti çekilme rahatsızlığının çok yaygın olduğunu fakat ağrı, sızı veya sıkıntı vermediği için çok göz ardı edildiğini anlatan Çakmak, şöyle konuştu:

"Bu, aynı zamanda bilinmeyen bir hastalık. İnsanlarımız diş tartarı ya da diş eti hastalığı değil mi diye düşünüyorlar. Hastalarımız, bize geldiklerinde maalesef son aşamada olan diş eti çekilmesi nedeniyle çürüğü olmayan tertemiz dişleri çekmek zorunda kalıyoruz. Sonrasında ise sorunlar daha da büyüyor. Diş çekiminden sonra diş protezi ihtiyacı doğuyor. Karmaşık problemlere doğru gidiyor. Diş eti hastalıklarının erken döneminde önüne geçilirse, çok iyi bir koruyucu hekimlik yapılmış oluyor. Ayrıca bu hastalığın nedeni sadece diş bakımının yapılmaması da değil. Bu hastalıkta genetik faktörlerde rol oynuyor. Yani aileden gelen genlerle, diş eti çekilmesi durumu olabiliyor."

"6 ayda bir dişler kontrol ettirilmeli"

Ömer Çakmak, ağız ve diş sağlığı için sürekli kontrollerin yaptırılması gerektiğini anlattı.

Bunların başında dişlerin fırçalanması ve ağız jeli bakımının yapılması gerektiğini vurgulayan Çakmak, "Bu diş eti çekilmesi hastalığında önereceğimiz, diş ipi veya gargara gibi ağız jel ürünlerini kullanması da gerekiyor. Önüne geçilebilir önleyici tedaviler yapılabilir. Genelde 6 aylık düzenli kontrolleri öneriyoruz. Herhangi bir sıkıntı olmasa bile ağrı olmasa bile biz kendi diş eti tedavisi yaptığımız hastalara 'Düzenli bir şekilde kontrollere gelin' diyoruz" ifadesini kullandı.

Çakmak, bu hastalığın, zamanı geçtiğinde diş etlerinin eski halinin almasının zor olduğunu sözlerine ekledi.