Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi, Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Şeref Demirkaya, unutkanlıkla ilgili açıklamalar yaptı. Unutkanlığın, en çok duyulan şikayetlerden biri olduğunu belirten Demirkaya, unutkanların 'acaba alzheimer mi oldum' korkusu yaşadığını söyledi.

Günümüzde gençlerin de unutkanlık sorunu ile karşı karşıya kaldığını belirten Demirkaya, gençlerin alzheimer korkusuyla doktora başvurduğunu belirtti. Çok yoğun ve stresli çalışma ortamının da unutkanlığa neden olduğunu belirten Demirkaya, "Ayrıca hipotiroidi dediğimiz tiroit hormonlarının eksikliği, B12 ve folat gibi vitamin eksiklikleri, bazı kalp, karaciğer, böbrek ve kan hastalıkları gibi sistemik hastalıklar alzaymırı taklit edebilir. Demans düşünülen hastaların yaklaşık yüzde 10'unda tedavi edilebilir potansiyel olarak geri dönüşlü psikiyatrik ve metabolik bozukluklar bulunmaktadır" dedi.

Alzheimer'ın belirtileri konusunda da bilgi veren Demirkaya, en önemli belirtinin bellek kaybı olduğunu söyledi. Hastaların çocukluk dönemlerini net bir şekilde hatırladığını ancak kısa zaman önce yaşadığını hatırlamadığını belirten Demirkaya, hastaların sorduğu soruları tekrar tekrar yeniden sorduğunu, yeni tanıştığı kişilerin isimlerini unuttuğunu, eşyaları nereye koyduklarını unutmaya başladıklarını söyledi. Demirkaya şöyle devam etti: "Yakınları unutkanlığından şikayet ederken hasta nispeten umursamaz görünür. Kişinin günlük yaptığı işleri hatırlamak için listeler yapmaya başlaması hastalığın habercisidir. Hastalık ilerledikçe zaman ve mekansal algılamada, konuşurken kelime bulmada zorluk, kompleks konuşmaları izlerken zorlanma, konuşmada anlam bozukluğu, birbirinin devamı olmayan sözler sarf etme, bir düşünceyi uygun harekete dönüştürmede zorluk, planlama ve muhakemede bozukluk, evde önceden rahatlıkla yapabildiği kompleks işleri yapmaktan kaçınma, araç kullanmada zorlanma, öz bakımının azalması, çok iyi bildiği yerlerde kaybolma, gittiği yerlerden dönmede zorluk gibi bulgular hastalığın seyri sırasında ortaya çıkabiliyor. Günümüzde her ne kadar hastalığı tam tedavi eden veya durduran bir ilaç olmasa da hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilen ilaçlar bulunduğundan bu bulgular önemsenmelidir."