Nöroloji polikliniğine baş dönmesi yakınması ile gelen hastalarda en sık sorulan sorunun 'Vertigo hastalığına mı yakalandım' olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Hatice Balaban, vertigonun bir hastalık değil yakınma olduğunu söyledi. Balaban "Bir hastanın baş dönmesi varsa bu, altta yatan pek çok hastalığa bağlı ortaya çıkabilir. En sık kulak denge kısmının hastalıklarına bağlı ortaya çıkan vertigo, beyinde özellikle beyincik ve bağlantılarının farklı hastalıklarında da görülür. Bunun dışında kansızlıktan tutun, böbrek hastalığı, diyabet, kronik karaciğer hastalığı, kalp hastalığı gibi pek çok sistemik hastalığın seyrinde de hasta baş dönmesi hissedebilir" dedi.

VERTİGO ÇEŞİTLERİ

En sık vertigo sebeplerinin kulak ve beyin kaynaklı olabileceğini ifade eden Balaban şöyle dedi:

"Vertigo çoğunlukla, iç kulağı etkileyen hastalıkların veya durumların bir belirtisi olarak görülür. Benign pozisyonel vertigo, kulakta denge organcığındaki kanallarda bulunan kristallerin yer değiştirmesine bağlı ortaya çıkar. En sık karşılaştığımız vertigo sebebidir. Hastanın özellikle baş, gövde ya da hatta sadece göz hareketleri ile bile ortaya çıkabilen ani kısa süreli baş dönmesi ataklarıdır. Beraberinde bulantı çoğunlukla vardır. Kusma eşlik edebilir ya da etmeyebilir. Hastalarda hareketin baskılanması ile vertigo durdurulabilir. Değişik oranda denge bozukluğu tabloya eşlik edebilir. Beraberinde işitme kaybı, çift görme, uyuşukluk, güçsüzlük görülmez. En önemli özelliği baş ve gövde hareketleri ile tetiklenen kısa süreli baş dönmesi ataklarının gün içerisinde sık tekrarlamasıdır. Vestibüler Nörit, işitme kaybının eşlik etmediği ani başlangıçlı, şiddetli ve devamlılık gösteren vertigo ile karakterizedir. Bulantı kusma ve denge bozukluğu şiddetli ve devamlıdır. Şikâyetler, başlangıçta o kadar şiddetlidir ki hastalar tek başına yürümeyi beceremezler. Günlük hayata tamamen dönmesi için uzun bir süre geçmesi gerekir. Bu hastalarda işitme kaybı, çift görme, uyuşukluk ve güçsüzlük olmaz. Vestibüler organcığın viral enfeksiyonuna bağlı ortaya çıkar. Tedavi sonrasında kalıcı hasar meydana gelmez ve çoğunlukla tam oranda düzelir. Meniere hastalığı, ataklar halinde ortaya çıkan baş dönmesi, işitme kaybı ve kulak çınlaması birlikteliği ile karakterice bir iç kulak hastalığıdır. Ataklar birkaç gün sürer ve zamanla geriler. Bununla birlikte her ataktan sonra özellikle düşük frekanslardaki seslere karşı işitme kaybı tedavi edilmez ise ilerleyicidir. Baş dönmesi ile birlikte işitme kaybı ve çınlama üçlüsünün birlikte gelişmesi diğer kulak kaynaklı baş dönmelerinden ayıran en önemli özelliğidir."

BAŞ DÖNMELERİNE DİKKAT

Baş dönmelerinin kaynakları hakkında da bilgi veren Balaban şunları söyledi:

"Beyin hastalıklarına bağlı vertigolarda ani başlangıç gösteren ya da yavaş başlayan fakat giderek ilerleyen vertigoya değişik oranda eklenen konuşma bozukluğu, yutma zorluğu, dilde uyuşukluk, yüzde uyuşukluk, çift görme, bir ya da her iki beden yarısında güçsüzlük ve uyuşukluk olması en önemli özelliğidir. Bu grupta yer alan hastalıklar; beyincik ve bağlantılarında yer alan beyin damar tıkanıklığı, kanama, enfeksiyonlar, multiple sklerozis, E vitamin eksikliği beyin tümörleri en sık baş dönmesi ve denge bozukluğuna yol açan hastalıklardır. Bunun dışında vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkmış ya da çıkacak kötü huylu tümöre ikincil beyincik hücrelerine karşı gelişen antikorlarla ortaya çıkan ‘paraneoplastik serebeller dejenerasyon’ bir diğer nadir rastlanan merkezi kaynaklı baş dönmesi sebebidir. Baş dönmesi sıklıkla ayakta iken ortaya çıkar ve uzanmakla azalır. Gözlerde kararma, dizlerde dermansızlık yakınmaları ile birliktedir. Ağır kansızlık, kalp kapak hastalığı, kalp ritm bozuklukları, kalp yetmezliği, sıvı alımının azalması, hızlı sıvı kaybına yola açan ishaller, kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer hastalığı, diyabet durumlarında kan basıncının ayağa kalkmakla düşmesine bağlı baş dönmesi yakınması görülebilir."