Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji (Yenidoğan) Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilgün Kültürsay, Dünya Prematüre Günü’nü çeşitli etkinliklerle kutlayacaklarını belirtti. Kültürsay, “Türkiyede her 10 bebekten biri erken, yani prematüre olarak doğuyor. Ülkemizde halen bebek ölümlerinin nedenleri arasında birinci sırada, erken doğum ve onun getirdiği sorunlar yer alıyor. Prematürelik, çok önemli bir sağlık sorunudur. Farkedelim, farkettirelim. Ülkemizde halen bebek ölümlerinin nedenleri arasında birinci sırada erken doğum ve onun getirdiği sorunlar yer alıyor. Bu nedenle konu çok önemli ve eğer yeterli önlem alınmaz ve yeterli sayıda uzman hekim ve hemşire yetiştirilmezse ve yeterli teknolojik yatırım yapılmazsa bu bebekler ölmeye veya sakat kalmaya devam edecekler.” diye konuştu.

Prof. Dr. Kültürsay, “Her yıl 17 Kasım, Dünya Prematüre günü olarak kutlanıyor. Prematürelerin simgesi olarak mor renk, bütün etkinliklerimizde kullanılacak. Bu yıl yapacağımız çeşitli etkinliklerin yanısıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da desteğiyle İzmir Saat Kulesi, 17 Kasım gecesi mor ışıklandırılacak. Ayrıca rektörlüğümüzün öncülüğünde Ege Üniversitesi’nin değişik noktaları mor ışıklandırılacak. Prematüre doğup büyüyen bebeklerimizin aileleri ile 17 Kasım saat 19.00'da Saat Kulesi'nde buluşacağız.” dedi. Amaçlarını, erken doğum sebebiyle yaşama çok erken ve gelişmemiş organlarla başlayan bebekler için farkındalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nilgün Kültürsay, “Bildiğimiz en önemli fizik kurallarını bulan en büyük dahi Albert Einstein erken doğmuştu. Küçük yapısı, uzun süre yaşıtlarından geri kalan gelişmesi ve konuşmasındaki gecikme aslında buna bağlıydı. Yine Darwin ve Newton, ünlü İngiltere Başbakanı Churchill, dünyaca ünlü balerin Anna Pavlova, meşhur yazar Mark Twain prematüre doğan ünlülerden bazıları. Prematüre doğsa da dünyayı etkileyecek gücü olan bu bebekleri yaşama kazandırmak bu yüzden çok önemli.” diye konuştu.

Prematüre bebeklerin doğumdan itibaren çok sıkıntılar yaşadıklarını ve yaşama en iyi merkezlerde doğurtularak başlamaları gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Kültürsay, “Vücut ısılarını koruyamazlar, küvöz içerisinde ısıtılarak, nemlendirilerek bakılırlar. Emerek beslenemezler. Akciğerleri gelişmediği için akciğer içine özel geliştirici ilaç uygulamaları yapılır ve solunum yardımı için cihazlara bağlanarak oksijen ve hava alırlar. Bağışıklık sistemleri gelişmemiştir, enfeksiyonlara çok duyarlıdırlar. En önemli ölüm nedenleri enfeksiyondur. Kafa içindeki damarsal yapılar kolayca kanamaya eğilimlidirler ve bu kanamalar, bazen bebeklerin sakat kalmasına bile yol açabilir. Gelişebilecek görme, işitme sorunlarının erken tanı ve tedavisi için de uzmanlarca izlenmeleri gerekir. Özellikle çok erken doğan bebekler, ancak ileri teknolojik cihazlar, ilaçlar ve bu bebeklere bakmak için özel eğitim almış sağlık ekipleri sayesinde yaşamda kalabiliyorlar ve sakatlık yaşamaları engelleniyor. Bugünkü gelişmeler sayesinde 500 gr.'dan büyük bebeklerin yaşayabilmeleri için mücadele etme şansımız var ancak sadece küvöz denilen özel bakım yatakları ve solunum cihazları da yeterli değil. İdeal koşullarda yoğun bakımdaki her prematüre için bir deneyimli hemşire ihtiyacı var.” dedi.