Öğle saatlerinde Avukat Nart Atik'ten mektup aldım.

Avukat Nart Atik bilgilendirme mektubunda, 'İzmir Ödemiş İlçesi Gölcük Gölü ve çevresinden çıkartılması planlanan altın için ÇED sürecine ilişkin tarafımızca bilgi talep edilmiş ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün cevap yazısında bakanlık web sitesinde 09.07.2014 tarihinde ÇED sürecinin başlandığına dair duyurunun yer aldığı belirtilmiştir. Ancak dosya bakanlık kapsamında olduğundan bilgi verilememiştir.' diyor.

Hatırlatmak için yazayım:

İzmir Ödemiş İlçesi Gölcük Gölü ve çevresinden çıkartılması planlanan altın madenine halk karşı çıkmıştı.

Olumsuz tepkiler oluşunca ve girişimler sonucunda firmanın projeyi geri çektiği ve bu sebeple bakanlık tarafından projenin iptal edildiği efsanesi yayılmıştı.

Hatta İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden gönderilen 4865746-611-01 sayılı bilgi talebi iyice incelendiğinde, değişik yorum ortaya çıkıyor.

İl Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Arslan, 'İlimiz Ödemiş İlçesi, Gölcük Mahallesi'nde K. A. İ. AŞ. tarafından altın maden işletmesine ilişkin bakanlığımıza sunulan ÇED başvuru dosyası bulunup bulunmadığı, ÇED sürecine başlanılıp başlanılmadığı, halkı bilgilendirme toplantısının yapılıp yapılmadığı hususlarında bilgi talep edilmektedir.

K. A. İ. AŞ altın madeni işletmesine yönelik müdürlüğümüze yapılmış herhangi bir başvuru bulunmamaktadır.

 
İzmir'i önemsemiyorlar

Ancak bakanlığımız web sitesinde ÇED sürecinin başladığına dair 09,07.2014 tarihli duyuru yer almaktadır.

Söz konusu proje ÇED Yönetmeliği listesi projeleri kapsamında olduğundan proje ile ilgili süreç bakanlığımız tarafından yürütülmektedir.' deniliyor.

Buradan çıkan sonuç şu:

'Biz İzmir'i falan takmayız. İşimizi Ankara'dan hallederiz.'

Ödemiş halkına soruyoruz, 'Bundan anladığınız ne?' diye, onlar da 'Adamları vardır!' diyorlar.

İşte bu tuhaf ve anlamsız düşüncelerden halkın kurtulması ve işlerin normal şartlarda yürümesi için 'tepeden inme ve gelme' baskılarla sonuca gitmek herhalde çok doğru olmasa gerek.

Ödemiş halkı ve çevrecilerden çok, İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın da konuya el koyarak, 'Burada devletin ve bakanlıkların temsilcisi biziz. Bizi atlamalarına ve aşmalarına izin veremem' diyerek konuyu ele alması gerekiyor.

O zaman sulh da olur, anlaşma da...

Ama şunu da belirteyim:

Daha 10-15 gün önce Ödemiş'te tüm partilerin temsilcileri de 'Tarımın ve toprakların katledilmesine karşıyız' açıklamasını yapıp, Ankara'ya bildirmişlerdi.

Anlaşılan Ödemiş'te tarım sektörü ile maden sektörü arasındaki mücadele sürecek.

 
Endüstriyel Temizlik Fuarı

ISSA ve TESHİAD'ın işbirliği, Amsterdam RAI ve UBM NTSR'nin ev sahipliğinde gerçekleşecek olan ISSA/INTERCLEAN Fuarı; Avrasya'nın temizlik sektöründeki öncü firmalarını bir araya getirecek.

Firmaların geliştirdiği en yeni teknolojilerin ve pek çok ürünün tanıtımı da ilk kez bu fuarda yapılacak.

Türkiye'de endüstriyel temizlik ürün ve servisleri sektörünü bir araya getirecek olan ISSA/Interclean Fuarı'nda yeni teknolojiler hakkında detaylı bilgi alırsam sizlerle paylaşacağım.

 
Geri dönüşüm tesisi açılıyor

Doğa için olduğu kadar ekonomi için de büyük önem taşıyan Ambalaj Atıkları Toplama ve Ayırma Tesisi 23 Eylül Salı günü saat 14.00'da Selçuk İlçesi İsabey Mahallesi'nde Kurudağ Mevkii'nde açılacak.

Ambalaj Atıkları Toplama ve Ayırma Tesisi pek çok kalemde tüketilen ambalajın geri dönüşümünün sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Selçuk'ta atık yönetimini kayıt altına alarak enerji tasarrufu sağlanması, ekonomiye katkı sağlanması ve atık miktarını azaltarak doğal kaynakları korumayı amaçlayan proje Selçuk'ta modern şehirciliğin önemli göstergelerinden biri olarak hayata geçecek.

Sanayi kuruluşları, marketler, resmi kurumlar ve konutlardan toplanacak atıklar, atık alımı yapılan noktalarda bulunan 1 metreküplük konteynırlarda biriktirilerek belli bir tonaja ulaştığında tesise nakledilecek.

Gelecek nesillere olumlu örnek olma ve yaşanabilir bir Selçuk'u oluşturma adına önemli bir proje olan geri kazanım projesi ile ilgili olarak Selçuk Belediye Başkanı Dr. Dahi Zeynel Bakıcı, 'Kentimizin doğal güzelliğinin korunmasına katkı sunacak olan projenin aynı zamanda ekonomiye de olumlu yansıması olacaktır' diyor.

Ambalaj Atıkları Toplama ve Ayırma Tesisi'nin işlerlik kazanmasında vatandaşlara da görev düşüyor. Vatandaşlar, çöplerini toplarken, gazete, dergi, kağıt, renkli renksiz cam şişe, plastik kutular, alüminyum içecek kutuları gibi atıkları ayrı torbalarda biriktirerek bu önemli projeye katkı koyabilecekler.

 
Buna göz çıkarmak denir

Zeytindostu Derneği Başkanı Abidin Tatlı son haftalarda kamuoyunda tartışmaya neden olan uçakla zeytin sineği ilaçlamasının, kaş yapayım derken göz çıkarmak olduğunu söyledi.

Tatlı benzer tartışmanın Avrupa'da da yaşandığını vurgulayarak, organik zeytin üretimi açısından uçakla ilaçlamanın tehlikesine dikkat çekti.

Zeytinde hasat sezonunun gelmesiyle birlikte her yıl yaşanan, 'uçakla zeytin sineği ilaçlaması yapılsın mı, yapılmasın mı' tartışması bu yıl da alevlendi. Özellikle Kuzey Ege'de bazı belediyelerin uçakla ilaçlamaya gitmesi başta çevreciler, organik üreticileri ve turistler olmak üzere kamuoyunun tepkisini çekti.

Zeytin sineğinin ürünlerine büyük ölçüde zarar verdiğini vurgulayan bazı zeytin üreticileri ise uçakla ilaçlamanın gerekliliği üzerinde durunca tartışma büyüdü.

 
Üç yıla ihtiyaç var!

Ülkemizde her yıl yaşanan ve çevrecilerle bazı uygulayıcı mercileri karşı karşıya getiren tartışmaların benzerinin Avrupa'da da yaşandığı biliniyor.

Zeytin üreticisi ülkelerden İspanya istisnalarla izin vermekte, Fransa pestisitlerin havadan kullanımını yasakladı.

Yunanistan'da da uygulama devam ediyor.

Monokültür zeytincilik yapan İspanya'nın Endülüs bölgesindeki organik zeytinciler de buna karşı çıkıyor.

Organik üretim yapanların sofralık zeytin veya zeytinyağında kalıntı sorunu ortaya çıkması durumunda yeniden organik üretime geçebilmesi için 3 yıla ihtiyacı olduğunun da unutulmaması gerekiyor.