Oya Demir meslektaşımız...
Yıllardır, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun belirttiği gibi 'İzmir Çukurunda' koşuşturuyor.
Birçok önemli projede adını duyuyoruz.
Gönderdiği mailde 'Umuda Yolculuk' isimli yeni bir projeye imza atan ekibin içinde olduğunu bildirdi.
Ancak geniş bilgi vermediği için, sizinle paylaşamıyorum.
Sanki şimdiki zaman!
'Umuda Yolculuk' denilince aklıma bir sinema film geldi.
Film, Türkiye'de yaşayan Maraşlı bir Alevi ailesinin yasadışı yollarla sadece kartpostallarda gördükleri İsviçre'ye girmeye çalışmasını konu edinmektedir. 
İngiltere, İsviçre ve Türkiye ortak prodüksiyonu olan film, 1990 yılında Yabancı Dilde En İyi Film Oscar Ödülü'nü kazandı.
Bizi ne sanıyorlar?
Kaç yıl önce çekilmiş film, sanki günümüzü ele almış...
Merkel diye bir kadın geliyor bize para teklif ediyor ve 'Suriyelileri siz besleyin size üç beş kuruş vereyim' diyor...
Aynen çok daha önce Amerikan'ın Marshall yardımı gibi...
Yıllar önce başladı!
Hibe adı altında borçlandırmayı amaçlayan Marshall Yardımı, Türkiye'yi emperyalist tekellere açmaktan başka bir işe yaramadı. Türkiye'yi her zaman yolunacak kaz gibi gören ABD için ülkemiz aynı zamanda ileri bir karakoldu. 
Haziran 1947'de Harvard Üniversitesinde bir konuşma yapan dönemin ABD Dışişleri Bakanı George Marshall, Avrupa ekonomilerini tekrar kalkındırmak için çok geniş kapsamlı bir program önerdi. 
Dünyadaki durumun son derece karışık olduğunu ifade eden Marshall, şunları söylemişti: 'Avrupa'nın önemli miktarda ek yardıma ihtiyacı var. Amerika Birleşik Devletlerinin, dünyadaki ekonomik durumu eski normal haline getirmek için elinden gelen yardımı yapması gerekiyor. Bu iyileşme sürecine yardımcı olmaya istekli ülkeler, eminim ki Amerika Birleşik Devletlerinden tam bir işbirliği ve destek görecektir.'
Borç değil, tuzak bu!
Marshall Planı; buna katılmak isteyen her Avrupa ülkesine Amerikan mali yardımı, malzeme ve makinesini öngörüyordu. 
ABD, kamuoyunda 'Marshall Yardımı' olarak bilinen bu anlaşma çerçevesinde, 1949-1951 yılları arasında Türkiye'ye ekonomik yardımlar yaptı. Türkiye, artık Batı yanlısı bir politika izlemeye başladı. 
1948'de Marshall Planı'nın diyeti Türkiye'yi emperyalist tekellere daha fazla açmaktan başka bir işe yaramadı. Bu yardımla Türkiye, ABD'nin bölgedeki taşeronu yapılmak istendi. Hedef, Amerikan sanayiine pazar açmaktı. Bir borç tuzağı olan Marshall Yardımı ile Türkiye hibe adı altında borçlandırımış ve ekonomisi adeta çökertildi.
Tavuk bile ithal ettik
Ayrıca Türkiye 11 Mart 1947'de IMF'ye, 14 Şubat 1947'de de Dünya Bankası'na üye oldu. 
Türkiye'nin yediği diplomasi kazığının bir benzeri de dünyayı sömüren bu iki kuruluşa üye olmasıyla başladı. Yıkım halindeki Avrupa ekonomisine ve üçüncü dünya ülkelerine verilen kredilerin adı, Dünya Bankası'nın dokümanlarında, 'İhraç Kredileri' idi. 1950'li yıllarda Türkiye, ABD'den tavuk bile satın aldı. 
Savaş artıkları Türkiye'ye
1946 yılında yapılan 10 milyon dolarlık anlaşma, ABD'nin işine yaramayan malzemeleri satın almamızı öngörüyordu
ABD ile 1945 yılında yapılan anlaşmanın ardından Türkiye tavizler vermeye başladı. 27 Şubat 1946 tarihinde yapılan 10 milyon dolarlık anlaşmaya göre Türkiye, ABD'nin işine yaramayan savaş artığı malzemeleri satın alacaktı. 
Ancak bunların ya fabrikaları kapanmış, ya da üretimleri durmuştu. ABD, işine yaramayan bu malzemeler için Türkiye'yi bir pazar olarak kullanıyordu. Bu artıkları kullanamadığımız gibi, ithal ettiğimiz yedek parçalar için de 4-5 kat döviz ödemiştik. Bu durum, ABD'nin Türkiye üzerinde oynadığı kazık atma diplomasilerindenden biri olarak tarihe geçiyordu. 
Ergun Orçun gibiler lazım
Bu arada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim....
Sanıyorum 1968 yılında Amerika'ya giden teknik heyetin başındaki Bornovalı Y. Mühendis Ergun Orçun (O yıllarda NATO Dairesi Başkanı idi), Amerikalıların tehdit dolu sözlerine rağmen, 'Siz sözünüzde durmuyorsunuz, bize eski ve kullanılmış, hatta modası geçmiş malzeme veriyorsunuz!' diyerek heyeti geri çekmişti. Heyette bulunan Y. Mühendis Nihat Onat'ın hatıralarında bu gelişmeyi okuyup, öğrenmek mümkün...
İzmir'in gururu oldu!
İYTE (İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü) Şehir ve Bölge Planlama bölümü öğrencileri Ankara'da gerçekleştirilen 'Ekolojik Kentsel Tasarım Yarışması' nda mansiyon ödülünü kazandılar.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Türkiye Çevre Koruma Vakfı'nın düzenlediği 'Ekolojik Kentsel Tasarım Yarışması' ödül töreni İlbank Macunköy Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Yarışma kapsamında 49 proje incelendi ve dereceye giren projelere toplam 154 bin TL ödül verildi. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Gonca Ertaş'ın birinci, Kocaeli Üniversitesi'nden Nuray Karatepe'nin ikinci, Bilkent Üniversitesi'nden Hande Demirezen'in üçüncü olduğu yarışmada Ege'nin yüzünü İYTE'li öğrenciler güldürdü. İYTE Şehir ve Bölge Planlama bölümü son sınıf öğrencileri Cansın Selin Özen, Melda Özlem Dirgin, Anıl Okyay ve Ahmet Said Imıl'ın ortaklaşa hazırladığı proje, 8 bin TL'lik mansiyon ödülüne layık görüldü.
Işık olmaya devam ediyor
İzmirli iş Kadınları Derneğ'nin (İZİKAD) bu yıl üçüncüsünü düzenlediği GENÇ İZİKAD proje yarışması sonuçlandı. 
İZİKAD'ın kız öğrencileri ve yeni mezunları iş hayatına hazırlamak amacıyla kurduğu Genç İZİKAD Komitesi, ikinci dönem mezunlarını verdi. Yönetici olma veya kendi işini kurma hedefi olan gençlere yol gösteren eğitimlerin sonunda ödül töreni gerçekleştirildi.
Kendi işini kurmayı ve profesyonel iş yaşamına atılmayı hedefleyen üniversitede öğrenim gören veya mezun olmuş genç kadınları iş yaşamına hazırlayan GENÇ İZİKAD eğitimleri, mentorlar/koçlar eşliğinde yapıldı. 
Katılımcı 18 genç kızın yer aldığı projede öğrenciler, bir çok eğitimciden liderlik takım çalışması, motivasyon, kişisel gelişim, proje yazılımı gibi eğitimler alarak projelerini hazırladılar.
GENÇ İZİKAD'da 2. Dönem mezunlarını verdi.
Genç İZİKAD İkinci Dönem öğrencisi Merve Çelik 'Sapphire Wedding' konusu ile birinci oldu.
Proje birincisi yurtdışı dil eğitimi ile ödüllendirildi. Projenin ikincisi 'İZKAM' ile Nilay Kırpat üçüncüsü ise 'Rujumu Bağlar mısın?' ile Melike Arslan oldu. Yarışmanın jürisinde Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, İzmir İl Dernekler Müdürü Turgay Esen, Gazeteci Dilek Gappi, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ece Elbirlik Ürkmez, ABİGEM Müdürü Canan Arıkbay, TOBB İzmir Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aysel Öztezel ve İZİKAD 2. Başkanı Münevver Özcan Akman yer aldı. 
Geri gidecekler!
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye'deki Volkswagen EA 189 dizel motora sahip 323 bin 977 araç için firma ile mutabakat sağladıklarını bildirerek, 'Bu araçlar gönüllü olarak geri çağrılacak ve teknik güncellemeleri yapılacak' dedi.
ABD'deki emisyon testlerinde manipülasyon yaptığı belirlenen Alman otomobil üreticisi Volkswagen'in (VW), emisyon değerlerini düşük gösterdiği için tüketiciyi yanıltmak ve daha az vergi vermekle suçlandığını belirten Işık, 'Dolayısıyla buradaki itham vergi kaçakçılığı boyutu. Türkiye'de biz emisyondan dolayı vergi almıyoruz. Bizim için önemli olan Türkiye'de emisyon değerlerinin çevre kirliliğine olan etkisi' diye konuştu.
Işık, olay ABD'de meydana geldikten sonra bakanlık olarak konu ile Almanya ve Avrupa'daki gelişmeleri de takip ettiklerini kaydederek, 'Türkiye'deki Volkswagen EA 189 dizel motora sahip 323 bin 977 araç için firma ile mutabakat sağladık. Bu araçlar gönüllü olarak geri çağrılacak ve teknik güncellemeleri yapılacak' ifadesini kullandı.
Teknik güncellemenin Almanya ile eş zamanlı olarak 2016'nın Ocak ayında Türkiye'de gerçekleştirileceğini bildiren Işık, firma gönüllü çağırmayı kabul ettiği için cezai müeyyide uygulamadıklarını söyledi.
Bu arada benim anlamadığım bir konuyu göndeme getireyim.
Amerika Alman'ın hilesini ortaya çıkarıyor da, bizdeki teknik elemanlar ve bakanlık ne yapıyor?
Sadece onlardan mı öğreniyor?
****
DİP EKSPRES
31 öğrenciye mimarlık tanıtımı
Türk Eğitim Derneği (TED) Aliağa Koleji ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi işbirliğiyle 'Çocuk ve Mimarlık' konulu atölye düzenlendi. 
TED Aliağa Koleji 4 ve 5'nci sınıflardan 31 öğrencinin katılımı ile gerçekleşen atölye çalışmasında öğrenciler İzmir Mimarlık Merkezi'ni keşfettiler, daha sonra da kendi mimarlık merkezlerini yarattılar.
Verilen malzemelerle...
Doç. Dr. Hikmet Sivri Gökmen yürütücülüğündeki atölye çalışmasına katılan çocuklar, bu yılki çalışmanın temel hedefi doğrultusunda bir binayı tüm yönleri ile tanıma imkânı buldular. Çocuklara Mimarlık Merkezi çeşitli anlatımlar ve bina gezisi ile detaylı bir şekilde tanıtılırken, mimarlık merkezinin keşfine yönelik olarak hazırlanan föy çalışmasını tamamladılar ve verilen malzemeler ile kendi mimarlık merkezlerini yaptılar.
Farklı deneyimler
TED Aliağa Koleji Vakfı Başkanı Deniz Komsuoğlu, teorinin yanında uygulamalı eğitime de önem verdiklerini belirterek, '4 ve 5'nci sınıf öğrencilerimizin katıldığı Çocuk ve Mimarlık konulu atölyemizle; çocuklar mimarlık ve kentle ilgili temel kavramlarla ve konularla tanışma imkanı bulurken, tasarım alanında da deneyim edinmiş oldular. 
Farklı konulardaki atölye çalışmalarımızla çocukların mesleklere, olaylara bakış açılarını geliştirmeyi amaçlıyoruz' diye konuştu.