Henüz ligde karşılaşmalar oynanıyorken hatta Altay'ın ligde kalma ümidi fazla iken son yıllarda Altay'da görev yapmış başkanlar kötü gidişatı engellemek ve yeni bir ivme kazandırabilmek için başkanlar kurulu adında bir dizi toplantı yaptılar. Yapılan toplantılar maalesef takımın ligden düşmesini engelleyemediği gibi Altay'a can verecek, yeniden kulübe bir rota belirleyecek uzlaşmaları da sağlayamadı. Toplantılardan kamuoyuna açıklanan bildirgelerden anladığımız tek ortak uzlaşının Altay'ı bu hale getiren başlıca sebebin bozuk genel kurul yapısı olduğu saptamasıydı. Tek uzlaşı bu bozuk yapının düzeltilmesine yönelik tüm başkanların ortak samimi ve dürüst çaba gösterecekleri sözüydü. Bununla birlikte başkanlar zirvesinden kulübü 3. Lig'de yönetecek güçlü bir ortak yönetim beklentisi mevcuttu. Bu yönde de zaman zaman toplantılar sonrasında, özellikle Sayın Nafiz Zorlu ve Mehmet Erdoğan'ın isimleri basına birleştirici aday ihtimalleri olarak sunuluyordu.

Başkanlar zirvesi sürecinde takım maalesef çok önemli görünen tüm karşılaşmalarda sahadan yenik ayrılarak küme düştü. Yeni genel kurulun bir gün öncesine kadar süren toplantılarda maalesef somut bir çözüm bulunamadı. Genel Kuruldan sadece bir gün önce başkan adaylığını duyuran, son üç başkanla da aynı yönetimde yer almış Mehmet Dülgerkaraoğlanoğlu, genel kurul sabahı şahsına yönelik tepkiler sebebiyle adaylıktan vazgeçtiğini duyurmuş ve genel kurula dahi katılmamıştı. Genel Kurul son yıllarda ki en nezaketli genel kurul olarak tarihe geçerken, liste hazırlayan iki grup adeta birbirini kollamıştı. Sonrasında daha sağlıklı koşullarda bir yönetim oluşması umuduyla kimse listesini sunmamış ve kulübün tekrar sağlıklı bir çözüm bulabilmesi için bir miktar daha süreye sahip olması sağlanmıştı.
Ertelenen genel kurul sonrasında maalesef Altay kulübünde çok fazla bir şey değişmedi. Bu süreçte kulübü sağlıklı şekilde yeni genel kurula götürmekle görevli Cihangir Marmara başkanlığındaki Seçim Divan Kurulu'nun tüm çabalarına rağmen bizleri umutlandıracak gelişmelerin olmadığını üzülerek görmekteyiz. Başkanlar zirvesindeki tek somut uzlaşı olan bozuk genel kurul yapısının düzeltilmesine yönelik uzlaşı da bozuldu. Eski başkanlardan Ömer Hızlıok yaklaşık 220 genel kurul üyesinin aidat borçlarını 'kendi üyelerim' diyerek alacağına mahsuben ödemiş göründü. Oysa 2014 mali hesaplarında Sayın Ömer Hızlıok'un Altay'dan alacağı görünmediği fakat 2015 yılında 52 bin TL yeni alacak oluştuğu kulüpten bildirildi. Bu alacağın nasıl oluştuğunu maliyeci olmadığımı kabul etmekle birlikte, şu ana kadar kulüpten açıklayabilecek bir kişi ile rast gelmedim.

Bu çözümsüzlük çıkmazında Genel Kurul Divanı Başkanı Cihangir Marmara çok önemli bir çağrıda bulunarak, kulübün çıkmazında söz söylemek, proje sunmak ve ortak bir sinerji oluşturabilmek amacıyla herkese açık bir panel önerisi getirdi. Bu panel 13 Mayıs 2015 Çarşamba günü saat 17.30'da Altay Sosyal Dayanışma Derneğinde gerçekleştirilecek. Camiamıza hizmet etmiş birçok başkan ve eski yöneticinin katılım yapacağını belirttiği toplantıya Altay'a sözü olan herkes davetli olduğu gibi, İzmir siyasetinde yer alan politikacı ve bazı iş adamları da davetli. Orada oluşabilecek ortak bir akıl, bir sinerji belki de Altay'ın kurtuluşu için bir kıvılcım olacak.

Bugüne kadar görüştüğüm çözüm arayan birçok camia büyüğü ve dışarıdan Altay'ı değerlendiren spor adamlarına göre Altay'ın önündeki en büyük engel kulübün devlete olan borçları ve ağır yönetici temlikleri. Genel Kurul Divanı da en azından kulübün önünü açabilmek için temliklerin ertelenmesi gerektiğini duyurdu. Ben de kamuoyunu bilgilendirme adına önemli bir senaryoyu duyurmak ve temlik konusunda ısrar eden kişilere uyarı da bulunmak istiyorum. Birçok kişi takımın amatöre düşmesi durumunda kulübün borçlarının sıfırlanacağını sanıyor. Aslında bu tam bir şehir efsanesi. Herhangi bir kulüp amatör kümeye düştüğünde sadece devlet borçları tekrar profesyonel liglere dönene kadar donduruluyor. Kulüp profesyonel liglere döndüğünde yasal faiziyle birlikte devlet parasını yeniden tahsil ediyor. Ama arada çok önemli bir ayrıntı mevcut. Eğer amatör kümeye düşmüş kulüp Futbol A.Ş. kuracak olur ve genel kurulda yarışmacı hakları yeni şirkete devredilirse borçlar eski dernekte kalırken, yeni A.Ş. sıfır borçla yoluna devam edebiliyor. Bugün temlik koyanlar temliklerini ertelemezlerse görünen o ki, maalesef Altay yönetim bulmakta zorlanacak ve maalesef görev alacak yönetimin bu takımı 3. Lig'de dahi tutması mucizelere kalacak.

Bu durumda ne olacak sizler düşünün lütfen. Bozulmuş bir genel kurul yapısında yeni A.Ş'nin sahibi ya da söz hakkı olanları kimler olacak. Bugün temliklerinde ısrar edenlerin sizce yeni A.Ş'de herhangi bir yasal hakları olabilecek mi? Yoksa kurtarmak istedikleri paralarının üzerine soğuk bir su mu içecekler? Bunlar sadece benim duyduklarım ve kafamda sorduğum sorular. Belki de çarşamba günü olacak toplantı bu tip soruların yanıtının bulunabileceği ve çözüm üretilebilecek bir toplantı olur.