Çocukken tek derdimiz istediğimiz oyuncağı elde etmek ya da erkenden uyumamaktı. Yaş ilerledikçe insanların gündemi değişiyor, başka engeller çıkıyor karşımıza. Gençler, okul yıllarında hem ergenlik, hem kendini ispat gibi  fiziksel ve ruhsal değişimlerle başetmeye çalışırken bir de sınav stresiyle karşı karşıya kalıyor.

Gelecek kaygısı, arkadaşlara ve aileye kendini ispat etme çabası, başarısızlıktan korkmak sınav stresinin sebeplerinden sayılabilir. Bir noktaya kadar stres tetikleyici unsur olduğu için gerekli. Bir başka deyişle fazla gevşek ve tasasız olursanız yeterince çalışmaz ya da sorumsuz olursunuz. Ama her sorumluluk sahibi kişide mutlaka bir miktar kaygı olmadır.

Eğer hayatınızı olumsuz etkiliyor ya da sınav başarınızı azaltıyorsa stresin dozu kaçmış demektir. Bunu dengelemek gençlere olduğu kadar, onlara tecrübeleriyle yol gösterecek olan büyüklerine de düşer. Sınav öncesi kadar sonrası da moral desteği gerekir. "Senden birşey olmaz", "Ben sana demiştim, ama sen beceremedin" tarzı gurur kırıcı, moral bozucu lafları bırakmak lazım. Aileler, çocuklarına karşı biraz daha hoşgörülü olmalı.

Hepimiz çocuklarımız için en iyisini istiyoruz. En iyi hayat, en iyi okul, en iyi iş, en iyi eş onların olsun istiyoruz. Çoğumuz da bu doğrultuda hayatını yönlendiriyor. Yani herşey evlatlarımız için. İşte tam da bu noktada bir kez daha durup düşünmek lazım. "Ben çocuğum için bu mesleği istiyorum" ama ya o? Biraz gençlere kulak vermeli, duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışmalıyız. "Yemedim yedirdim" demek yetmiyor; bu lafın yerine "dinledim anladım" demeli.

Geçen hafta liseye geçiş sınavı olan SBS, bugün de üniversite giriş sınavı gerçekleşecek. Okunan kitaplar, çözülen yüzlerce soru, uykusuz geceler artık geride kaldı. Şimdi önümüze bakalım, alınacak puana, öğrencinin istediğine, ailenin talebine bakarak okul ya da dershanelerdeki danışmanlarla en uygun sıralama yapılacaktır. Sakin, olumlu bakmalı ve gençlere bunu aşımalıyız. Sınav sadece bir araçtır, amaç değil. Hayatta her şey gelip geçici.

Haberlerde sınav puanı ya da karnesi kötü diye canına kıyanları okuyunca içiniz sızlamıyor mu? Sınav önemli ama her şey değil. Hayatın sonu hiç değil. Anne ve babalar! Çocuklarınızın hassas bir dönemde olduğunu unutmayın. Sınav bitti, okul bitti ama kaygıları bitmedi. Aksine şimdi boşluktalar, şimdi başka kaygılar başlıyor. İntihar gibi geri dönüşü olmayan yollara başvurmamaları, ruh sağlıklarını korumaları için gerekirse doktor veya danışmanlardan destek alın. Tatilde çocuğunuzla kaliteli vakit geçirin. Kaygıları azaltmak, iç dünyasını rahatlatmak için bol bol spor yapmasını, taze meyve-sebze tüketerek zinde olmasını sağlayın. En önemlisi sevginizi en yoğun şekilde gösterin.

Gençler CANINIZ SAĞOLSUN.

Sağlıkla kalın.