Sempozyum Oturum Başkanı EÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Akşit'in açılış konuşmasında son kırk-elli yıldır sağlık alanında yapılan çalışmalar sonucunda beslenme bozuklukları, enfeksiyonel gibi hastalıkların tedavisinde ilerleme kaydedilmesine karşın sosyal sorunlarda ve çocuk istismarını da içine alan konularda aksi yönde bir ilerleme olduğunu kaydetti.

“Sarsılmış Bebek Sendromu”  konulu sunum yapan IOWA Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi Direktörü Dr. Resmiye ORAL, sözlerine gelen vakalarda erken tanının çok önemli olduğunu söyleyerek ve konunun hassasiyetine dikkat çekmek için başından geçen olaylardan örnekler vererek başladı. Daha sonra bebek sendromunun önlenmesi ya da en aza indirgenmesi için neler yapılabileceği üzerine konuşan Dr. Oral, ihtiyaç olan temel gereksinimin disiplinli ve iletişim içinde olan bir kurum modeli olduğunu söyledi.

ÇOCUK İSTİSMARININ ÖNLENMESİNDE MEDYAYA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Bununla birlikte Dr. Oral' a göre; “İstismara uğrayarak hastaneye gelen bir çocuk için öncelikle doktor, teşhis konduktan sonra sosyal hizmetler, eğer gerekiyorsa da savcılık harekete geçirilmelidir. Bu süreç sonucunda çocuğun aileden alınıp alınmayacağına bu üç kurum birlikte karar vermelidir.” Ayrıca Dr. Oral, bu üç kurumun yanısıra toplumun bilinçlenmesi adına medyaya da önemli görevler düştüğünü belirtti.

“Dövülmüş/Örselenmiş Çocuk” adını taşıyan sunumunu yapan Dr. Feyza Koç çocukların gelişiminde ailenin önemine vurgu yaparak, aynı aileden iki çocuğun nasıl istismara uğradığını örnekler üzerinden anlattı. İstismarı önlemek için eğitimin öneminin altını çizen Dr. Koç, dövülmüş çocuk vakalarının eğitim düzeyi düşük olan ailelerde daha yaygın olduğunu bilimsel verilerle dinleyenlere aktardı. Dr. Feyza Koç, ebeveynlerin çocuklarına şiddet uygulamalarının altında yatan nedenlerin genellikle kendi geçmişlerinde şiddet yaşamaları olduğunu belirtti.