Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday ve arpada piyasanın durduğunu bildirerek, "dışarıdan giren bir mal yok. Gümrükleri düşüreceğim demeniz, bu söylem dahi yetti. O kadar zamansız bir söylem oldu ki; şu an tüccar piyasaya girmiyor, üretici tedirgin ve bazı bölgelerde şu an alım satım durdu. Buğday ve arpada fiyatların düşmemesi için TMO, geç kalmadan acilen müdahale alım fiyatlarını açıklamalıdır" dedi.
Girdi fiyatları yüksek, verim düşükken gümrük vergilerinin de indirildiğini belirten Bayraktar, "çiftçimiz, bu şartlarda nasıl rekabet edecek?" Gümrük birliği kapsamına tarımın dahil edileceği söyleniyor. Etki analizleri yapılmadan, tarım nasıl gümrük birliğine dahil edilir, gümrükler sıfırlanır? Ülkemizde tarım biter, Fransız, Alman buğdayı ile ekmek yapmak zorunda kalırız" diye konuştu.

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Ramazan ayındaki hem de Haziran ayındaki fiyat değişimlerini, bayramın son günü Resmi Gazete'de yayınlanan, et, canlı hayvan, buğday, arpa ve mısırda gümrük vergilerini büyük oranlarda düşüren Bakanlar Kurulu kararını değerlendirdi.
Şemsi Bayraktar, 2007 yılından bu yana her Ramazan ayında, gıda talebinin ve tüketiminin artmasından dolayı fiyatların spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek için yürüttüğü çalışmalara ve bu yöndeki uyarılara bu yıl da devam ettiklerini bildirdi. Bu açıklamaların amacının fiyat artışlarının üreticilerimizden mi yoksa aracı veya perakendecilerden mi kaynaklandığı konusunda kamuoyuna doğru bilgiler sunmak, tüketicinin ödediği fiyattan üreticilerin ne derece yararlanabildiğini ortaya koymak, suni fiyat artışlarını önlemek olduğunu belirten Bayraktar, Ramazan ayı boyunca fiyatları takip ettiklerini ve meydana gelen değişimleri tespit ettiklerini vurguladı.


Ramazanda fiyat değişimleri


Ramazan ayı boyunca markette 35 ürünün 5'inde fiyat değişimi olmazken, 17 üründe fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı, üreticide ise 31 ürünün 10'unun da fiyat değişimi görülmezken, 11 üründe fiyat artışı, 10 üründe ise fiyat düşüşü meydana geldiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
"Markette fiyatı en çok düşen ürün kiraz, üreticide patates olurken, hem market hem üreticide fiyat en çok salatalıkta arttı. Ramazan döneminde yaşanan fiyat değişimlerine baktığımızda marketlerde süt, mısırözü yağı, kuru kayısı, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatları değişmezken, fiyatı en fazla artan ürün yüzde 23,46 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 16,09 ile maydanoz, yüzde 13,58 ile kabak, yüzde 12,76 ile tavuk eti, yüzde 12,63 ile kuru soğan takip etti. Markette fiyatı düşen ürünlere baktığımızda, fiyat düşüşün en fazla olduğu ürün yüzde 46,77 ile kiraz oldu. Kirazdaki fiyat düşüşünü yüzde 35,01 ile domates, yüzde 15,34 ile patates, yüzde 14,44 ile nohut, yüzde 14,26 ile patlıcan, yüzde 12,89 ile kuru üzüm izledi.
Ramazan ayında üreticide, limon, elma, kuru fasulye, nohut, yeşil mercimek, pirinç, kuru kayısı, kuru üzüm, kuru incir ve süt fiyatlarında değişim olmadı. Üreticide Ramazanda fiyat en fazla yüzde 36,84 ile patateste düştü. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 36,07 ile patlıcan, yüzde 25,45 ile kiraz, yüzde 24,91 ile kırmızı mercimek, yüzde 23,82 ile domates, yüzde 13,33 ile çilek, yüzde 12,07 ile Antep fıstığı, yüzde 10,38 ile fındık takip etti. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 50,75 ile salatalıkta görüldü. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 31,82 ile kuru soğan, yüzde 29,87 ile havuç, yüzde 18,52 ile marul, yüzde 17,33 ile maydanoz, yüzde 16,92 ile sivri biber izledi


Üreticimiz zarar edecek


Buğday ve arpada hasat devam ederken, mısırda iki ay sonra hasada girilecekken, gümrük vergilerinin düşürülmesinin üreticimize zarar vereceğini, üretim yapılamaz hale gelineceğini bildiren Bayraktar, şöyle konuştu:
"Birçok yöremizden buğday ve arpa alımlarında sıkıntı yaşandığı bilgisi geliyor. Hem Trakya bölgesinden hem de başka bölgelerdin aldığımız bilgilere göre; tüccar şu an bu açıklamadan sonra piyasaya girmiyor. Buğday ve arpada piyasa durdu. Bakın ithalat yok. Dışarıdan giren bir mal yok. Gümrükleri düşüreceğim demeniz, bu söylem dahi yetti. O kadar zamansız bir söylem oldu ki; şuan tüccar piyasaya girmiyor, üretici tedirgin ve bazı bölgelerde şu an alım satım durdu. Çiftçimizin en önemli ürünleri, ekili alanların yaklaşık yüzde 70'ini oluşturan buğday ve arpada fiyatların düşmemesi için TMO, geç kalmadan acilen müdahale alım fiyatlarını açıklamalıdır.
Üstelik yemlik mısırda GDO'lu ürün ithal edilebiliyor. ABD'den, Arjantin'den çok daha düşük fiyatlarla GDO'lu mısır satın alınır ve hayvanlarımıza yedirilir. Hayvan etini biz yemiyor muyuz? Dolayısıyla bu GDO'lu ürünleri insanlarda yemiş olacak. Bu kararlar alınırken bunlar niçin hesaplanmıyor, düşünülmüyor? Hayret ediyorum doğrusu.
Diğer taraftan gümrük vergi indirimi konusunda karar verilirken, üreticimizin maliyetleri dikkate alınmamıştır. Et fiyatları yüksektir ama üreticimiz 26 lira 80 kuruşa mal ettiği karkası, ortalama 28 lira 23 kuruşa ancak satabilmektedir. Burada üreticimizin kilogram başına karı sadece 1 lira 43 kuruştur. 8 ay boyunca besi yapan bir üreticimiz, sattığı karkastan sadece yüzde 5,3 kar yapabilmektedir. Sektörde en az parayı üreticimiz kazanmaktadır. Yarın bu gümrüklerle ithalat yapılırsa, sektör batar, üreticimiz üretimi sürdüremez.
Geçmişte de bunu yaşadık. 2010 yılında başlayan ithalata bu ülke 5 milyar doların üzerinde döviz ödedi. Ülkemiz bu kadar zengin değil. Kaldı ki biz her zaman söylüyoruz. Bizim potansiyelimiz var. Üretim desteklendiğinde biz çok rahatlıkla halkın talebini karşılayacak arzı sağlayabiliriz. Gerekli tedbirleri almak varken ithalat işin kolay tarafı. Kaldı ki fiyatlarda ucuzlamıyor. 2010 yılında bunu gördük. İthalat yapıldı fakat fiyatlar ucuzlamadı.
Bugün 4 avrodan hatta 3 avrodan karkas et ithal edilebiliyor. İthalat özel sektöre açılırsa, özel sektör, kalitesiz, sağlıksız, ucuz etleri ülkemize getirebilir. Bunun kontrolünü eksiksiz yapamazsınız.
Üstelik Türkiye büyük bir ülkedir. 80 milyon nüfusu var. 5 milyon yabancı ve sığınmacı bu ülkede yaşıyor. 40 milyona yakın turist ülkemizi ziyaret ediyor. 200-300 bin ton et ithal etmeye kalkıldığında başta Avrupa olmak üzere fiyatlar yükselir.
Öyle bir zaman gelir ki siz bugünkü fiyatları ararsınız. Eyvah ne yaptım dersiniz. İçeriye bakarsınız üretim çökmüş. Ve daha yüksek fiyatlarla ithalat yapmaya devam edersiniz. Biz bu senaryoyu daha evvel gördük. Bunun için tekrar bu senaryoyu yaşamak istemiyoruz. Bu fiyatları düşürmez. Kısa vadede fiyatları düşürür gibi görünür, orta ve uzun vadede fiyatları yükseltir. Ve kendi çiftçinize vermediğiniz destekleri dünyada et üretimi yapan çiftçilere veririsiniz. Onların da bayram yapmasını sağlarsınız. Türkiye'den her ithalat yapıldığında onlar orada bayram yapacaktır. Davul zurnayla Türkiye ihracat yaparlar. Bu yanlışa düşmemek lazım... Bu bir hatadır. Ve bu yanlıştan da dönmek lazım...
Daha kalitesiz, sağlıksız etleri daha pahalı satın almak durumunda kalırız. Üretici ve ülke zararına gördüğümüz bu karardan, acilen vazgeçilmesi, kararın kaldırılması gerektiğine inanıyoruz.
Üreticinin bakanlığı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, yetkisini kullanmalı, hem ette hem kasaplık hayvanda hem de buğday, arpa ve mısırda ithalat kontrol belgesi vermeyerek ithalatı önlemelidir."


Yenilenen Maserati New York'ta tanıtıldı!


Maserati'nin ilk olarak 2007 yılında tanıttığı GranTurismo modeli 10 yıl aradan sonra  makyajlandı.
Maserati GranTurismo'nun 2018 model yılı için aerodinamik verimliliği arttıran ve şık dış tasarım detaylarına sahip versiyonu, güncellenen iç tasarım detayları ve yeni bilgi ve eğlence sistemiyle ön plana çıkıyor.
YenilenenGranTurismo'yu lanse etmek için New York Menkul Kıymetler Borsası'nı tercih eden Maserati, güncellenen dış tasarımı, "Grigio Granito" gövde rengi ve siyah kaliteli deri ile bezenen iç mekânıyla GranTurismo MC'nin (Maserati Corse'nin kısaltması) dünya lansmanını NYSE'nin ana girişinde bulunan Deneyim Meydanı'nda gerçekleştirdi; Maserati CEO'su Reid Bigland, New York Menkul Kıymetler Borsası'nın kapanış gongunu çaldı.

Son derece konforlu


Pininfarina tarafından tasarlanan en son Maserati modeli, GranTurismo, satışa sunulduğu yıldan bu yana üretilen en ikonik GT otomobillerinden biri haline geldi. Maserati'nin tutkusunun, teknolojisinin ve kusursuz işçiliğinin nihai ifadesi olan 4 koltuklu coupe,yıllara meydan okuyan tasarımı ve (4 koltuklu) son derece konforlu iç mekânıyla lüks otomobil segmentinin en benzersiz örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Bu pastada 'İş' var

Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın (EBSO) Milano Ticaret ve Sanayi Odası- Formaper ile İzmir Pastacılar ve Fırıncılar Derneği ortaklığında, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de iştirakçi olarak yer aldığı "Güçlü Kadın Güçlü Ekonomi" projesinde eğitim gören kursiyerlerden EBSO personeline pasta sürprizi geldi.  Kursiyerlerin hazırladığı pasta EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, İzmir Pastacılar ve Fırıncılar Derneği Başkanı Latif Aslan, eğitmenler Dilek Çetmen, Yonca Dalgıç ve Haziran ayında doğan EBSO personeli ile birlikte kesildi.

EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Gökçüoğlu, EBSO'nun da içinde bulunduğu projede eğitim gören kursiyerlerden gelen pasta sürprizine 'teşekkür' ederekmesleki eğitim konusuna büyük önem verdiklerini söyledi. Gökçüoğlu, "Meslek edindirme projelerine, eğitimlerine büyük önem veriyoruz. Bu ve benzeri eğitimlerle meslek sahibi olanların, istihdama, üretime ve ekonomiye katkısını görmekten büyük mutluluk duyuyoruz" dedi.  İzmir Pastacılar ve Fırıncılar Derneği Başkanı Latif Aslan ise 8 aylık eğitimin 4 ayının sonuna gelindiğini, kursiyerlerin işbaşı eğitim programı kapsamında İzmir'in en iyi, seçkin pastanelerinde işbaşı yaptıklarını belirterek, "Kursiyerlerimiz, İzmir'in en güzel pastasını sizler için yaptı. Katkılarınız için bir kez daha teşekkür ediyoruz" dedi.