"Damar sağlığını korumak, kalp hastalıklarını da engellemektedir. Ancak kalp hastalıkları yönünden iki çeşit risk faktörü vardır. Bunlar değiştirilemeyecek ve değiştirilebilecek risk faktörleri olarak iki başlıkta toplanabilmektedir. Değiştirilemeyecek risk faktörlerinde genetik ön plana çıkmaktadır. Birinci derecede yakınında kalp-damar rahatsızlığı olan kişiler, normal bireylere göre kalp damar sağlığına daha fazla dikkat etmelidir" diyen Doç. Dr. Korkmaz, "Bunun yanında cinsiyet de kalp sağlığı için değiştirilmeyecek faktörlerden biridir. Erkeklerin kalp hastalıklarına kadınlardan daha yatkın olduğu bilinmektedir. Erkeklerin 45, kadınların ise 50-55 yaş itibariyle kalp hastalığı yaşama riski vardır. Özellikle kadınlarda menopoz dönemine girdiğinde östrojen hormonunun koruyucu etkisi ortadan kalktığı için risk de artar" ifadelerini kullandı.

KALP HASTALIKLARINDA EN BÜYÜK RİSK SİGARA

Kalp hastalıklarında değiştirilebilecek risk faktörlerinin birinci sırasında sigaranın yer aldığını belirten Doç. Dr. Korkmaz, "Sigara ateroskleroz denilen soruna yani damarda daralma, tıkanma ve sertleşmeye neden olmaktadır. Sigarada dumanla birlikte alınan zararlı maddeler damar yüzeyini bozmakta ve damarlarda sorunlara sebebiyet vermektedir" dedi.

DİYABET VE KALP HASTALIKLARI BİRBİRİYLE DOST

Doç. Dr. Korkmaz sözlerine şöyle devam etti:

"Tip 2 diyabet hastalığı sigaradan sonra kalp hastalıklarında değiştirilebilecek ikinci sırada gelen risk faktörüdür. Erken teşhis edilen Tip 2 diyabet doğru beslenme, egzersiz ve ilaçlarla önlenebilir. Belli bir yaştan sonra rutin kontroller yapılırken ortaya çıkabilen Tip 2 diyabet, sadece açlık kan şekeri ile değil insülin direnci yani HOMA testleriyle saptanabilir. İnsülin direnci olup, kan şekeri sınırda olan hastalar, düzenli egzersiz ve iyi bir diyet rejimi ile kilo vererek Tip 2 diyabeti engelleyebilir. Karaciğer yağlanması, guatr hormonlarının dengesinin bozulması, kalp hastalıklarını da tetiklemektedir. Bu nedenle metabolik hastalıklara dikkat etmek gerekir. Çabuk kilo alıp, spora rağmen kilo veremeyenler kendilerine dikkat etmelidir. Kadınlarda bel çevresinin 88 cm, erkeklerde 102 cm üzerinde olması metabolik açıdan olumsuz bir tablodur. Kişilerin vücut yapısı değişmeye başladıysa hemen bir uzmana başvurması önemlidir."

KALBİ KORUYAN 6 ÖNERİ

Doç. Dr. Korkmaz kalp sağlığını korumak için bazı noktalara dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

"Postacı yürüyüşü ile kalbinizi koruyun: Kalp hastalıklarıyla birlikte metabolik sorunları önlemenin yollarından biri her gün düzenli yürüyüş yapmaktan geçer. Kardiyo egzersizleri yağ yakmanın önemli bir yoludur. Ancak kardiyo her hastaya önerilecek bir egzersiz türü değildir. Genç, herhangi bir sorunu olmayanlar kardiyo yapabilir ama belli bir yaşın üzerindeki kişilerin yapacağı egzersizi doktorlarına sorması gereklidir. Yapılabilecek en doğru egzersiz, günde en az 10 bin adım atmak veya hafif terleyene kadar yürümektir. Postacı yürüyüşü olarak adlandırılan, kişinin kendisiyle ya da başkasıyla yarışmayacak tempodaki hafif telaşlı bir yürüyüş kalp için yararlıdır. Yürüyüşler her gün yapılmıyorsa bile gün aşırı mutlaka yapılmalıdır. Her gün yürümek kişiyi fit hale getirir, metabolizmayı hızlandırır, iyi huylu kolesterolün yükselmesini sağlar. Tüm bunlar kalp için faydalıdır.

Lahmacun ve pide, hamburger ile pizzadan daha sağlıklı: Kalbe doğrudan zarar veren yağlı, kırmızı etten zengin, trans yağlar içeren ürünleri tüketmemek gerekmektedir. Amerikan tarzı fastfood yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Her gün dışarıdan yemek yenmemelidir. Kalp için en sağlıklı beslenme türü Akdeniz tipi beslenmedir. Hamburger tüketilmek istendiğinde tam buğday ekmeği ve evde hazırlanabilecek köfte ile de yapılıp yenilebilir. Bunun dışında haftada bir kırmızı et, haftada dört öğün ızgara balık, sebze, tahıl, salata ve meyve yenmesi kalp için doğru beslenme türüdür. Dışarıda yemek yenilecekse kepekli, tam buğday unuyla hazırlanan lahmacun veya pide Amerikan tarzı fastfood yiyeceklerden biraz daha sağlıklı seçenekler arasında yer almaktadır.

Kalp için biraz aç uyuyun: Ayrıca kalp sağlığı için kahvaltı önemlidir. Bunun yanında 4-5 badem ile ceviz, gün kurusu kayısı, yoğurt, küçük bir meyve ile ara öğünler yapılmalıdır. Akşam yemekleri ise en geç saat 19.00’da yenmiş olmalıdır. Gece acıkıldığında bir miktar kefir faydalı bir seçenek olabilir. Kalp sağlığı için biraz aç karnına uyumak faydalıdır. Ayrıca kişilerin uyku düzenine dikkat etmesi gerekir. Günde 8 saat uykunun kalp için çok yararı vardır. Beslenme düzeninde öğünlerde tek tip beslenmemek, karbonhidrat, protein, tahıl, sebze grubu ürünleriher öğünde paylaştırarak tüketmek gereklidir.

Zeytin ve peyniri tuzsuz tüketin: Sofrada tuz bulundurmamaya dikkat etmek gerekir. İlla tuz yenilecekse sodyumdan değil potasyumdan zengin tuzların yemek pişerken kullanılması önemlidir. Zeytin ve peynirin tuzsuz olması, tuzluysa akşamdan suya koyup tuzundan arıtılması gerekmektedir. Tuzun azaltılması, tansiyon kontrolü, böbrek ve kalp damar sağlığı açısından önemlidir. Ayrıca şeker, hamurlu gıdalardan kaçınmak gerekmektedir. Tatlı tüketiminde bir porsiyonun yarısı kadar sütlü tatlı tercih edilmelidir.

Sert ve kolay bayatlayan ekmekleri tercih edin: Beyaz unun metabolik sendroma neden olduğu bilinmektedir. Özellikle beyaz ekmek çok zararlıdır. Bunun yerine kepekli, tam buğday unu, ekşi mayalı ekmekler yenmelidir. Eğer tam buğday ya da kepek ekmeğinin içi yumuşaksa bu ekmeklere beyaz un karıştırıldığı anlamına gelmektedir. Ekmeğin içi ne kadar sertse ve ne kadar erken bayatlıyorsa o ekmek doğru ekmektir. Evde ekmek yapımı da tercih edilebilir bir yöntemdir.

Strese girmemek için trafiğin olmadığı saatlerde yola çıkın: Ayrıca stresten kaçınmak da kalp damar sağlığını korumakta faydalıdır. Stresle birlikte kan şekeri kontrol altında olmayabilir, tansiyon yükselebilir. Sabahları biraz daha erken kalkarak trafiğin olmadığı zamanlarda yola çıkmak, hobiler edinmek stresi azaltmaya yardımcı olabilir. İş çıkışında işyerine yakın bir spor salonuna gitmek, trafiğin dağılmasını beklemek stresi azaltabilir. Özellikle kalp sağlığı için yapılan sporun akşam saatlerinde olması daha fayda getirdiği bilinmektedir. Arabayı biraz daha uzak mesafelere park etmek, belirli günlerde toplu taşıma kullanmak hem hareket hem stres açısından yarar sağlayacaktır."