İzmir'de 11 Mayıs'ta başlayan ve Türkiye'nin ilki olma özelliğini taşıyan 'Keyifli Yaş Alma Fuarı', Alzheimer hastalığının Einstein'ı olarak bilinen Melbourne Üniversitesi'nden Prof Dr. Terence Seedsman'ı ağırladı. Ege Üniversitesi Geriatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek'in yönettiği, Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Turan Işık'ın konuşmacı olduğu 'Keyifli ve Planlı Yaşlanma' panelinde konuşan Prof.Dr. Seedsman, sağlıklı yaşlanma ile ilgili bilgiler verdi. Prof.Dr. Seedsman, şunları söyledi:
 

YENİ ŞEYLER ÖĞRENMEYE DEVAM EDİLMELİ


“Yaşlanmak güzel bir şeydir, bu yüzden yaşlı insanlar çok iyi hikaye anlatıcılarıdır. Yaşlanmaya başlayan her insanın hayatında öncelikle yapması gereken şey mental yönden her zaman kendini açık bırakmasıdır. Yeni şeyleri öğrenmeye devam etmeli, her yaştan, her hayat tarzından insanla bağlantı kurmalı.

Meraklı ve sürekli çalışan bir beyin her zaman daha çok yaşar. Bu durum beyin sağlığı için de iyidir. Sürekli işleyen, çalışan beyinler daha geç yaşlanır. Hayatınızı daha anlamlı kılmak için, her zaman ileriye doğru bakmamız gerekir. İster 60 yaşında, ister 80 yaşında, isterseniz de 100 yaşında olun; hayatınızda sabah kalktığınızda yapacak bir işiniz varsa, süreç devam ediyorsa bu iyiye işarettir."


"KAYGILANMAYI BIRAKIN"


Geçmiş ve gelecekten kaygılanmak yerine anı yaşamanın önemine vurgu yapan Prof.Dr. Seedsman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başarılı bir yaşamı destekleyen düşüncelerden en önemlileri, sağlıklı kalın, aktif olun, ilişkiler kurun ve risk alın. Yaşamı etkileyen yalnızlıklar, depresyonlar, hastalıklar olabilir. Bunları göz ardı edip sağlıklı bir yaşlanma gerçekleştirebiliriz. İnsanlar, hastalığa yaşlılığa ve bir takım olumsuz durumlara rağmen hala sağlıklı yaşlanabilir. Hastalığa yakalansanız bile ne olursa olsun pozitif kalmaya ve iyi yaşlanmaya odaklanın."
 

"ENDİŞELENDİĞİNİZDE OYUN BİTMİŞTİR"


Hayatın tadını çıkarmanın yaşla ilgili olmadığını ifade eden Seedsman, şu önerilerde bulundu:

“90 ya da 100 yaşında olursanız olun o yaşlarda da hayatın tadını çıkarabilirsiniz. Yaşlı erkekler ve kadınlar her zaman kaşif, gezgin olmalıdır. Hayattan zevk alma ve büyüme imkanı olarak yaşlanmak önemlidir. Ölüm hakkında endişelenmeye başladığımız an oyun bitmiştir. Hayat, yaşamak ve paylaşmak içindir. Daha ileri yaşlar bilgelik için bir depo gibidir. Bu bilgiler yılların verdiği tecrübe ile bize gelmiştir. Bağımsızlığınızı, merakınızı ve etkileşiminizi sürdürün. Yaşlanmak kaybedilen bir savaş ya da dövüş değildir. Tam aksine üretken ve eğlenceli olması gereken doğal bir süreçtir."


KİŞİSEL MUTLULUK NASIL SAĞLANIR?


Alzheimer hastalığının Einstein'ı olarak bilinen Melbourne Üniversitesi'nden Prof Dr. Terence Seedsman, kişisel mutluluğun nasıl yakalanacağı konusunda şu bilgileri verdi:

"Dünyada cesaretsizlikten doğan birçok başarısızlık olmuştur. Hangi yaşta olursak olalım hava soğukmuş, tehlikeliymiş ya da bacaklarımız tutmuyormuş gibi düşünceler yerine kesinlikle risk almalısınız. Risk almazsak hayattan keyif alamayız. Asla geri durmamalıyız. Sürekli hayatın üstüne gitmeliyiz. Gerçekçi düşündüğümüzde dünya bizim etrafımızda dönmüyor. Kişisel mutluluk; risk alarak, iyi dinleyerek, spor yapıp zinde kalarak, pişman olmadan seçimler yaparak, öğrenmeye devam ederek, arkadaş ve ailenizle ne yapmayı sevdiğiniz şeyleri yaparak sağlanabilir."