Karşıyakalı yöneticiler haftalardır (hatta aylar oldu), taraftarına umut pompalıyor. Taraftarlar, transfer yasağını kaldırmak için gerekli olan para bulunmak üzere olduğunu düşünüyor, mutlu oluyor.
Önce Ankara ve Fransa görüşmeleri yapıldı. Sonra İzmir'e dönüldü. Transfer görüşmelerine de geç kalınmadan başlandı ve Ramazan Bayramı'ndan sonra paranın yatırılacağı, yasağın kaldırılacağı söylendi. Taraftarlar çok mutlu oldu.
Bayram geldi ve geçti. 'Her zaman hep birlikte' kampanyası başlatıldı ama bir kez daha görüldü ki başarıda birlikte olunurken, kötü günlerde etrafta kimseler olmuyormuş. Çünkü cami önünde otursan bile, daha fazla para toplarsın kesinlikle.
Aklıma, geçen sene Galatasaray ile oynanan Türkiye Kupası maçı geldi. Maçtan bir süre önce, basketbol maçı için İstanbul'a giden Karşıyakalı taraftarları taşıyan otobüs, Galatasaray taraftarlarınca saldırıya uğramıştı. Karşıyakalılar bunu içlerine sindiremedi ve Galatasaray'a bu maçta bilet verilmesini istemedi. Sadece kurallar gereği 200-2500 kişilik bilet verilecekti.
Maç akşamı stat önünde sadece ve sadece 4-5 tane gişe vardı ve sırada bekleyen binlerce taraftar. Kuyruk bir türlü azalmıyor, aksine maç saati yaklaştıkça daha da uzuyordu. Gişeler yanyana ve önleri ana baba günüydü. Kim sırada kim değil belli değil.
Maç saati geldi çattı ama o kalabalık bir türlü bitmedi. Gişeler tamamen yetersiz kaldı. Maçın 40. dakikası olmuştu fakat hala insanlar stada girmekten vazgeçmemişti. 45 dakika da olsa o maçı izleyeceklerdi. Ama gelen haber herkesi sarstı. Bilet bitmiş, gişeler kapanmıştı. Dışarıda her olumsuzluğa rağmen, ümidini kaybetmeden bekleyen taraftarlardan bazıları isyan etti. Böyle olunca polis hemen devreye girdi ve taraftarları dağıttı. Dağıtmasa olaylar çıkabilirdi.
Zaten o akşam, kalabalığı ve gişeleri görünce bazı şeylerin ters gideceği anlaşılıyordu. Organizasyon çok ama çok kötüydü. Binlerce taraftar yöneticilerin umursamazlığının kurbanı oldu. En azından bomboş kalan koskoca stada, 45 dakikalığına da olsa, bilet almayı başaramayanların skorboard tarafındaki kale arkasına alınmaları gerekirdi. Orada Karşıyakalı hiç bir yönetici yoktu bunu yapabilsin. Sadece polis ve stat sorumluları vardı. Yöneticiler Galatasaray'ı izliyorlardı, her zaman bu fırsatı bulamazlar, değil mi?
Şimdi geleyim ana konum olan paraya. Maçın hasılatının tamamına alacaklılar el koydu, kulübe de hiç bir şey kalmadı. Eğer taraftarların isteğine uyulmasa ya da taraftar böyle bir istekte bulunmasa ve organizasyonu profesyonelce yapsalar, bu kazandığının 3 katını kazanabilirdi. Bu da 1 milyon liraya yakın bir ücret. Yapmadılar, yapamadılar.
Ve şimdi Karşıyaka'nın geldiği şu duruma bakıyoruz da, tam takır, kuru bakır. Yarın ne olacak, bir tek Allah biliyor.

Göztepe'nin kalesi, endişe verici

Göztepe bu sezon 2 kaleci transfer etti. Biri Beşiktaş'tan Günay Güvenç ve diğeri ise Trabzonspor'dan Yavuz Aygün. Altyapıdan A Takım'a yükselen Göktuğ Bakırbaş'la birlikte 3 kontenjan tamamlanmış oldu. Burada dikkat çeken husus bu 3 kalecinin de deneyimleri çok çok az. Hatta Yavuz ve Göktuğ'un hiç yok dersek, yeridir.
Günay, Almanya 3. Ligi'nden Türkiye'ye geldi ve 3 yılda 15'i 1. Lig, 12'si Süper Lig ve 6'sı Türkiye Kupası olmak üzere 33 maça çıkabildi. 4 maçta da A2 Milli Takım deneyimi var. Şampiyonluğu amaçlayan bir takımın as kalecisi için düşündürücü bir deneyimi var. Kendini aşmalı ki, takımını şampiyonluğa taşıyabilsin.
Yavuz ise sadece Süper Lig'de 13 dakika forma giyebildi ve başka da hiç bir deneyimi yok. Onda da 3 gol yedi. Yedek kaleci olarak endişe verici bir durum.
Göktuğ ise hiç bir profesyonel maçta oynayamadı. Görev verilirse taraftarlar maçı korka korka izleyeceklerdir mutlaka.

Türkiye Avrupa üçüncüsü

20 Yaş Altı Ümit Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye 3. oldu. Avrupa 3.'sü olmak oldukça başarılı bir sonuç. Genç millilerimiz bu sene her yaş kategorisinde hep zirveyi zorladı. Artık inşallah oyuncular kendilerini daha da geliştirirler de, A Milli olarak da aynı başarıları gösterirler. Şampiyon olan takım ise İspanya. Final maçının dikkat çeken detayı ise, Türk hakem Zafer Yılmaz'ın da görev alması idi.

Kısa kısa...

* Türkiye Basketbol Ligi takımlarından Sinpaş Denizli Basket, ekonomik nedenlerden ötürü ligden çekildi. Oysaki çok çok paraya da ihtiyaç yoktu fakat durumlar oldukça kötü demek.
* Darbe girişimi bir basketbol takımını da vurdu. Gediz Üniversitesi'nin kapatılması, Basketbol Ligi'nde oynayan takımının da, katılım ücretini yatırmasına rağmen, artık olmayacağı anlamına geliyordu.
* Samsun'da 30 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek olan U18 Erkekler Avrupa Şampiyonası, FIBA Europe tarafından ileri bir tarihe ertelendi. Ülkemizde son zamanlarda meydana gelen olaylardan dolayı, oyuncuların anne-babaları endişelerini iletti ve böyle bir karar alındı.

Halaylı F1

Macaristan Grand Prix'inde de gelenek bozulmadı ve ilk 2 sırayı Mercedes pilotları aldı. Mercedes fanları sevinse de, genel olarak yarışta pek heyecan yoktu. Yarışta kayda değer şey, pilotlar sıralamasında Hamilton'ın, Rosberg'ten liderliği almasıydı. Dikkatimi çeken şey ise; pilotlar finişi görmeye başladıktan sonra, pistteki görevlilerden 6-7 kişilik bir grubun, omuz omuza, kol kola verip, halay çekmesi idi.

Transfer köşesi

Göztepe: Hacettepe'den 22 yaşındaki sol kanat oyuncusu Burak Çolak'ı satın alma opsiyonlu olarak kiraladı. Sağ kanat ve santrafor mevkisinde de oynayabiliyor. 1. Lig ve üstü deneyimi yok. 2. Lig'de geçen sezon başarılı bir sezon geçirdi fakat bu yeterli değil. Çok çalışması ve istekli olması gerekiyor.
Altınordu: Fenerbahçe genç takımından 21 yaşındaki kaleci Murat Hocaoğlu'nu kiraladı. Son 2 sezonunu 3. Lig'de geçirdi. Sergilediği performans ortalamanın biraz altındaydı. As kaleci olması biraz zor gibi.
Manisaspor: Altınordu'dan 27 yaşındaki ön libero Berkay Samancı'yı bonservissiz kadrosuna kattı. Orta sahanın ortasında ve ofansif orta saha olarak da görev yapabiliyor. Bucaspor'un da formasını giymişti. Kariyeri boyunca yeterince forma şansı bulamadı. Geçen sezon çok şans verildi fakat performansı çok düşüktü. Son 2 haftada da sakatlık yaşadığından, oynayamadı. Takımına katkısı olup olmayacağını kendisi belirleyecek.
Balıkesirspor: Slavia Sofia'dan 21 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusu Kongolu Daudet N'Dongala'yı bonservissiz transfer etti. Sol ve sağ kanatta da görev yapabiliyor. Sadece geçen sene 14 maçta forma giyebildi. Tecrübesi neredeyse hiç yok. Başarılı olma ihtimali de çok az.
Bandırmaspor: Brezilya Ligi takımlarından Santa Cruz'dan 28 yaşındaki ofansif orta saha Daniel Costa'yı ücret ödemeden transfer etti. Devam etmekte olan Brezilya Ligi'nde pek forma şansı bulamadı. Evvelsi sezon ise Serie B'de oynadığı maçlarda başarılı oldu fakat kadroya girmekte zorlandı. Faydasının olması umudu var.
Denizlispor: Balıkesirspor'dan 27 yaşındaki orta saha oyuncusu Sierra Lioneli Alfred Sankoh'la ön sözleşme imzaladı. Ön liberoda da oynayabiliyor. Geçen sezon pek tercih edilen bir oyuncu değildi. 'Belki tutar' düşüncesiyle yapılacak bir transfer sadece.
Karşıyaka: Amedspor'dan 25 yaşındaki sol bek Abdullah Çoban ile anlaşmaya vardı. Yasağı kaldırır kaldırmaz transferi resmileşecek. Sağ bek ve stoperde de oynayabiliyor. Geçen sezon takımının vazgeçilmez bir oyuncusu idi. Aynı formu sürdürebilirse, oldukça faydası olur.
Menemen Belediyespor: Karşıyaka'dan ayrılan 34 yaşındaki santrafor Gökhan Ünal'la anlaştı. Futbolla ilgilenipte Gökhan'ı tanımayan yoktur. Fenerbahçe'ye transfer olmasıyla birlikte düşüşe geçti ve oynadığı hiç bir kulüpte başarılı olamadı. Burada ne yapabileceğini tahmin edebilenin olacağını sanmıyorum.