"Anlamlı bir oy kaybı yaşamadığı" için CHP'nin başında kalması gerektiğini düşünen ve son seçimlerde Muharrem İnce karşısında pirus zaferi kazanan Sessiz Adam'ın siyasetiyle kafamı meşgul etmemeyi düşünüyordum ki bu tutumu daha fazla sürdüremedim. Çok değil, birkaç hususta karnımızı şişiren şeyleri dışarı dökelim ama önce yazının girişinde dört tanımlama yapalım:
1- İnsanı, "yüzü kızaran bir hayvan" olarak kabul ettiğiniz anda, buradaki yüz kızarmasının nedeni alkole bağlı ortaya çıkan kılcal damar çatlamaları değildir, ayıp diye bir şeyi de kabul etmiş olursunuz. Bizim kültürümüzde düşene vurmak ayıptır, vurursan ayıp edersin. Öte yandan GDB'lerin (Gerici Dinci Bölücü) yaptığı gibi CHP'ye spor olarak bile vurmuyoruz,  eleştiriyoruz.
2- Sessiz Adam dediğimiz Kemal Kılıçdaroğlu'dur.
3- Peşinen söyleyelim: Hedef tahtasında CHP yoktur. Yeni/Yepisyeni CHP ve elbette onun kadroları vardır.
4- Kılavuzlarını kargalardan seçenlerin yaşayacağı kaçınılmaz sonu herkes bilir. İnsan bu seçimi bilmeden yaptıysa zaten ilk fırsatta o kılavuzları değiştirir. Aksine gidip, daha çok kargayı kendine kılavuz yapıyorsa, o kişinin beslenme tercihlerinden bahsedilir.
*
Bizim taraftan bakıldığında ömrünü bir çamur deryası içinde yuvarlanmakla geçiren Mehmet Bekaroğlu'nu, "mucize formül" hesabı Parti Meclisine sokan Sessiz Adam, sonrasında aynı kişiyi yeni CHP içerisinde baş yaptı ki bunu zaten hepimiz biliyoruz. Bu yeni başın ilk icraatı ise geçtiğimiz hafta yine gördüğümüz üzere partinin REVİR'ini mescide çevirmek oldu.
Yani diyelim karnın ağrısa, tansiyonun düşse revire iniyorum diye gideceğin yer bundan sonra mescit. Aynı AKP'nin hastanelerin başına imamları getirmesi gibi...
Bu anlamda hala Bekaroğlu'nun yapması gereken çok şeyler var bunun farkında ve çalışıyor Bekaroğlu... Üzülmesin yepisyeni CHP'nin değerli üyeleri!: Eksik olan musalla taşının da siparişi verilmiş, en kalitesinden yapılıyormuş partinin önüne.
Gasilhane ise programda yok maalesef. Artık musalla ile işi olan, evinde yıkanıp gelsin.
*
Tayyip'e tezkere çıkmasın diye oy vermeyen ve tarihinden sirayet eden onurlu duruşunu bu konuda koruyan yepisyeni CHP, Kobani trajedisi yaşanırken hemen akabinde kendini ortaya attı ve yeni bir tezkere önerisi sundu!
E, kimse sallamadı tabii.
Herkes "çıkarsa tezkere yeni CHP gitsin askere" dedi. Y-CHP'liler de apar topar üstünü örttüler tekliflerinin, tartışılmadı bile.
*
Emine Ülker Tarhan, bu ülkenin önemli isimlerinden biri. Önemi ise laf ebeliğinden ziyade, eylem insanı olmasından geliyor. Tekel İşçileri, Gezi Direnişi...
Kimileri onun için Deniz Baykal'ın adamı diyor, o da ayrı. Hatta sevgili dostum Mustafa Özel, Emine Hanım'ın son kurultay seçimlerinde Muharrem İnce'nin Baykal'la seçimden bir gün önce "papaz" olması nedeniyle Emine Ülker'in İnce'yi gelen talimat doğrultusunda desteklemediğini bu sayfalardan yazmış; bizim de yanında bulunduğumuz bir gazeteci grubuna Muharrem İnce röportaj verirken de bunu ima etmişti...
O soğuk duruşunun arkasında ateşli bir yüreği var, Emine Ülker'in. Mücadele kadını... Yeni CHP'den istifa etti, "Bu iş böyle gitmez olmuyor beyler! İktidar hedefiniz yok" diyerek. Şimdi DSP'nin başına geçeceği konuşuluyor...
Aynı gün Antalya'da kampa girdi yeni CHP'nin vekilleri. Çok önemli konular konuştular. Mesela "Özgür inek" projesini geliştirdi içlerinden biri. İnekler özgürce otlayacak, çocuklar bunların sütlerini içecek, zekaları pırıl pırıl parlayacak ve sütü içenler CHP'ye oy verecek.
Mizah yapayım, geyik çevireyim desen daha iyisini zor yaparsın, o derece komik ama önemli bir proje elbette, asrın projesi gibi.
Emine Ülker Hanım'ın CHP'den ayrılışını, bir iki aykırı vekil dile getirdi onun dışında herkes süt dökmüş kedi. Ne de olsa yasaklamıştı Sessiz Adam, medya önünde parti sorunlarını tartışmayı.
*
Sonra aşure dağıttılar falan...
*
Yine bir- iki parlak vekil ağaçları koruyor, maden ocaklarına gidiyor kıyamet yerlerinde vs..
*
Geçtiğimiz pazar Ankara'da, İç Anadolu'nun 12 ilini topladı Sessiz Adam. Üşenmedim gittim izlemeye.
Kameralar önünde iş kazalarından ve geliştirdikleri kanun paketinden bahsetti Sessiz Adam. İşçi ölümlerinin sebebini AKP politikaları olarak özetledi. Haksız değildi söyledikleri ama yeterli de değildi.
Sonra kapılar kapandı ve dedi ki salondakilere: "İmamlara gidin!", "gidip kendinizi anlatın!" Tayyip'in imamlar yeni nesil sizlerin eseri olacaktır inşallah demesi gibi...
CHP'lilerin imamlara gidip kendilerini anlatmalarını istedi Sessiz Adam, bir an "Laan!" diyesim geldi ama Y-CHP'de olduğumu hatırladım. İşte buydu! Kavradım. Büyük dönüşümü başlatacak insanlık için küçük ama yepisyeni CHP için büyük bir adımdı... İktidar olmanın yolu imamları dönüştürmekten geçiyordu...
Ama bu dönüşümün daha kolay yolları da vardı. Kılavuzlar bunu düşünmemişti. Kısa yoldan ülkenin imamlarını toplayabilirdi Antalya'ya ve Sessiz Adam'ın bizzat kendi anlatabilirdi Y-CHP'yi karşısında duran cemaate.
*
Ben kendi adıma "imam ayartma" çağrısını normal karşıladım. Ne de olsa revirden bozduğu mescidi doldurması gerekliydi.
*
Bir de "Pursaklara giderken topuklu giymeyin" dedi Sessiz Adam.
Şimdilik sadece ne giymemeniz gerektiğini söylüyor yakında ne giymeniz gerektiğini de söyleyebilirler, mesela türban gibi...
Cumhuriyetin ve Cumhuriyetçilerin değerleri yok ya! Solun bir duruşu, yaşam algısı ve beklentileri yok ya! Bizler, kadın ve erkekler olarak ne giyeceğimizi, nasıl konuşacağımızı, nerede ne yiyip ne içeceğimizi bilmiyoruz ya!
Sağcılardan ve sağcıseverlerden öğreneceğiniz. Tek kelimeyle hadsizlik!
Bir iki kelam daha etsin bu yönde, Küçük Tayyip diye adını çıkarırlar adamın, haberi yok.
*
Y-CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonraki faaliyet raporu böyledir işte.
*
Bir dileğim var:
'İnşallah' günün birinde birileri, bir kanun çıkarır ve CHP'yi, Atatürk ve İnönü dönemleriyle ile tanımlayıp, CHP ismini bir daha kullanılmamak üzere siyaset müzesinin ve akılların en müstesna köşesine kaldırır.
Ve artık hiçbir komedyen kullanamaz o partinin kutsal ismini.
Böylece Uzun, Kısa ve Sessiz Adamların emellerine alet olmaz Atatürk'ün partisi.

Not:
GDB cephenin son günlerde en 'uyuz' olduğu şeyi öğrendim. Atatürk'ün ölüm tarihindeki 8'in, sonsuz işaretiyle, "193 ∞" şeklinde yazılması. Acayip keyiflendim.