İzmir'de yılın en sıcak günlerinden biri, hatta en sıcak günü bile denebilir. Ne Göztepeli ne de Galatasaraylı oyuncular, geçen yazdan beri böylesine sıcak bir havada sahaya çıkmamışlardı.
Göztepe'nin ligin bu son maçında hiç bir iddiası bulunmasa da Galatasaray için şampiyonluk maçı idi. Ev sahibi takım oyuncularda 'oynasam da kurtulsam' fikri ağır basarken, konuk ekip için mücadeleyi mümkün olduğunca aşağıda tutup, oyunu soğutup, beraberlik alıp, sahadan şampiyonlukla ayrılmak fikri ağır basıyordu.
Şampiyonluk dışında kişisel bazda maçı önemseyen tek oyuncu vardı, o da Gomis idi. Atacağı 1 gol ile Türkiye'de en çok gol atan yabancı oyuncu olacaktı. Üst üste penaltı kaçırmış biri olarak, yine cesaret edip, kazandırdığı penaltıyı kendisi kullandı ve bu sefer gol atmayı başardı, rekoru da kırmış oldu.
Bir oyuncu için de bu karşılaşma çok önemli olabilirdi ama o oyuncu kart cezası yüzünden forma giyemedi. Son haftalarda oynadığı oyunla dikkatleri üzerine çeken Halil... Bu maçta sahada yer alsa, çok güzel oynasa, milli takıma seçilme ihtimali olabilirdi.
Maçı anlatan bir pozisyon vardı. Ceza alanına yapılan ortayı Muslera topu havada kontrolüne aldı. Bu esnada Göztepeli oyuncu da topla buluşamayacağını anlayınca eliyle müdahale etmek istedi. Bu hareket genellikle halı sahalarda, antrenmanlarda şaka amaçlı yapılır. Sakin olarak tanıdığımız Muslera çok kızdı ve bir tartışma yaşandı. Göztepe çok çok rahattı, unu eleyip, eleğini asmış, Galatasaray ise biraz stresli...
İki takım da birbirini fazla zorlamadı. Galatasaray penaltı golüyle hem maçı kazandı hem de İzmir'de şampiyonluğunu ilan etti.
Bu maç keşke şartlar uygun olsaydı da Atatürk Stadı'nda oynansaydı. Stat dolar, hatta giremeyenler bile olur, Göztepe'nin kasasına yüklü bir para girerdi.
Bir keşke daha; Göztepe'nin rakibi ligde iddiası olmayan bir takım olsaydı da, elindeki gençleri de görme şansını yakalayabilseydik.
Avrupa kupaları da belirlendi
Fenerbahçe kazanarak, Şampiyonlar Ligi Ön Elemesi'ne katılma hakkını kimseye bırakmadı. Başakşehir 2-0'dan geri dönüş yapıp, maçı 3-2 kazanarak, 3. sıradaki yerini korudu, Beşiktaş'ı 4. sıraya mahkûm etti. Siyah beyazlılar önümüzdeki sezonu çok erken açmak zorunda kalacaklar.
Son takım BB Erzurumspor
Süper Lig'e çıkan son takım da Gazişehir Gaziantep'i penaltılarda yenmeyi başaran BB Erzurumspor oldu. Penaltılarda üst lige çıkmayı kaçırmak kadar acı bir şey yoktur. Kötü oynayıp yenilmek de üzücü olur elbet ama penaltılarla kaybetmek kat kat daha elzem bir şeydir.
Akhisar galibiyetle kapattı
Teleset Mobilya Akhisarspor, küme düşmüş olan Osmanlıspor'u konuk etti. Bu maçta tek önemli şey, 2000 doğumlu genç oyuncusu Hasan Ali Adıgüzel'in göstereceği performanstı. Göze de girdi diyebilirim.
Sol tarafta buluştuğu topla, önce rakibinin bacak arasından atıp geçti, ceza alanına hızla yaklaştı, arkadaşının koşusunu görünce önüne akıllıca düşünüp bırakmak istedi ama rakip ayak koydu.
32. dakikada ise çok klas bir gole imza attı. Soner'in pasında topa ceza alanı önünde çok sakin ve doksana doğru bilinçli olarak plase vurdu. Vuruşu yıllardır üst düzey futbol oynayan tecrübeli bir futbolcu gibiydi.
Topu devamlı kontrolünde tutan Akhisarspor'da golcü oyuncu Seleznyov'un topla ilk kez 17. dakikada buluştu.
Numan'la Muğdat oyun devam ederken tartışmaya başladılar. Araya girip ayırdılar. Hakem ikisiyle konuştu, kartına başvurmadı. Küme düşmeme maçı olsa neler yaşanırdı acaba?
Son maçında 2-1'lik galibiyetle ayrılmayı başaran Akhisarspor, ligi 11. sırada bitirdi.
