Yaz mevsiminin gelmesi ve okulların kapanma zamanının yaklaşması ile birlikte spor okullarına ilgi her geçen gün artmakta. Sokakta üzerinde kendi kulübünün formaları, çantaları olan minik çocukları gördükçe 3 yaşında olan oğlumun da bir an önce büyümesi ve onlardan biri olması için sabırsızlanıyorum. Geçen hafta Altay Kulübü'nde gerçekleşen bir kahvaltı buluşmasında gözlemlediğim minicik çocukların top peşinde koşması, cıvıltıları ve coşkusu bir ailenin geçirebileceği en güzel hafta sonlarından biri olabileceği duygusu verdi bana. Kısır döngü bir hayattan bunalmış aileler için, spor okulları ideal bir tercih olabilir. Her spor okuluna gidecek çocuk elbette dünya şampiyonu olmayabilir, hatta sporcu bile olmayabilir. Fakat spor okullarına gidecek bir çocuğun en azından spor bilinci ve disiplin duygusunu geliştirerek sağlık ve sorumluluk alanlarında kendisini geliştireceğine inanıyorum.

Her ne kadar çalışmaları yaz-kış devam etse de yaz aylarının en popüler spor okullarından biri de yüzme okulları. Altay kulübünün lokomotif branşı, diğer birçok kulüpte olduğu gibi futbol olsa da yüzme branşının da oldukça başarılı ve popüler olduğunu belirtmeliyim. Nisan ayında Marmaris'te yapılan ve 101 kulüp ile 390 sporcunun katıldığı 11-12 yaş müsabakalarında 50 ve 100 metre kelebekte birinci, 50 metre serbestte ikinci olan sporcumuz Eda Yalçın kulübümüzün gurur kaynağı olmayı başardı. Bu başarının önemli mimarlarından genç kardeşimiz Altay Oygüç ile olan sohbetimizde söyledikleri ise dikkat çekici. Marmaris'te geride bırakmayı başardıkları Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerinin kendilerine ait iki havuzu bulunduğu ve havuzun bir kulüp için ciddi bir gelir kaynağı olduğu. 2 Milyon TL yatırım ile yapılacak bir havuzun bir yıl içerisinde kendisini karşıladığını ve sonrasında sürekli gelir oluşturduğunu söyledi. Bu iddialı rakam beni şaşırttı. Altay kulübünün büyük bir maddi buhran yaşadığı dönemde, belki de sivil toplum örgütü ve camia büyüklerinin katkısı ile kazandırılabilecek bir havuz Altay kulübü için de bir nefes kaynağı olabilir.

Sağlıklı bir hayatın vazgeçilmezi olan sporu çocuklarımıza erken yaşlarda aşılamanın bir hekim olarak en az onlara vereceğimiz eğitimler kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Akademik ya da ticari başarılarla dolu bir hayatın sağlıktan yoksun olmasının bir anlam ifade etmediğini düşünüyorum. Bu sebeple seçim yasaklarından da faydalanarak bu haftaki köşemi spor okullarına ayırdım. Sağlıklı nesillerin sağlanması kadar, rekabeti dürüstçe yapabilmeyi öğrenebilmek, düzenli ve kuralları olan bir hayatı öğretebilmesi adına çocuklarına yaz programı yapan velilerin spor okullarını da mutlaka değerlendirmesini öneriyorum.