Öğretmenlik yıllarım, annemin sen öğrencilerine faydalı olmak için didinirken, senin iki çocuğun heder oluyor, bari bir iki yıl başlarında dur sonra çalış demesiyle ara verdiğim çalışma hayatına 1980 yılında NATO bünyesinde 1724-ABG da yeniden başladım. Türk çalışanlar hepimiz maaşlarımızı Türkiye İş Bankası'ndan alıyorduk. Sanırım ilk kredi kartımı da bu nedenle İş Bankası'ndan aldım. O günde çok prestijli idi, bugün de öyle. Sanırım yazdığım nedenlerden dolayı da bu banka ile duygusal bağlarım var. Bu nedenle zaman, zaman Türkiye İş Bankası ile ilgili çıkan haberleri de yakın takip ederim. Bildiğiniz üzere son zamanların güncel konularından biri de Türkiye İş Bankası'nın hazineye devredilmesi için yapılan çalışmalar, ortaya konulan iddialar, argümanlar. Ben de bu yazıyı hazırlamak için her zamanki gibi bilgi edinebilmek için internette bir çok kaynağa girdim okudum. Gördüm ki o kadar çok bilgi ve bilgi kirliliği var ki birbiriyle çelişen farklı görüş açıları ile yazılmış sayfalar dolusu nottan sonra bu kadar çeşitlilikte benim inandığım bir kaynağı takip etmeye karar verdim. Bilgilerini tekrar, tekrar okudum bu konudaki sohbet videolarını seyrettim. Hatta hiç rastlamadığım geçmişten bir takım anı ve bilgileri de sizlerle paylaşmak istedim. İş Bankası tarihi ile ilgili bilgilere Erol Mütercimler'in bir videosunda ulaştım.

***

Öncelikle kendisi hakkında kısa bir özgeçmişini de sizlerle paylaşayım. Değerli Erol Mütercimler Kars doğumlu ve İstanbul'a atanan köy enstitüsü mezunu babasının görevi ve yerleşim nedeniyle eğitimini İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü'nde tamamladı. Aynı üniversitenin uluslararası ilişkiler bölümünden "Çok Kültürlülük" konusunda doktora sahibi. Binbaşı rütbesi ile ayrıldığı askeriyede uzun yıllar fizik öğretmenliği yapmış, ders vermiş. Bir süre yurt dışında bulunduktan sonra, İstanbul Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitelerinde öğretim üyeliğinde bulunmuş. Strateji ve devrim tarihi dersleri vermiş.

***

Alıntı yaptığım konu ile ilgili röportajında şöyle anlatıyor. Türkiye İş Bankası hisseleri 1950'lerden, 1960'lardan bu yana konuşuluyor, yarısı yanlış yarısı doğru. Rahmetli Demirel Cumhurbaşkanı, eski demokrat partililer başvuruyorlar DP döneminde dış politika tarihi bir türlü düzgün yazılamadı yazılsın. Demirel de emir veriyor "sağdan bir akademisyen, soldan bir akademisyen bulun tarafsız olur". Mim Kemal Öke'nin dedesi DP kurucusu. Soldan 10 isim içinden Mim Kemal Öke, Erol Mütercimler'i arar, çalışmaya başlarlar. İş Bankası öncelikle Cumhurbaşkanı'nın kullandığı gibi,  gerçek anlamda yerli ve milli, tamamen Türk. Bizim Milli Mücadele dönemimizde Asya Müslümanları 500 bin Osmanlı lirası toplayıp, Mustafa Kemal paşaya yolladılar. Bir kısmı kullanılan bu paranın artan 380 bin lirası 1'inci meclis tarafından Atatürk'e iade edilir. Yıl 1924, Atatürk bu parayı değerlendirmek için Latife Hanım'ın babası Muammer Beyle konuşuyor, öncelikle yurtdışında iki şirketi bulunan Muammer Bey bir ithalat ihracat şirket kurulmasını düşünür. Atatürk aynı konuyu o sıra iktisat vekili Celal (Bayar) Bey'e danışır. Osmanlı Bankası'nda bir süre çalışmış olan Celal Bey'e sorar: Böyle bir karar alsak bu bankayı sen kurar ve Genel Müdürü olur musun? Ancak o zaman iktisat vekilliğinden hatta mebusluktan bile istifa etmen gerekebilir.
Daha sonra ne olabileceğini istişare etmek için Muammer Bey'i, Celal Bey'e gönderir. Celal Bey şöyle der "Bu para ile şirket kurmak MK Paşa'nın içinde olması, adının para ile anılması ona yakışmaz. Banka kuralım".

***

Mustafa Kemal'in verdiği 380 bin lira ve katılan 12 Türk tüccarın tamamladıkları ile 1 milyon lira sermayeli kurucuları, ilk çalışan 27 personeli Türk olan % 100 milli ve yerli Türkiye İş Bankası kurulur. Aynı bu zamanda olduğu gibi, o zaman da insanlar mebus, vekil olabilmek için birbiriyle mücadele etmektedirler. Celal Bey iktisat vekilliğinden istifa eder. Duyduğu zaman Atatürk'ün gözlerinden yaş gelir ve Celal Bey'e şöyle der "Zekâ, dikkat, iffet, başarı amelidir, sen başarılı olacaksın". Bunu gerçekleştiren 1'inci meclis zamanları ekmeğin arasına bulgur pilavı katık edilen dönemlerdir. Celal Bey'in bankacılık deneyimi edindiği Osmanlı Bankası, İngiliz Fransız sermeyesiyle kurulmuş, İngilizlerin haklarını Fransızlara devretmesi sonucu % 100 Fransız Bankası olarak devam etmiştir. İsminin "Osmanlı" olması kimseyi yanıltmasın.

***

İş Bankası tüm Çeklerinde "ATATÜRK" logosunu kullanan tek bankadır. Bu arada Türkiye İş bankasında CHP'nin Atatürk'ün mirası, temsili hisseleri % 28 olup gelirin Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu için kullanılması da Atatürk'ün elle yazdığı vasiyetinde bu şekilde yer almaktadır, CHP bu gelirden bir kuruş bile pay alamamakta sadece yönetim kurulunda 4 üye bulundurmaktadır. İş Bankası'nın % 40.12'si Banka çalışanlarına ait olan Munzam Sandık Vakfı'na aittir. Ülkemizde ve dünyada bu büyüklükte, çalışanlarının ortak olduğu başka bir kuruluş yoktur. Öğrendiğim bir diğer bilgi de her konuda tarihi bilgilerinin, dünyanın her ülkesinde gidip araştırma yapmak isteyen araştırmacılara açık olması, üzücü yanı ise bu araştırmalar için genç neslin çok istekli olmaması. Sonuç Türkiye İş Bankası'nın ne kadar değerli, milli ve yerli, Türkiye'nin gururu olduğu. İş Bankası'nın bugünkü piyasa değeri; 25.700.569.000 TL (Yirmi beş milyar yedi yüz milyon beş yüz altmış dokuz bin TL) CHP bahanesiyle göz dikilen hisselerin hazineye devir edilmek istemesinin altında yatan acaba bu değer midir?